Ana Sayfa   |   Görüntülü Dersler  |  Sesli Dersler   |  Kur'an Araþtýrmalarý   |  Ýlmi YAZILAR   |  Aile Eðitim Yazýlarý   |  Çocuk Eðitimi Yazýlarý   |  Yazarlar  |  Ýletiþim

Kur`an-i Kerim ve Mealleri

Namaz Sureleri Tefsiri

Cuma (Tefsir) Dersleri

Hadis Dersleri

Cami Dersleri

Hz. Peygamberin Hayatý (s.a.v)

Ýnsaný Tanýmak (Radyo)

Tv Programlarý

Seminer ve Konferans

Kýsa Dersler

Özel Konular

Fýkhi Konular

Aile Eðitim Seminerleri

Foto Galeri

Üyelik Giriþi

Kull. Adı

:

Şifre

:
   

Ücretsiz Üyelik
Şifremi Unuttum

Güncel Videolar

Eðitimcilere ÖZEL
Gazze Duasý
Gençlerle Ýletiþim (Günýþýðý- Reþitpaþa​)
Uyumlu Evlilik Yöntemi (Bulgurlu)

Namaz Vakitleri

Sayaç

Sayac
Tekil (Bugün) 4683
Toplam 15280832
En Fazla 20355
Ortalama 2610
Üye Sayýsý 1175
Bugün Üye Olan 0
Online Ziyaretci
 
 

HZ. ALÝ (Ö: 40/660)’NÝN KUR’AN-I KERÝM ANLAYIÞI

Hz. Peygamber’in özel bir sevgisine mazhar olan Hz. Ali, deðiþik zamanlarda ve yerlerde birçok kez onun duasýný almýþtýr.
Hz. Ali, Kur’an’ý anlamaya çok önem verdiðinden dolayý, anlamayý zorlaþtýrýr endiþesiyle Kur’an’ýn küçücük mushaflara yazýlmasýný hoþ karþýlamazdý.[42] Çünkü okuyucu küçük mushaftan Kur’an okurken, anlamayý olumsuz yönde etkileyen haricî sebeplere takýlarak manadan uzaklaþabilir.
14/12/2015
Hz. Peygamberin amcasýnýn oðlu ve kýzý Hz. Fatýma’nýn kocasýdýr. Künyesi Ebu’l-Hasan ve EbûTurab; lâkabý Haydar, yani arslandýr. Nesebi, Ali b. EbîTalib b. Abdulmuttalib b. Haþim b. Abdimenaf b. Kusayy b. Kilab b. Mürre b. Ka’b b. Lüeyy’dir. Annesi ise Esed’in kýzý Fatýma’dýr. Resulullah, annesi Hz. Amine’den öksüz kalýnca bu haným Hz. Peygambere öz evlat muamelesi yapmýþtýr. Hz. Ali’nin annesi Müslümanlýðý kabul etmiþ, O vefat ettiðinde Resulullah çok üzülmüþ ve kendi eliyle kabre indirmiþtir. (1)
 
Hz. Ali hicretten yirmi üç yýl önce dünyaya gelmiþtir. Hz. Muhammed’den otuz yaþ küçüktür.(2) EbûTalib’in çocuklarý çok olduðundan dolayý maddî yönden ev halkýný geçindirmekte zorlanýyordu. Resulullah, o zaman çok sevdiði amcasýna yardým etmek isteyerek durumu diðer amcasý Abbas’a açmýþ ve EbûTalib’e yardým etmenin bir vazife olduðunu söylemiþtir. Bunun üzerine Abbas, EbûTalib’in oðullarýndan Cafer’in geçimini üstlenmiþ, Rasulullah da Ali’yi almýþ ve kendi ailesine katmýþtýr.(3)
 
Hz. Peygamber’in evinde büyüyen ve yetiþen Hz. Ali, ilk vahyin gelip davetin dýþarýya açýlmasýyla beraber Ýslâm’ý kabul etmiþtir. Böylece O, ilk Müslümanlardan olmuþtur.(4) Çok küçük yaþta Ýslâm’ý kabul ettiði için, fýtratýný korumuþ ve hiçbir zaman putlara secde etmemiþtir.(5) Hz. Peygamber’in özel bir sevgisine mazhar olan Hz. Ali, deðiþik zamanlarda ve yerlerde birçok kez onun duasýný almýþtýr. Peygamber, bir defa ona þöyle dua etmiþti: “Ey Allah’ým! Ali’nin kalbini en doðru olana eriþtir ve dilini de (hakikat) üzerine sabit kýl.”(6) Yetiþtiði evin ve yakýn olduðu insanýn önemini hiçbir zaman hatýrýndan çýkarmayan Hz. Ali, almýþ olduðu dualarýn bereketiyle, büyük bir âlim olmuþtur. Ýnsanlar onun görüþlerine müracaat etmiþ ve Resulullah’ýn “Ben ilmin þehriyim, Ali de onun kapýsýdýr.” sözü, hakkýnda gerçekleþmiþtir.(7) Bu sözden anlaþýldýðý gibi, hangi zümreye ait olursa olsun bütün Müslümanlar, Resulullahýn Kur’an-ý Kerim’i en iyi bildiðinde ittifak etmiþlerdir. Sahâbenin ileri gelenleri de, Resulullahtan zengin ve geniþ bir ilim telakki etmiþlerdir. Bunlarýn baþýnda, amcasý oðlu ve damadý Hz. Ali gelmektedir.(8) Sonuçta O, taþýdýðý bu ilmî kudreti sayesinde ilim þehrinin kapýsý olmaya hak kazanmýþtýr. Allah Teâlâ, ona geniþ hikmet vermiþ ve en çarpýcý anlatým tarzýný öðretmiþtir.
 
