Ana Sayfa   |   Görüntülü Dersler  |  Sesli Dersler   |  Kur'an Araştırmaları   |  İlmi YAZILAR   |  Aile Eğitim Yazıları   |  Çocuk Eğitimi Yazıları   |  Yazarlar  |  İletişim

Kur`an-i Kerim ve Mealleri

Namaz Sureleri Tefsiri

Cuma (Tefsir) Dersleri

Hadis Dersleri

Cami Dersleri

Hz. Peygamberin Hayatı (s.a.v)

İnsanı Tanımak (Radyo)

Tv Programları

Seminer ve Konferans

Kısa Dersler

Özel Konular

Fıkhi Konular

Aile Eğitim Seminerleri

Foto Galeri

Üyelik Girişi

Kull. Adı

:

Şifre

:
   

Ücretsiz Üyelik
Şifremi Unuttum

Güncel Videolar

Eğitimcilere ÖZEL
Gazze Duası
Gençlerle İletişim (Günışığı- Reşitpaşa​)
Uyumlu Evlilik Yöntemi (Bulgurlu)

Namaz Vakitleri

Sayaç

Sayac
Tekil (Bugün) 851
Toplam 17242843
En Fazla 25928
Ortalama 2752
Üye Sayısı 160831
Bugün Üye Olan 144
Online Ziyaretci
 
 

KALPLERİNDE MARAZ BULUNANLAR: MÜNAFIKLAR

Kur’an’da “Münafikun” diye özel bir sure bulunmasına ve muhtelif vesilelerle münafıklara işaret edilip dikkat çekilmesine bakılırsa “münafıklar” ve “nifak”ın İslam toplumunun her devirde problemli bir baş belası olduğu anlaşılmaktadır.
13/02/2017

Kur’an-ı Kerim, insanları inanç bakımından mümin, kâfir ve münafık olmak üzere üçlü bir tasnife tabi tutmaktadır. Bakara suresinin ilk ayetlerinde önce müminlerin özellikleri özetlenmekte (Bakara, 2/1-5.), ardından sadece iki ayetle kâfirler; yani kalpleri imana mühürlü inançsızlar anlatılmaktadır. (Bakara, 2/6-7.) Ardından kalplerinde maraz olan münafıkların özellikleri haber verilmektedir. (Bakara, 2/10-20.)

Kur’an’da “Münafikun” diye özel bir sure bulunmasına ve muhtelif vesilelerle münafıklara işaret edilip dikkat çekilmesine bakılırsa “münafıklar” ve “nifak”ın İslam toplumunun her devirde problemli bir baş belası olduğu anlaşılmaktadır.

Genelde nifakı iki derecede yorumlamak esas olmuştur. Nifakı “büyük ve küçük” olarak adlandıranlar varsa da, aslında “itikadi” ve “amelî” nifak diye ikiye ayırmak daha isabetli olabilir:

1- İtikadi konulardaki nifak, diplomatik iman da diyebiliriz. Dünyevi çıkar hesabıyla insanın kalbinde hiç olmayan bir imanı var göstermesi demektir. İnanmadığı hâlde Müslüman olduğunu iddia etmesidir ki Kur’an’ın, ehlini cehennemin en alt tabakasında gördüğü nifak bu olsa gerektir. (Nisa, 4/145.)

2- Ameldeki nifak, insanın amel ve davranışlarında sıdk ve ihlasa dikkat etmemesi sonucu kalbinin kaymasıdır. Bir başka ifadeyle inandığı gibi yaşamayanların zamanla yaşadığı gibi inanmaya başlamasıdır. İmam Ali der ki: “İman kalpte beyaz bir ışıktır. İman arttıkça kalbin beyazlığı artar. İman kemale erince kalp bembeyaz olur. Nifak ise siyah bir ışıktır. Nifak arttıkça kalbin siyahlığı da artar. Nifak kemal bulunca kalp kapkara olur.”  (Serrâc, el-Lüma’/İslam Tasavvufu, s. 149.)

Ameldeki nifak kişinin farkında olmadan içini saracak bir hastalıktır. Münafıklık insanlara gizli kalan bir durumdur. Hatta çoğu zaman kişi kendisinin bile münafık olduğunun farkına varmayabilir. Kişi fesatçı olduğu hâlde kendisinin salih olduğunu sanır. Nitekim Kur’an: “Fesatçılık yapmayın” denilen münafıkların kendilerinin “fesatçı değil, ıslahçı” olduklarını söylediğini haber vermektedir. (bkz. Bakara, 2/11.)

Hz. Peygamber (s.a.s.)’in münafıklık alameti saydığı yalan söylemek, sözünde durmamak ve emanete hıyanet etmek gibi davranışlar amelî nifakın özellikleridir. (Buhari, İman, 24.)

Allah insanları sadık ve münafık olarak ikiye ayırmış ve sadık müminleri sadakatleri sebebiyle mükâfatlandıracağını, münafıkları ise azaplandıracağını ya da tövbe etmelerine fırsat verip bağışlayacağını belirtmiştir. (bkz. Ahzab, 33/24.)

