Ana Sayfa   |   Görüntülü Dersler  |  Sesli Dersler   |  Kur'an Araştırmaları   |  İlmi YAZILAR   |  Aile Eğitim Yazıları   |  Çocuk Eğitimi Yazıları   |  Yazarlar  |  İletişim

Kur`an-i Kerim ve Mealleri

Namaz Sureleri Tefsiri

Cuma (Tefsir) Dersleri

Hadis Dersleri

Cami Dersleri

Hz. Peygamberin Hayatı (s.a.v)

İnsanı Tanımak (Radyo)

Tv Programları

Seminer ve Konferans

Kısa Dersler

Özel Konular

Fıkhi Konular

Aile Eğitim Seminerleri

Foto Galeri

Üyelik Girişi

Kull. Adı

:

Şifre

:
   

Ücretsiz Üyelik
Şifremi Unuttum

Güncel Videolar

Eğitimcilere ÖZEL
Gazze Duası
Gençlerle İletişim (Günışığı- Reşitpaşa​)
Uyumlu Evlilik Yöntemi (Bulgurlu)

Namaz Vakitleri

Sayaç

Sayac
Tekil (Bugün) 767
Toplam 17242759
En Fazla 25928
Ortalama 2752
Üye Sayısı 160815
Bugün Üye Olan 128
Online Ziyaretci
 
 

Söz mü Sükût mu?

Ebu Hüreyre’nin (r.a.) rivayet ettiğine göre, Allah Rasulü (s.a.s.) şöyle buyurmuştur: “Her kim Allah’a ve ahiret gününe inanıyorsa, ya hayır konuşsun yahut sussun.” (Buhari, Rikak, 23; Müslim, İman, 74.)
22/10/2015

Her biri birer canlı aslında. Ayak seslerini işitmemiz ondan bazılarının. Bazılarının soğukluğunu içimizde hissetmemiz ondan. Her biri birer canlı aslında. Yapan, yıkan, onaran, yaralayan, yara saran…Yeri geldiğinde savaşı, yeri geldiğinde başı kesen… İçimize atılan, içimizde büyüyen, içimize dert olan… Evet, kelimelerin de ruhu var, sözler yaşıyor aramızda; kimi can çekişiyor, kiminin tabutu omuzlarımızda…

Kendi ruhundan üfler insan sözlerine, bu yüzden ait olduğu ruh kadar yücedir sözler, kimi ulvi kimi süflidir. Bu yüzden Allah kelamı bu kadar eşsizken peygamber kelamı bu kadar vecizdir. Ruhun sesidir sözler, bu yüzden yüce sözler ancak yüce ruhlardan işitilir.

- Nasıl yücelir ki söz, ruhun sesi nasıl güzelleşir, bağırarak mı?

- Hayır!

- Sürekli konuşarak mı?

- Hayır!

- Söze yalan katarak mı güzelleşir ruhun sesi, sürekli başkaları hakkında konuşarak mı yoksa her işittiğini aktararak mı?

- Ah bir susabilsen işiteceksin, kulak ver sözlerin yücesine bak ne diyor peygamber?

- Hangisi?

- Kendisine sözün özü verilen, cevamiu’lkelim olan (Müslim, Mesacit, 5.) son nebi (s.a.s.) buyurdu ki:

“Her kim Allah’a ve ahiret gününe inanıyorsa, ya hayır konuşsun yahut sussun.” (Buhari, Rikak, 23; Müslim, İman, 74.)

Konuşmanın da bir ritmi olduğunu söylüyor nebi, söz ve sükûtun dengesinden bahsediyor. Bu denge kurulduğunda sözdeki notalar yerli yerine oturuyor ve melodi ritmini buluyor. O zaman laf kalabalığından yükselen kuru gürültüden ibaret olmuyor konuşmalarımız, o zaman hoş bir seda kalıyor gök kubbemizde. O zaman ruhumuzun yüceliği sözümüze yansıyor. Ruhumuzun derinliği kadar derinleşiyor sözlerimiz, doluluğu kadar doluyor, inceliği kadar inceliyor.