Hz. Ali, Resulullah’ýn zamanýnda Kur’an’ýn tamamýný ezberleyen hafýz sahâbîlerdendir.(9) Hýfzýný sadece okuma / kýraat düzeyinde tutmamýþ, bilakis; okumanýn deðiþik lehçeleri, harflerin mahreçleri ve tecvid bilgisini de kendinde toplayarak Kurra’dan olmuþtur.(10) Hafýzlýk ve kýraat bilgisinde derinleþen Hz. Ali, Kur’an ilimlerinde kazanmýþ olduðu vukûfiyetle, sahâbenin âlimleri arasýna girmiþtir. Tabiinden Mesruk’un (ö: 63/682) beyanýna göre; “Sahâbîlerin hepsinin ilminin kendisinde sonuçlandýðý iki âlim sahâbîden biridir.” Diðeri ise Abdullah b. Mes’ud’dur.(11) Hz. Ali, Kur’an’ý anlamaya çok önem verdiðinden dolayý, anlamayý zorlaþtýrýr endiþesiyle Kur’an’ýn küçücük mushaflara yazýlmasýný hoþ karþýlamazdý.(12) Çünkü okuyucu küçük mushaftan Kur’an okurken, anlamayý olumsuz yönde etkileyen haricî sebeplere takýlarak manadan uzaklaþabilir.
 
Her ne kadar tefsir usulü çalýþmalarýnda Hz. Ali’ye ait baðýmsýz bir bölüm açýlmasa da, birçok Ýslâm bilgini onu müfessir sahâbîler arasýnda saymaktadýr.(13) Hz. Ali böyle bir payeyi elde ederken ayetler üzerinde çok çalýþmýþtýr. Bizzat kendisi, bir örnek olmasý kabilinden þu olayý anlatmaktadýr: “Kur’an’daki þu ayeti anlamak bana çok müþkil gelmiþti: ‘Erkek tekrar boþarsa, artýk bundan sonra kadýn, baþka bir kocaya varmadan kendisine helal olmaz...’(14) Allah’ýn kitabýný araþtýrmaya devam ettim ve sonra anladým ki ikinci koca bu hanýmý tekrar boþarsa ilk kocasý onunla yeniden evlenebilir.”(15) Örnekten anlaþýlan, Hz. Ali’nin Kur’an’ý anlama konusunda çok yoðunlaþmasýdýr. Bu yoðunlaþmanýn temelinde ise, Allah’ýn göndermiþ olduðu ayetlere bir Müslümanda olmasý gereken ciddi bir bakýþ vardýr. Bütün bunlar; Hz. Ali’nin Kur’an’ý ezberlemesi, ayetler üzerinde çalýþmasý, hayata katmasý ve kendini ayetlerin muhatabý saymasý onun Kur’an anlayýþýyla alâkalýdýr. Hz. Peygamberin mahremiyeti dairesinde terbiye edilmiþ, insanî meziyetlerin hepsini kendinde toplamýþ olan ve hiçbir zaman haktan ayrýlmayan (16) bu büyük insanýn Kur’an anlayýþýný daha iyi anlayabilmek için þu baþlýklar altýnda onun Kur’an’a bakýþýný incelemekte fayda vardýr:
 
1- Kur’an’ýn önüne hiçbir þeyi geçirmemek: Diðer büyük sahâbîler gibi Hz. Ali de, içtihat yaparken önceliðin Kur’an’a verilmesini deðiþik vesilelerle vurgulamýþtýr. Hatta O, fakih olmayý Kur’an’ý öncelemeye baðlamýþtýr. Bu çerçevede þunu söylemiþtir: “Gerçek anlamda fakih, insanlarýn ümidini Allah’ýn rahmetinden kestirmeyen, Allah’a isyan konusunda kiþilere ruhsat / kolaylýk vermeyen, onlarý Allah’ýn azabýndan emin kýlmayan ve baþka bir (kaynaða) yönelerek Kur’an’dan yüz çevirmeyendir. Kendisinde ilim olmayan ibadette, anlayýþ olmayan ilimde ve derin derin düþünmenin olmadýðý kýraata / Kur’an okumalarýnda hayýr yoktur.”(17) Hz. Ali’nin hayatýnda, Kur’an’ýn temel kaynak olarak alýnmasýný gösteren baþka örnekler de vardýr. Hz. Ali, mehri belirtilmemiþ bir kadýnýn kocasýnýn cinsel beraberlikten önce ölmesi durumunda kadýna mehir gerekmeyeceði görüþündeydi. Kur’an bu durumu þu ayetle açýklýða kavuþturmuþtu: “...Onlardan (kadýnlardan) faydalandýðýnýz takdirde, kararlaþtýrmýþ olduðunuz mehri verin...”(18) Hz. Ali’ye, “Böyle bir kadýn için / mehri belirtilmemiþ ve cinsel beraberlikten önce kocasý ölmüþ kadýna mehri misil, miras ve iddet vardýr” þeklinde bir hadis rivayet edilince þu cevabý vermiþtir: “Baldýrýna bevleden bir bedevinin rivayetini alýp, Allah’ýn kitabýný ve Rasulünün sünnetini terkedemeyiz.”(19) Hz. Ali’nin tavýrlarýndan çýkan sonuç, Kur’an’ýn önüne herhangi bir þeyi geçirmenin doðru olmadýðýdýr.
 