İmanın temeli sıdk, münafıklığın temeli yalandır. Yalanla iman bir arada olmaz; bir araya gelir gelmez muharebeye tutuşur. İnanan bir insanda ortaya çıkabilecek nifak çizgisi bu noktada görülür.

Allah münafıkları yaptıklarından dolayı baş aşağı etmiştir. (Nisa, 4/88.) Kur’an’da Allah’ın kullarından aldığı ahde vefa göstermeyip onu bozmanın kalp katılığına sebep olduğu bildirilmektedir. (bkz. Maide, 6/13.)

Maraz, bedenin sağlam hâldeki alışkanlıklarından sapmasına yol açan ve görevini istenilen şekilde yapmasına engel olan arızadır. Maddi olanı olduğu gibi onların kalplerinde maraz vardır (Bakara, 2/10.) ayetindeki gibi kalbî ve manevi olanları da vardır. İnsan beden ve kalbi için aslolan sıhhattir. Kişi bedeninin sağlığı kadar, kalbinin sağlığından da sorumludur.

Demek ki her türlü ahlaksızlığın başı, idrak ve iradenin afeti bir hastalık var ortada. İşte bu hastalık şek ve şüphe kaynaklı nifak hastalığıdır. Böyle bir şüphe marazına yakalanan her şeyden şüphe eder, Allah’tan, peygamberden şüphe eder; hak tanımaz. Onun gözünde hak namına sadece kendisi, menfaatleri ve hayatı vardır. Her şeyin kendisini aldattığı vehmiyle kafası karışık, zihni allak bullak, kalbi darmadağınıktır.

Nifak öyle bir ateştir ki kimin iman levhasına isabet ederse paramparça eder. Fitne kıvılcımlarından isabet alan kalp, yakıcı bir azaba düçar olur. Münafıkların yeryüzündeki fesat ve bozgunculukları pek çoktur. Ama bununla birlikte hep kendilerini ıslah edici sanırlar (Bakara, 2/11-12.) veya öyle olduğunu söylerler. Münafıklığın ayrıştığı nokta da burasıdır. Münafıklar, itikadi olarak inanmadıkları hâlde kuru bir iddiada bulunurlar. Kalplerindeki maraza mağlup, kendilerini sıdk ve ihlas ilacı ile tedavi etmeyen samimiyetsiz Müslümanlar da bir süre sonra bu onulmaz derdin müptelası olabilirler.

Münafıklar şüphe gemisine binerek karanlık denizlerde ticaret yapmaya kalkışan zavallılardır. Şüphe gemileri onları hayal dalgalarından kurtaramaz ve inkâr fırtınası arttıkça şüphe gemisiyle topyekûn batmağa mahkûm olurlar. Çünkü onlar dalalete karşılık hidayeti vermişlerdir. Fakat ticaretleri kazanç getirmemiş doğru yolu da bulamamışlardır.

Kur’an ayetleri ve ilgili hadisler değerlendirildiğinde münafıkların belli başlı birtakım özellikleri öne çıkmaktadır. Bunlardan başlıcalarını şöyle sıralamak mümkündür:

1- Riyakârdırlar; ikiyüzlülük münafık tarifindeki temel özelliktir: “Gördün mü din gününü yalanlayanı, yetimi itip kakan işte odur. Yoksulu doyurmaya teşvik etmeyen de odur. Yazıklar olsun namazlarından gâfil olan ve onu gösteriş ile kılanlara, zekâtı engelleyenlere.” (Maun, 107/1-7.)

2- Allah’ın emirlerine karşı isteksiz ve tembeldirler: “Namaza kalktıkları zaman üşenerek kalkarlar, insanlara gösteriş yaparlar ve Allah’ı pek az anarlar.” (Nisa, 4/142.)

3- Kararsızdırlar, iki sürü arasın da kalmış koyun gibi iman ile küfür arasında gidip gelirler: “Onlar imanla küfür arasında bocalayan tabansızlardır. Ne onlara, ne bunlara bir türlü karar veremezler.” (Nisa, 4/143.)

4- Birbirinin destekçisidirler. Kötülüğü işler ve tavsiye ederler, iyiliği yapmadıkları gibi insanları ondan vazgeçirmeye çalışırlar: “Münafık erkekler ve kadınlar sizden değil, birbirindendir. Onlar kötülüğü emreder. İyilikten alıkoyarlar, elleri sıkıdırlar, Allah için harcamak hususunda cimrilik gösterirler. Onlar Allah’ı unuttu. Allah da onları unuttu. Çünkü münafıklar fasıkların ta kendisidir.” (Tevbe, 9/67.)

5- Kur’an’ın hükmüne ve rasulün sünnetine tabi olmaktan uzaklaşırlar: “Onlara Allah’ın indirdiğine ve peygamberine gelin, onlara başvuralım, denildiği zaman münafıkların senden iyice uzaklaştıklarını görürsün.” (Nisa, 4/61.)

6- Yalan söylerler ve kolayca yalan yere yemin ederler: “Yeminlerini kalkan yapıp insanları Allah’ın yolundan saptırırlar. Onların yaptıkları ne kötüdür.” (Münafikun, 63/2.)