Öyle ki kendisine sözün özü lütfedilen ve sözün en özlü hâllerini zarafetle nakledebilen Nebi konuştuğu zaman, kâinat susuyor. Ashabı onu dinlerken âdeta başlarının üstündeki kuşları ürkütmekten çekiniyor. O konuşuyor, hak ve hakikate dair söz sayfalarındaki boşluklar bir bir doluyor. O konuşuyor, şairlerin, ediplerin övüncü olan mısralar yalın kalıyor. O konuşuyor, iyilik ve güzelliğe dair söylenecek yeni sözlere ilham oluyor.

Allah Rasulü konuştuğu zaman herkes kendi kabınca nasiplenirdi onun ikramından. Onun söz bahçesinden herkes kendi nasibince bir şeyler devşirirdi. Onun her bir sözü ile karanlığın bir yönü aydınlanırdı, şehirler üzerindeki kara bulutlar dağılırdı o konuştuğu zaman. İşitildiği her çağda muhataplarının üzerinde hoş bir koku bırakırdı onun sözleri. Sadeliği ile dinleyenleri büyülerdi; hikmetinin yanında zarafeti ile de muhataplarını etkilerdi. Onun sözlerinde tevazuun yüceliği hissedilirdi. Bazen susarak en etkili sözleri söylerdi, onun tek bir susuşu kelimelere sığmayan nice mesajlar verirdi. Konuşması hayır olduğu gibi sükûtu da hayırdı onun, sözleri boş olmadığı gibi susması da çok şey ifade ederdi. Onun sükûtundan ashabı neler öğrenmişti. Kaab b. Malik’e susarak neler söylemiş, ne dersler vermişti. Söz ve sükûtun muhteşem dengesi onun şahsında bir araya gelmişti. Sadece sözün değil sükûtun da bir değerinin olduğunu, sözü de sükûtu da yerli yerinde kullanmak gerektiğini öğretmişti Nebi (s.a.s.).

Buna göre her bir değerli susuş aslında bir peygamber tavsiyesi. Eğer ağzımızdan şer çıkacaksa, sözlerimiz işiteni incitecekse, yaralayacaksa, karalayacaksa susmak daha hayırlı. Hayra dair bir söz dökülmeyecekse dudaklarımızdan, ağzımızdan çıkanlar kalbimizde kirli tortular bırakacaksa ve bir zaman sonra sırf bu yüzden kalbimiz kaskatı kesilecekse susmak daha hayırlı. Sözlerimiz ağzımızda iğrenç bir tat bırakacaksa, her bir sözümüz bir basamak olup bizi cehenneme bir adım daha yaklaştıracaksa, konuştukça bakırdan tırnaklarımız uzayacaksa, susmak daha hayırlı. Ağzımızdan çıkan her bir kelime ile yalandan iftiradan köprüler inşa edeceksek, sözlerimiz kini nefreti besleyecekse, susmak daha hayırlı. Her bir sözümüz ruz-i mahşerde ete kemiğe bürünüp karşımıza dikildiğinde, hiçbirini görmeye cesaret edemeyeceksek, gözlerimizi kaçıracaksak sözlerimizden ve o anda ‘keşke toprak olsaydım’ diyeceksek susmak daha hayırlı. Her söylediğimizi görmeye, her bir sözümüzle yüzleşmeye tahammül gösteremeyeceksek, ağzımızdan çıkan her bir söz bize söylendiğinde onları dinlemeye takat yetiremeyeceksek, susmak daha hayırlı. Kendi sözlerimizden kaçmak isteyeceksek bunca laf kalabalığı niye? Neyin muhabbetini ediyoruz? Dudaklarımızla kendi kuyumuzu kazmak mı niyetimiz? Kendi sözlerimizle kendimizi esaret altına alıyoruz farkında olmadan. Kırmak lazım zincirleri o vakit, kurtulmalıyız söz esaretinden! Bize düşen değerli bir sükût yahut hayrı söylemek! Ancak bu sanıldığı kadar kolay değil. zira incelmeden ince, doğrulmadan doğru konuşamaz insan. Hayırsızken de hayır dökülemez dudaklarından. Hayırla aramızdaki mesafe bu kadar artmışken nasıl hayır konuşsun dilimiz? Hâlimiz nefret ettirirken nasıl müjdelesin kâlimiz? Hayra dair konuşabilmesi için yeterince hayrı olmalı insanın. Öyle ya içinde ne varsa dışına da o sızar küpün!