2- Nüzul ortamý ve vakýa-vahiy iliþkisine ait bilgiden faydalanma: Hz. Peygamberin evinde ve velayetinde yetiþen Hz. Ali, doðal olarak Kur’an’ýn nüzul süresini en iyi takip edenlerdendir. Bu takibi sonunda mükemmel bir nüzul bilgisine sahip olmuþ ve ayetleri anlamada, yorumlamada ve hüküm çýkarmada bu bilgisinden yararlanmýþtýr. Kur’an ayetlerinin iniþ yeri ve zamaný konusunda sahabeden, sadece iki kiþi çok iddialýdýr. Birisi Hz. Ali, diðeri Hz. Abdullah b. Mes’ud’dur. Bu iddiasýný, yani; ayetlerin iniþ sebebi bilgisini en iyi bilenlerden olduðunu O, þu sözüyle ilan etmiþtir: “Allah’a yemin olsun ki Kur’an’dan inen her ayetin niçin indiðini, nerede ve kim hakkýnda geldiðini biliyorum. Þüphesiz Rabbim bana (temiz) bir kalp, saðlam bir akýl ve açýk bir lisan baðýþlamýþtýr.”(20) Konuyu biraz daha açmýþ, “Ayetlerin gece mi, gündüz mü, daðda mý, ovada mý indiðini bilirim.” demiþtir.(21) Kur’an’ý anlamada önemli bir alt yapýyý oluþturan nüzul sebebi ve vakýa-vahiy bilgisi, Hz. Ali’nin de içinde bulunduðu bir grup sahabide çok öne çýkmýþtýr. Bu insanlar gerek içtihatlarýnda, gerekse Rasulullah’tan duyduklarýnda çoðu zaman nüzul sebebi bilgisinden faydalanmýþlardýr.(22)  Bu açýklamalar gösteriyor ki, Hz. Ali Kur’an’ý yorumlamada ve anlamada nüzul sebebini çok ciddiye almýþ ve bu bilgilerini güncelleþtirmek suretiyle, hayata yaþanabilir þeyler olarak sunmuþtur.
 
3- Sorarak öðrenme: Sorarak öðrenme, önemli bir öðretim metodu olarak bugün de güncelliðini korumaktadýr. Hadis külliyatýndaki Hz. Peygamberin soru sormayý yasakladýðý ve sahabenin fazla soru sormadýðý þeklindeki haberler bizce yanlýþ anlaþýlmýþtýr. Zira ayný hadis külliyatý, sorulara verilen cevaplarla doludur. Olsa olsa bu yasak, anlamsýz ve lüzumsuz sorularla ilgili olabilir.(23) Seviyeli ve sözün coðrafyasýna uygun sorularý Hz. Peygamber cevaplandýrmýþtýr. Zaman zaman sahabesini soru sormaya teþvik etmiþtir. Rasulullah’ýn bu teþviklerini bilen Hz. Ali þöyle bir olayla karþýlaþtýðýný anlatýr: “Müslümanlardan birisine uðradým ve gördüm ki adam müþrik olarak ölen babasý için istiðfarda / Allah’tan babasýnýn baðýþlanmasý talebinde bulunuyor. Peygamber’e geldim ve bu durumu haber verdim. Bunun üzerine þu ayet indirildi:(24) “مَا كَانَ لِلنَّبِيِّ وَالَّذِينَ آمَنُواْ أَن يَسْتَغْفِرُواْ لِلْمُشْرِكِينَ وَلَوْ كَانُواْ أُوْلِي قُرْبَى مِن بَعْدِ مَا تَبَيَّنَ لَهُمْ أَنَّهُمْ أَصْحَابُ الْجَحِيمِ” “Akraba bile olsalar, cehennem halký olduklarý belli olduktan sonra (Allah’a) ortak koþanlar için maðfiret dilemek ne Peygamberin, ne de inananlarýn yapacaðý bir iþ deðildir.”(25) Hz. Ali’yi böyle bir konuda soru sormaya iten sebep, Müslümanlarla müþrikler arasýndaki velâyet ayrýlýðý (26) ve Kur’an’da, inanmayanlara istiðfar edilmesini yasaklayan bazý ayetlerin varlýðýdýr.(27) Kendisinin soramadýðý bazý sorularý da arkadaþlarýna sordurmak suretiyle Hz. Peygamber’den gerekli cevaplarý öðrenmiþtir. Meziden sonra nasýl bir temizlik ve yol tutulmasýnýn gereklerini Mikdat b. Esved’e sordurarak bilgilenmesini ikmal etmiþtir.(28)
 
4- Kur’an’ý hayata katma: Kur’an’ýn, sahabenin hayatýnda meydana gelen olaylara müdahale ve onlarý mutlak doðruya yönlendirme çerçevesinde nazil olduðu bir gerçektir. Tarih içerisinde konuþmasýna raðmen, evrensel mesajlar taþýyan Kur’an, kýyamete kadar, inandým diyen insanlar için en temel kaynaktýr. Ondan gereði gibi istifade edebilmek ve samimiyetle yaþanabilir hale getirebilmek için önce iman etmek gerekir. Ýman olmadan hayata katmanýn bir deðeri olmadýðý gibi, inanýp hayata katmamanýn da bir anlamý yoktur. Kur’an’ý hayata katmayý Hz. Ali þöyle açýklamýþtýr: “Ýnsanlardan öyleleri var ki onlara iman verilmiþ fakat Kur’an verilmemiþtir. Bazýlarýna ise Kur’an verilmiþ fakat iman verilmemiþtir. Öyleleri de var ki hem iman hem Kur’an verilmiþtir. Bazý insanlar da vardýr; onlara ise ne iman ne de Kur’an verilmiþtir. Sonra da onlara þöyle bir misal verdi; imanýn verilip Kur’an’ýn verilmediði insan, hurmanýn benzeridir. Tadý güzeldir fakat kokusu yoktur. Kendisine Kur’an’ýn verilip imanýn verilmediði kimse ise, reyhan gibidir; kokusu güzeldir, tadý ise acýdýr. Ýmanýn ve Kur’an’ýn verildiði insan ise narenciye gibidir; kokusu da güzeldir tadý da güzeldir. Ýmanýn ve Kur’an’ýn verilmediði kiþi ise Ebû Cehil karpuzu gibidir. Tadý acýdýr, kokusu ise yoktur.”(29) Verilen örnekten anlaþýlan; Kur’an’ý iman ederek hayatýna katan, fakat Kur’an ilimlerine vakýf olmayan insan hurmaya benzetilmiþtir. Kendisiyle ve yaratanýyla barýþýk bir hayat süren birisidir. Bunun bir ilerisi ise, iman ettiði Kur’an’ý hayatýna katan ve Kur’an ilimlerini bilen kiþidir; narenciyeye benzetilmiþtir. Bireysel anlamda güzel olduðu gibi ürettikleriyle baþkalarýný da faydalandýrmaktadýr. Hz. Ali bu örneði vermek suretiyle Müslümanlarý Kur’an’ý yaþamaya özendirmiþtir. Oryantalistler gibi bilgiyi yüklenip hayata katmamak tasvip edilen bir yaklaþým deðildir. Hatta Kur’an, yararlý bilgiyi hayatýna katmayan kimseleri kitap yüklü, merkeplere benzetmiþtir. (30)
 
5- Ýçtihadî yaklaþým:  Hz. Ali, fetva veren sahabe grubundadýr.(31) Her ne kadar fetva vermekle içtihat etmek ayrý þeyler olsa da, aralarýnda bir yakýnlýðýn olduðu da bir gerçektir. Hemen belirtmekte yarar var, Hz. Ali müçtehit sahabilerin en meþhurlarýndandýr. Kufe ekolünün önderlerindendir.
 
Hz. Ali, çok fetva veren sahabilerden biridir. Iraklýlar için verdiði fetvalar ve hükümler bir mecmua olacak çaptadýr.(32) Nitekim, Abdullah b. Mes’ud’da, zamanýnda Medine’nin en iyi hüküm vereninin Hz. Ali olduðunu söylemiþtir. Ayný kanaati, Hz. Ömer de yinelemiþtir.(33) Hz. Ali, fetvalarýnda ve içtihat usulünde bireysellik yerine kolektif çalýþmayý tavsiye etmiþtir. Çünkü Hz. Muhammed, þu hadisinde olduðu gibi aktif bir istiþareyi önermiþ ve Hz. Ali de bu tavsiyelere uymuþtur. Hadis þöyle: “Dedim ki, Ey Allah’ýn Resulü! Bize bir buyruk geldiðinde, onun emir veya yasak olduðuna dair bir açýklama yoksa ne yapmamýzý söylersin. Buyurdu ki; ‘Dinde anlayýþ sahibi kimselerle / fakihlerle ve (Allah’a hakkýyla) ibadet eden âbidlerle istiþare ediniz. Salt reyle (meseleyi) geçiþtirmeyiniz.’” (34)
 