Bize ait olan her bir kelime ve dahi her bir harf ağzımızdan çıktığı andan itibaren bir ‘biz’ inşa etmeye başlar. ve aslında biz nasılsak ona göre kelimeler dökülür ağzımızdan. Derinliğimiz kadar, bilgeliğimiz kadar, inancımız kadar. Manayla, hakla, hakikatle ilişkimiz kadar. Bu yüzden manasını yitirmiş her bir söz uzaklaştırıyor bizi kendimizden. Hakikat kaybı, mana yoksunluğu kelimeler kadar bizim de içimizi boşaltıyor. Yalan, gıybet, iftira kimyamızı bozuyor. Şahsiyetimiz, insaniyetimiz, inancımız yara alıyor ve kırk yamaya dönmüş bir şahsiyetten de hayır gelmiyor. Çöp yığınları gibi söz yığınları birikiyor etrafımızda. İnsanlar bize kulak kesildiğinde hayır namına tek bir esaslı söz bulamıyoruz konuşacak. Müminden beklenen sözler söyleyemiyoruz söz sırası bize geldiğinde. Ceplerimizi yokladığımızda yıllar yılı biriktirdiğimiz malayani kırıntılarıyla karşılaşıyoruz. İdrakimize giydirdiğimiz gömlekleri yırtıp da hakikate dair tek kelime edemiyoruz. Herkesin kapıldığı o sele mümin olarak biz de kapılıp onca gürültünün içinde sesimizi duyuramıyoruz. Günübirlik telaşların ortasında bizden, bize dair, bize ait, sadra şifa değerli bir söz ve dahi sükût sunamıyoruz. Oysa kendisini başkalarının gürültüsüne kaptırıp da kendi şarkısını söyleyememesi ne acıdır insanın! İnandığı gibi yaşamayınca yaşadığı gibi konuşması ne acıdır! Konuşması için kendisi işaret edildiğinde sağına ve soluna bakıp ürkek gözlerle ‘ben mi’ demesi ne acıdır eğer biriktirdiği sadece laf kırıntılarıysa. Kulak kesilecek söz bulamaması ne acıdır eğer kulaklar hep işgal altındaysa. ve ne acıdır söz terazileri kurulduğunda sözlerinin incir çekirdeğini doldurmadığını görmesi. Sadece sözlerinin değil ve dahi sükûtunun!

Rukiye Aydoğdu DEMİR / DİYANET AYLIK DERGİ

 

Bu yazı 3192 defa okunmuştur...

Yorum Ekle

Yazdır

YORUM LİSTESİ

KATEGORİDEKİ DİĞER HABERLER

n

12/02/2024 - 10:58 ÜMMET OLMAK

n

27/11/2023 - 09:29 İMAN VE SAMİMİYET

n

08/08/2022 - 10:21 İSLAM’IN ASLİ KAYNAKLARINI DOĞRU ANLAMANIN YÖNTEMİ ÜZERİNE

n

04/10/2021 - 11:28 KÖTÜLÜKLERDEN ALIKOYAN NAMAZ HANGİ NAMAZDIR?