Hz. Peygamberin bu öðütlerine uyan Hz. Ali, kolektif içtihatlarýn yapýldýðý istiþarî meclislerde bulunmuþtur. Hz. Ömer, zina yapan deli / mecnun bir kadýna ölüm cezasýný verdiðinde, Hz. Ali; “Aklý olmayandan sorumluluk kalkmýþtýr.” diyerek, Hz. Ömer’in hükmünü bozmuþ ve uygulamadan kaldýrmýþtýr.(35) Benzeri bir içtihadý da Hz. Osman döneminde olmuþtur. Evliliðin altýncý ayýnda çocuk doðuran bir kadýna, þikâyet üzerine müeyyide uygulamak isteyen Hz. Osman’a mani olmuþ ve þu ayeti okumuþtur: “Biz insana ana-babasýna iyilik etmesini tavsiye ettik. Anasý onu zahmetle taþýdý ve zahmetle doðurdu. (Ana karnýnda) taþýnmasý ile sütten kesilmesi otuz ay sürdü...” (36) Arkasýndan diðer bir ayeti hatýrlatmýþtýr: “Onun sütten kesilmesi ise iki yýl içinde olmuþtur.” (37) Hz. Ali, bu iki ayetten, hamileliðin asgarî süresinin altý ay olduðu sonucunu çýkarmýþ ve dolayýsýyla kadýnýn doðumunun normal olduðunu belirtmiþtir.(38)
 
Ehl-i Kitab’ýn kestiklerinin yenebileceðine ruhsat veren ayete raðmen (39) O, Hýristiyanlarýn kestiðinin yenmeyeceði þeklinde içtihatta bulunmuþtur. Buna sebep olarak da, kendi dönemindeki Hýristiyanlarýn hakikatten pay taþýmadýklarýný ve onlarda içkiden baþka bir þeyin kalmadýðý gerçeðidir.(40)  Bir ara içki içme, yeni fethedilen yerlerde yaygýnlaþýnca Hz. Ömer, nasýl bir ceza verilmesini sahabe ile istiþare etmiþtir. Kur’an’dan delil getiren Hz. Ali þöyle bir içtihatta bulunmuþ ve bu görüþ kabul edilmiþtir: “Biz içki içene seksen sopa vurulmasý kanaatindeyiz. Çünkü o, içince sarhoþ olur, sarhoþ olunca saçma sapan konuþur. Saçmalayýnca da iftirada bulunur.” Bu cezayý Hz. Ömer de kabul etti. (41)
 
Kýraatiyle, fýkhýyla ve üretmiþ olduðu deðerlerle Kur’an’a hizmet eden Hz. Ali’nin faziletleri pek çoktur. Sadece anlamaya yönelik faaliyetlerle deðil, daha baþka çalýþmalarýyla da Kur’an’a hizmet etmiþtir. Nahiv ilminin esaslarý Hz. Ali tarafýndan ortaya konulmuþtur. Hz. Ali, bir kere Kur’an-ý Kerim’in yanlýþ okunduðunu duymuþ, bunun üzerine nahvin tümel kurallarýný açýklamak suretiyle buna engel olmak istemiþ, bu tümel kurallarýn izahýndan sonra bu ilim kitap haline getirilmiþtir. (42)
 
Dipnot
* Talim Terbiye Kurulu Baþkan Yardýmcýsý
 
[1]. Þiblî, Asr-ý Saadet, V, 53-5; Ýslâm Ansiklopedisi, I, 307.
[2]. Þakir, Dört Halife, s. 351.
[3]. ÝbnKesîr, el-Bidaye, III, 25; Hudarî, Nuru’l-Yakîn, s. 29; Þiblî, Asr-ý Saadet, V, 55.
[4]. ÝbnKesîr, el-Bidaye, III, 24.
[5]. Zerkanî, el-Menâhil, II, 18.
[6]. ÝbniSa’d, Tabakât, IV, 154.
[7]. Aliyyu’l-Kârî, Fýkh-ý Ekber Þerhi, s. 112.
[8]. Salih, Ýslâm Mezhepleri ve Müesseseleri, s. 175.
[9]. Zerkeþî, el-Burhan,, I, 296.
[10]. Okiç, Tayyib, Tefsir ve Hadis Usulünün Bazý Problemleri, s. 141.
[11]. Ýbni Kayyým, Ý’lâmu’l-Muvakki’în, I, 13.
[12]. ÝbnEbîÞeybe, Musannef, II, 382.
[13]. Zehebî, et-Tefsir ve’l-Müfessirûn, I, 207.
[14]. 2/Bakara 230.
[15]. Nahhas, Meâni’l-Kur’an, I, 207.
[16]. Filibeli, Ýslâm Tarihi, s. 252.
[17]. Darimî, Mukaddime 29, I. 89.
[18]. 4/Nisa 24.
[19]. Þevkanî, Muhammed b. Ali b. Muhammed, Neylu’l-EvtarÞerhuMünteka’l-Ahbar, Beyrut 1989, VII, 359.
[20]. ÝbnSa’d, Tabakât, IV, 154.
[21]. Zerkanî, el-Menâhil, II, 15.
[22]. Emin, Duha’l-Ýslam, II, 138.
[23]. Görmez, Mehmet, Sünnet ve Hadisin Anlaþýlmasý ve Yorumlanmasýnda Metodoloji Sorunu, T.D.V. Yay., Ankara 2000, II. Bsk, s. 46.
[24]. Nahhas, Meâni’l-Kur’an, III, 259.
[25]. 9/Tevbe 113.
[26]. Bak: 9/Tevbe 23-24.
[27]. Bak: 9/Tevbe 80,84; 63/Münâfikun 6
[28]. Darimi,23, Fedail,8, s 838.
[29]. Dârimi, 23, Fedail 8, s. 838.
[30]. Bak: Cuma 62/5
[31]. Hallaf, Ýslâm Teþrî Tarihi, s. 23.
[32]. Emin, Duha’l-Ýslam, II, 181.
[33]. ÝbnSa’d, Tabakât, IV, 155-6.
[34]. Heysemî, Mecmau’z-Zevâid, I, 178.
[35]. Ebû Davud, 32, Hudud 16, no: 4401, IV. 559.
[36]. 46/Ahkaf 15.
[37]. 31/Lokman 14.
[38]. Nahhas, Meâni’l-Kur’an, I, 215.
[39]. 5/Maide 5.
[40]. Taberî, Câmiu’l-Beyan,Iv, 442.
[41]. Malik, 42, Eþribe 1, II. 842.
[42]. Þiblî, Asr-ý Saadet, V, 121; ayrýntýlý bilgi için bkz. Bakýrcý, Selami-Demirayak, Kenan, Arap Dili Grameri Tarihi, Erzurum, 2001.
 