n

24/05/2021 - 03:53 GERÇEK KIYMET ÖLÇÜSÜ:  SALİH VE BAKİ AMEL

n

05/04/2021 - 08:34 FELSEFENİN ÇALDIĞI İNSANLAR

n

08/03/2021 - 11:02 TEVHİDDEN HİDAYETE  NEBEVİ RİSALET

n

12/01/2021 - 11:25 İŞTE TOPLUMUMUZUN HÂLİ BU

n

06/10/2020 - 02:15 PEYGAMBER EFENDİMİZİN HİCRET YOLCULUĞU

n

06/10/2020 - 11:27 ŞEHİTLER ÖLMEZ!

n

31/08/2020 - 04:09 SONUÇLARI İTİBARIYLA İSTİĞFAR VE TÖVBE / Dr. Abdülkadir ERKUT

n

06/07/2020 - 09:49 GENÇLİK NEREYE GİDİYOR? / Abdülhamit Kahraman

n

25/06/2020 - 10:51 ŞİMDİ TAM ZAMANI / Abdülhamit Kahraman

n

18/05/2020 - 12:33 CÂMİLER KAPATILDI  CUMALAR KALDIRILDI AMA.. / Abdülhamit Kahraman

n

23/04/2020 - 04:29 RAMAZANDA HAYATIN VE ÖLÜMÜN MUHASEBESİNİ YAPMAK / Dr. Muhlis AKAR 

n

23/04/2020 - 02:47 ŞEHR-İ RAMAZAN VE SORUMLULUK BİLİNCİ / Prof. Dr. Ramazan ALTINTAŞ

n

06/04/2020 - 10:26 HER HÂLİMİZE ŞÜKREDEBİLMEK / Dr. Lamia LEVENT ABUL

n

30/03/2020 - 10:30 KULLUĞUN EN GÜZEL KIVAMI: İHSAN / Prof. Dr. Safi ARPAGUŞ

n

16/12/2019 - 10:13 HZ. PEYGAMBER (S.A.S.) DÖNEMİNDE İLİM / Prof. Dr. Şakir GÖZÜTOK

n

30/08/2019 - 10:56 HARAMDAN HELALE HİCRET ETMEK

n

29/08/2019 - 02:59 ZİKİR: KALPLERİ DİRİLTEN İKSİR

n

17/12/2018 - 01:05 ALLAH’A YÖNELİŞ BİLİNCİNİ TAZELEME: TÖVBE

n

17/12/2018 - 12:56 MANEVİ ARINMA: TÖVBE

n

19/11/2018 - 10:47 İnancı kuşanan gençler

n

19/11/2018 - 10:42 Hz. Peygamberi Gençlere Anlatabilmek

n

17/10/2018 - 03:38 Mescitlerde Namaz Kılmak ve Takva Sahibi İmam Olmak

n

30/03/2018 - 12:31 DEİZMİ VE ATEİZMİ BESLEYEN ÖNEMLİ BİR FAKTÖR İBADETSİZLİ

n

29/03/2018 - 12:11 MÜSLÜMANLARIN İLK KIBLESİ MESCİD-İ AKSA VE MÜBAREK ŞEHİR KUDÜS

n

04/01/2018 - 10:52 NEFİS İLE MÜCADELE CİHAD-I EKBER

n

03/01/2018 - 11:14 DİNÎ TEBLİĞDE DİL VE ÜSLUP NASIL OLMALIDIR?

n

14/11/2017 - 11:22 HZ. PEYGAMBER’İ GÜNÜMÜZ İNSANINA DOĞRU ANLATMAK

n

02/10/2017 - 04:02 İNSAN ONURU VE ALLAH’A KULLUK

n

02/10/2017 - 03:31 ASIL DİN AŞIRI YORUM

n

02/10/2017 - 03:08 DİN GÜVENLİĞİ BAĞLAMINDA DİNİN DOĞRU ANLAŞILMASI VE YORUMLANMASI

n

19/08/2017 - 09:04 Kurban ya da Başından Serçe Geçen Bir Çocuktur  İSMAİL

n

12/07/2017 - 10:42 İNSANLIĞA KARŞI EN BÜYÜK GÜNAH:  FİTNE

n

13/06/2017 - 12:14 RAMAZAN MEKTEBİ

n

13/06/2017 - 12:07 EMANET AHLAKI

n

13/06/2017 - 11:59 RAMAZAN MEDENİYETİ

n

19/04/2017 - 03:16 HZ. PEYGAMBER VE GÜVEN TOPLUMU: DARU'S-SELAM

n

28/03/2017 - 02:41 SANAL DÜNYA VE  DEĞİŞEN MAHREMİYET

n

17/02/2017 - 03:17 PARALEL DİNLERİ KİMLER SEVER

n

17/02/2017 - 12:40 “HADİS İLMİ”NİN İSLÂMÎ İLİMLER ARASINDAKİ YERİ

n

13/02/2017 - 12:17 KALPLERİNDE MARAZ BULUNANLAR: MÜNAFIKLAR

n

01/02/2017 - 11:12 TEFRİKAYA DÜŞENLER GİBİ OLMAYIN

n

29/12/2016 - 10:25 BİR GÜVEN ABİDESİ:  Muhammedü’l-Emin

n

19/12/2016 - 04:10 Fitne ve Fesadın Başka Bir Versiyonu: İFTİRA VE SUÇLAMA

n

18/10/2016 - 11:53 Bir Mektep Olarak CAMİ

n

26/09/2016 - 11:04 Peygambersiz İslam Söylemi

n

22/09/2016 - 12:08 VİCDANIMIZIN "Selfie"SİNİ ÇEKEBİLİR MİYİZ ?

n

21/09/2016 - 02:57 Boş Vakit mi Dediniz?

n

10/08/2016 - 01:00 RASULULLAH (S.A.S.) BÖYLE BUYURDU

n

10/08/2016 - 12:44 Narsisistik Kişilik

n

14/06/2016 - 11:32 Ramazanda Gönülden Tevhidi Yaşamak

n

06/06/2016 - 02:55 Kur’an İkliminde İyiliklerle Dinamik Bir Hayat İnşası

n

02/06/2016 - 04:44 Ramazan ve iYiLiK

n

02/05/2016 - 12:25 HZ. PEYGAMBER’İN MESAJINI DOĞRU ANLAMAK

n

08/04/2016 - 03:14 Yoğunlaşmış İbadet Mevsimi: “Üç Aylar”

n

24/03/2016 - 10:35 DUANIZ OLMASA

n

24/03/2016 - 10:31 SAHÂBE’NİN PEYGAMBER SEVGİSİ

n

01/02/2016 - 11:48 ZÂLİME HAKKI SÖYLEMEK

n

19/01/2016 - 04:35 ZOR ZAMANDA Müslüman Olmak

n

18/01/2016 - 02:04 Huzurda Huşu ile Durmak

n

18/01/2016 - 01:22 Alnı Secdeye Varan Simalar

n

14/12/2015 - 11:41 HZ. ALİ (Ö: 40/660)’NİN KUR’AN-I KERİM ANLAYIŞI

n

01/12/2015 - 02:21 SAHÂBE’NİN PEYGAMBER SEVGİSİ

n

26/11/2015 - 02:10 Namaz: Divan-ı İlahîde Durup Tevhide Ermektir

n

19/11/2015 - 03:13 Kur’an ve Sünnet Perspektifinden Bilgi AHlAKI

n

19/11/2015 - 03:11 İlim, Marifet ve Hikmet İlişkisi

n

22/10/2015 - 12:39 Söz mü Sükût mu?