Mehmet Sürmeli / Vuslat Dergisi
 

Bu yazý 3117 defa okunmuþtur...

Yorum Ekle

Yazdýr

YORUM LÝSTESÝ

KATEGORÝDEKÝ DÝÐER HABERLER

n

12/02/2024 - 10:58 ÜMMET OLMAK

n

27/11/2023 - 09:29 ÝMAN VE SAMÝMÝYET

n

08/08/2022 - 10:21 ÝSLAM’IN ASLÝ KAYNAKLARINI DOÐRU ANLAMANIN YÖNTEMÝ ÜZERÝNE

n

04/10/2021 - 11:28 KÖTÜLÜKLERDEN ALIKOYAN NAMAZ HANGÝ NAMAZDIR?

n

24/05/2021 - 03:53 GERÇEK KIYMET ÖLÇÜSÜ:  SALÝH VE BAKÝ AMEL

n

05/04/2021 - 08:34 FELSEFENÝN ÇALDIÐI ÝNSANLAR

n

08/03/2021 - 11:02 TEVHÝDDEN HÝDAYETE  NEBEVÝ RÝSALET

n

12/01/2021 - 11:25 ÝÞTE TOPLUMUMUZUN HÂLÝ BU

n

06/10/2020 - 02:15 PEYGAMBER EFENDÝMÝZÝN HÝCRET YOLCULUÐU

n

06/10/2020 - 11:27 ÞEHÝTLER ÖLMEZ!

n

31/08/2020 - 04:09 SONUÇLARI ÝTÝBARIYLA ÝSTÝÐFAR VE TÖVBE / Dr. Abdülkadir ERKUT

n

06/07/2020 - 09:49 GENÇLÝK NEREYE GÝDÝYOR? / Abdülhamit Kahraman

n

25/06/2020 - 10:51 ÞÝMDÝ TAM ZAMANI / Abdülhamit Kahraman

n

18/05/2020 - 12:33 CÂMÝLER KAPATILDI  CUMALAR KALDIRILDI AMA.. / Abdülhamit Kahraman