n

09/10/2015 - 02:23 Haccın Evrensel Boyutu

n

07/09/2015 - 04:20   KURBAN

n

07/09/2015 - 04:14 Mescitler Arasında Mescid-i Aksa’ya Dair

n

06/07/2015 - 12:25 SADAKA-İ FITIR

n

06/07/2015 - 12:23 TERAVİH NAMAZI

n

23/06/2015 - 03:48 Şeytanın Telkini VESVESE

n

19/06/2015 - 04:50 RAMAZAN

n

15/06/2015 - 06:11 Kardeşlik ve Dostluğa Açılan Pencere SELAM

n

15/06/2015 - 03:24 Vücutta Dolaşan Sinsi Düşman: Şeytan

n

12/06/2015 - 03:38 İnsanın Temel Bir Zaafı

n

12/06/2015 - 03:07 Mültecilere Hicret Yurdu            ya da Muhacire Ensar Olmak

n

06/05/2015 - 02:27 DERİN BİR MUHALEFET

n

27/04/2015 - 12:31 Merhameti Kuşanmak

n

27/04/2015 - 12:30 Şiddet Karşısında rahmet Peygamberi 

n

17/01/2015 - 04:13 HADİSLERİN DOĞRU ANLAŞILMASINDA VE YORUMLANMASINDA TAKİP EDİLECEK YÖNTEM

n

23/12/2014 - 04:13 Müslümanın Varlıkla İmtihanı

n

23/12/2014 - 04:12 İslami Bakışla Varlık ve Servet Algımız

n

16/12/2014 - 02:50 SÜNNET VAHİY İLİŞKİSİ

n

27/10/2014 - 03:06 Sabır-Sâbir

n

24/10/2014 - 04:08 Hz. Peygamber ve Genç Sahabiler

n

24/10/2014 - 03:59 Okunması Gerekenler (12)

n

24/10/2014 - 03:53 İslam’ın Gençlik Tasavvuru

n

04/07/2014 - 03:29 BORÇ ve KARZ-I HASEN

n

30/06/2014 - 04:46 Ramazan İklimi ve Helal Kazanç Bilinci

n

09/06/2014 - 11:33 ATÂLETİ TATİL ZANNETMEK

n

05/05/2014 - 02:42 HZ. PEYGAMBER (S.A.S.)’İN ADÂLET ANLAYIŞI

n

09/04/2014 - 02:07 BİR YÖNETİCİ OLARAK RASULULLAH

n

21/03/2014 - 04:40 Allah’ın Korumasını Hak Etmenin Yolu: Sabah Namazı

n

10/02/2014 - 02:47 Değerini Bilemediğimiz İki Eşsiz Nimet: Sağlık ve Boş Zaman

n

04/10/2013 - 05:02 “Hakikat”in Nihai Temsilcisi:  Hz. Muhammed (s.a.s.) 
 

Site İçi Arama

15 Zilhicce 1446 |  11.06.2025

Bir Ayet

Bismillahirrahmanirrahim

Andolsun, biz insanı kuru bir çamurdan, şekillendirilmiş bir balçıktan yarattık.
Cinleri de daha önce dumansız ateşten yaratmıştık.
(Hicr suresi- 26, 27)

( Hicr sûresi - 26)

Bir Hadis

Hârise İbni Vehb radıyallahu anh'dan rivayetle

Hz. Resûlullah sallallahu aleyhi ve sellem şöyle buyurmuştur:

“Size cehennemliklerin kimler olduğunu söyleyeyim mi? Katı kalpli, kaba, cimri ve kurularak yürüyen kibirli kimselerdir.”



Buhârî, Eymân 9, Edeb 61; Müslim, Cennet 47

Bir Dua

Allah’ım! Senden benim için hayırları açmanı, işlerimin hayırla sonuçlanmasını, önceki, açığı ve gizlisi ile her türlü hayrı, cennette yüksek dereceler istiyorum. (Allah’ım!) Duamı kabul eyle.”

(Hakim, Deavât, No: 1911)

Hikmetli Söz

Müslümanın coğrafi sınırı yoktur.

Bizim sınırımız, en son müslümanın olduğu yerdir..

Canlı yayın

İslam Ansiklopedisi

  Tasarım : Networkbil.NET

@2008 kuraniterbiye.Com