n

23/04/2020 - 04:29 RAMAZANDA HAYATIN VE ÖLÜMÜN MUHASEBESÝNÝ YAPMAK / Dr. Muhlis AKAR 

n

23/04/2020 - 02:47 ÞEHR-Ý RAMAZAN VE SORUMLULUK BÝLÝNCÝ / Prof. Dr. Ramazan ALTINTAÞ

n

06/04/2020 - 10:26 HER HÂLÝMÝZE ÞÜKREDEBÝLMEK / Dr. Lamia LEVENT ABUL

n

30/03/2020 - 10:30 KULLUÐUN EN GÜZEL KIVAMI: ÝHSAN / Prof. Dr. Safi ARPAGUÞ

n

16/12/2019 - 10:13 HZ. PEYGAMBER (S.A.S.) DÖNEMÝNDE ÝLÝM / Prof. Dr. Þakir GÖZÜTOK

n

30/08/2019 - 10:56 HARAMDAN HELALE HÝCRET ETMEK

n

29/08/2019 - 02:59 ZÝKÝR: KALPLERÝ DÝRÝLTEN ÝKSÝR

n

17/12/2018 - 01:05 ALLAH’A YÖNELÝÞ BÝLÝNCÝNÝ TAZELEME: TÖVBE

n

17/12/2018 - 12:56 MANEVÝ ARINMA: TÖVBE

n

19/11/2018 - 10:47 Ýnancý kuþanan gençler

n

19/11/2018 - 10:42 Hz. Peygamberi Gençlere Anlatabilmek

n

17/10/2018 - 03:38 Mescitlerde Namaz Kýlmak ve Takva Sahibi Ýmam Olmak

n

30/03/2018 - 12:31 DEÝZMÝ VE ATEÝZMÝ BESLEYEN ÖNEMLÝ BÝR FAKTÖR ÝBADETSÝZLÝ

n

29/03/2018 - 12:11 MÜSLÜMANLARIN ÝLK KIBLESÝ MESCÝD-Ý AKSA VE MÜBAREK ÞEHÝR KUDÜS

n

04/01/2018 - 10:52 NEFÝS ÝLE MÜCADELE CÝHAD-I EKBER

n

03/01/2018 - 11:14 DÝNÎ TEBLÝÐDE DÝL VE ÜSLUP NASIL OLMALIDIR?

n

14/11/2017 - 11:22 HZ. PEYGAMBER’Ý GÜNÜMÜZ ÝNSANINA DOÐRU ANLATMAK

n

02/10/2017 - 04:02 ÝNSAN ONURU VE ALLAH’A KULLUK

n

02/10/2017 - 03:31 ASIL DÝN AÞIRI YORUM

n

02/10/2017 - 03:08 DÝN GÜVENLÝÐÝ BAÐLAMINDA DÝNÝN DOÐRU ANLAÞILMASI VE YORUMLANMASI

n

19/08/2017 - 09:04 Kurban ya da Baþýndan Serçe Geçen Bir Çocuktur  ÝSMAÝL

n

12/07/2017 - 10:42 ÝNSANLIÐA KARÞI EN BÜYÜK GÜNAH:  FÝTNE

n

13/06/2017 - 12:14 RAMAZAN MEKTEBÝ

n

13/06/2017 - 12:07 EMANET AHLAKI

n

13/06/2017 - 11:59 RAMAZAN MEDENÝYETÝ

n

19/04/2017 - 03:16 HZ. PEYGAMBER VE GÜVEN TOPLUMU: DARU'S-SELAM

n

28/03/2017 - 02:41 SANAL DÜNYA VE  DEÐÝÞEN MAHREMÝYET

n

17/02/2017 - 03:17 PARALEL DÝNLERÝ KÝMLER SEVER

n

17/02/2017 - 12:40 “HADÝS ÝLMÝ”NÝN ÝSLÂMÎ ÝLÝMLER ARASINDAKÝ YERÝ

n

13/02/2017 - 12:17 KALPLERÝNDE MARAZ BULUNANLAR: MÜNAFIKLAR

n

01/02/2017 - 11:12 TEFRÝKAYA DÜÞENLER GÝBÝ OLMAYIN

n

29/12/2016 - 10:25 BÝR GÜVEN ABÝDESÝ:  Muhammedü’l-Emin

n

19/12/2016 - 04:10 Fitne ve Fesadýn Baþka Bir Versiyonu: ÝFTÝRA VE SUÇLAMA

n

18/10/2016 - 11:53 Bir Mektep Olarak CAMÝ

n

26/09/2016 - 11:04 Peygambersiz Ýslam Söylemi

n

22/09/2016 - 12:08 VÝCDANIMIZIN "Selfie"SÝNÝ ÇEKEBÝLÝR MÝYÝZ ?

n

21/09/2016 - 02:57 Boþ Vakit mi Dediniz?

n

10/08/2016 - 01:00 RASULULLAH (S.A.S.) BÖYLE BUYURDU

n

10/08/2016 - 12:44 Narsisistik Kiþilik

n

14/06/2016 - 11:32 Ramazanda Gönülden Tevhidi Yaþamak

n

06/06/2016 - 02:55 Kur’an Ýkliminde Ýyiliklerle Dinamik Bir Hayat Ýnþasý

n

02/06/2016 - 04:44 Ramazan ve iYiLiK

n

02/05/2016 - 12:25 HZ. PEYGAMBER’ÝN MESAJINI DOÐRU ANLAMAK

n

08/04/2016 - 03:14 Yoðunlaþmýþ Ýbadet Mevsimi: “Üç Aylar”

n

24/03/2016 - 10:35 DUANIZ OLMASA

n

24/03/2016 - 10:31 SAHÂBE’NÝN PEYGAMBER SEVGÝSÝ

n

01/02/2016 - 11:48 ZÂLÝME HAKKI SÖYLEMEK

n

19/01/2016 - 04:35 ZOR ZAMANDA Müslüman Olmak

n

18/01/2016 - 02:04 Huzurda Huþu ile Durmak

n

18/01/2016 - 01:22 Alný Secdeye Varan Simalar

n

14/12/2015 - 11:41 HZ. ALÝ (Ö: 40/660)’NÝN KUR’AN-I KERÝM ANLAYIÞI

n

01/12/2015 - 02:21 SAHÂBE’NÝN PEYGAMBER SEVGÝSÝ

n

26/11/2015 - 02:10 Namaz: Divan-ý Ýlahîde Durup Tevhide Ermektir

n

19/11/2015 - 03:13 Kur’an ve Sünnet Perspektifinden Bilgi AHlAKI

n

19/11/2015 - 03:11 Ýlim, Marifet ve Hikmet Ýliþkisi

n

22/10/2015 - 12:39 Söz mü Sükût mu?

n

09/10/2015 - 02:23 Haccýn Evrensel Boyutu

n

07/09/2015 - 04:20   KURBAN

n

07/09/2015 - 04:14 Mescitler Arasýnda Mescid-i Aksa’ya Dair

n

06/07/2015 - 12:25 SADAKA-Ý FITIR

n

06/07/2015 - 12:23 TERAVÝH NAMAZI

n

23/06/2015 - 03:48 Þeytanýn Telkini VESVESE

n

19/06/2015 - 04:50 RAMAZAN

n

15/06/2015 - 06:11 Kardeþlik ve Dostluða Açýlan Pencere SELAM

n

15/06/2015 - 03:24 Vücutta Dolaþan Sinsi Düþman: Þeytan

n

12/06/2015 - 03:38 Ýnsanýn Temel Bir Zaafý

n

12/06/2015 - 03:07 Mültecilere Hicret Yurdu            ya da Muhacire Ensar Olmak

n

06/05/2015 - 02:27 DERÝN BÝR MUHALEFET

n

27/04/2015 - 12:31 Merhameti Kuþanmak

n

27/04/2015 - 12:30 Þiddet Karþýsýnda rahmet Peygamberi 

n

17/01/2015 - 04:13 HADÝSLERÝN DOÐRU ANLAÞILMASINDA VE YORUMLANMASINDA TAKÝP EDÝLECEK YÖNTEM

n

23/12/2014 - 04:13 Müslümanýn Varlýkla Ýmtihaný

n

23/12/2014 - 04:12 Ýslami Bakýþla Varlýk ve Servet Algýmýz

n

16/12/2014 - 02:50 SÜNNET VAHÝY ÝLÝÞKÝSÝ

n

27/10/2014 - 03:06 Sabýr-Sâbir

n

24/10/2014 - 04:08 Hz. Peygamber ve Genç Sahabiler

n

24/10/2014 - 03:59 Okunmasý Gerekenler (12)

n

24/10/2014 - 03:53 Ýslam’ýn Gençlik Tasavvuru

n

04/07/2014 - 03:29 BORÇ ve KARZ-I HASEN

n

30/06/2014 - 04:46 Ramazan Ýklimi ve Helal Kazanç Bilinci

n

09/06/2014 - 11:33 ATÂLETÝ TATÝL ZANNETMEK

n

05/05/2014 - 02:42 HZ. PEYGAMBER (S.A.S.)’ÝN ADÂLET ANLAYIÞI

n

09/04/2014 - 02:07 BÝR YÖNETÝCÝ OLARAK RASULULLAH

n

21/03/2014 - 04:40 Allah’ýn Korumasýný Hak Etmenin Yolu: Sabah Namazý

n

10/02/2014 - 02:47 Deðerini Bilemediðimiz Ýki Eþsiz Nimet: Saðlýk ve Boþ Zaman

n

04/10/2013 - 05:02 “Hakikat”in Nihai Temsilcisi:  Hz. Muhammed (s.a.s.) 
 

Site Ýçi Arama

16 Sevvâl 1445 |  25.04.2024

Bir Ayet

Bismillahirrahmanirrahim

"Þeytan sizi fakirlikle korkutur ve size, çirkinliði ve hayâsýzlýðý emreder.

Allah ise size kendi katýndan maðfiret ve bol nimet va'dediyor.

Þüphesiz Allah, lütfu geniþ olandýr, hakkýyla bilendir."

( Bakara Suresi - 268)

Bir Hadis


Adî Ýbni Hâtim (r.a)’den
rivayet edildiðine göre;

Hz. Peygamber (s.a.v.)
þöyle buyurdu:

Yarým hurma vermek
suretiyle de olsa kendinizi cehennem ateþinden koruyunuz.

O kadarýný da bulamayanlar, güzel bir sözle olsun kendilerini korusunlar.

Buhârî, Edeb 34, Zekât 10, Rikak 49, 51, Tevhîd 36; Müslim, Zekât 66-70. Ayrýca bk. Tirmizî, Zühd 37, Kýyâmet 1; Nesâî, Zekât 63-64; Ýbni Mâce, Mukaddime 13, Zekât 28

Bir Dua

“Allah’ým! Sen affedicisin, Kerim’sin, affý seversin, beni affet”

(Tirmizi, Deavât, 84)

Hikmetli Söz

Can saatini Rahman ezelde kuruvermiþ.
Bir gün göreceksin ki o saat duruvermiþ.


Canlý yayýn

Ýslam Ansiklopedisi

  Tasarým : Networkbil.NET

@2008 kuraniterbiye.Com