7- Kalıpları güzel ve sağlıklı olsa da kalpleri bozukturlar: “Onları gördüğün zaman kalıpları hoşuna gider, konuştuklarında sözlerini dinlersin. Onlar sanki elbise giydirilmiş kütüklerdir. Her gürültüyü kendi aleyhlerine sanırlar. Onlar düşmandır, onlardan sakın, Allah onları kahretsin. Nasıl olup da dönüyorlar.” (Münafikun, 63/4.)

Pek çok ayette münafıkların sıfatları anlatılarak insanlar bundan sakındırılmaktadır. Nifak ile malul kalp eğer mühürlü değilse, tövbe ile imana dönüş şansı her zaman vardır. Dolayısıyla tövbe kapısı zorlanmalı ve açılması için niyazdan uzak durulmamalıdır.

Münafığın günahı ihlasın zıddı olan riya olduğundan tövbesi ihlasla olmalıdır. Nitekim münafıklar hakkında Kur’an’da buyrulur: “Şüphesiz münafıklar cehennemin en aşağı tabakasında olacaklardır. Onlara asla bir yardımcı bulamazsın. Ancak tövbe edip hâllerini düzeltenler ve Allah’a sarılıp dinlerini Allah için hâlis kılanlar müstesna, bunlar müminlerle beraberdir.” (Nisa, 4/145-146.)

Prof. Dr. H. Kâmil YILMAZ | İstanbul İl Müftüsü

 

Bu yazı 3310 defa okunmuştur...

Yorum Ekle

Yazdır

YORUM LİSTESİ

KATEGORİDEKİ DİĞER HABERLER

n

12/02/2024 - 10:58 ÜMMET OLMAK

n

27/11/2023 - 09:29 İMAN VE SAMİMİYET

n

08/08/2022 - 10:21 İSLAM’IN ASLİ KAYNAKLARINI DOĞRU ANLAMANIN YÖNTEMİ ÜZERİNE

n

04/10/2021 - 11:28 KÖTÜLÜKLERDEN ALIKOYAN NAMAZ HANGİ NAMAZDIR?

n

24/05/2021 - 03:53 GERÇEK KIYMET ÖLÇÜSÜ:  SALİH VE BAKİ AMEL

n

05/04/2021 - 08:34 FELSEFENİN ÇALDIĞI İNSANLAR

n

08/03/2021 - 11:02 TEVHİDDEN HİDAYETE  NEBEVİ RİSALET

n

12/01/2021 - 11:25 İŞTE TOPLUMUMUZUN HÂLİ BU

n

06/10/2020 - 02:15 PEYGAMBER EFENDİMİZİN HİCRET YOLCULUĞU

n

06/10/2020 - 11:27 ŞEHİTLER ÖLMEZ!

n

31/08/2020 - 04:09 SONUÇLARI İTİBARIYLA İSTİĞFAR VE TÖVBE / Dr. Abdülkadir ERKUT

n

06/07/2020 - 09:49 GENÇLİK NEREYE GİDİYOR? / Abdülhamit Kahraman

n

25/06/2020 - 10:51 ŞİMDİ TAM ZAMANI / Abdülhamit Kahraman

n

18/05/2020 - 12:33 CÂMİLER KAPATILDI  CUMALAR KALDIRILDI AMA.. / Abdülhamit Kahraman

n

23/04/2020 - 04:29 RAMAZANDA HAYATIN VE ÖLÜMÜN MUHASEBESİNİ YAPMAK / Dr. Muhlis AKAR 

n

23/04/2020 - 02:47 ŞEHR-İ RAMAZAN VE SORUMLULUK BİLİNCİ / Prof. Dr. Ramazan ALTINTAŞ

n

06/04/2020 - 10:26 HER HÂLİMİZE ŞÜKREDEBİLMEK / Dr. Lamia LEVENT ABUL

n

30/03/2020 - 10:30 KULLUĞUN EN GÜZEL KIVAMI: İHSAN / Prof. Dr. Safi ARPAGUŞ

n

16/12/2019 - 10:13 HZ. PEYGAMBER (S.A.S.) DÖNEMİNDE İLİM / Prof. Dr. Şakir GÖZÜTOK

n

30/08/2019 - 10:56 HARAMDAN HELALE HİCRET ETMEK

n

29/08/2019 - 02:59 ZİKİR: KALPLERİ DİRİLTEN İKSİR

n

17/12/2018 - 01:05 ALLAH’A YÖNELİŞ BİLİNCİNİ TAZELEME: TÖVBE

n

17/12/2018 - 12:56 MANEVİ ARINMA: TÖVBE

n

19/11/2018 - 10:47 İnancı kuşanan gençler

n

19/11/2018 - 10:42 Hz. Peygamberi Gençlere Anlatabilmek

n

17/10/2018 - 03:38 Mescitlerde Namaz Kılmak ve Takva Sahibi İmam Olmak

n

30/03/2018 - 12:31 DEİZMİ VE ATEİZMİ BESLEYEN ÖNEMLİ BİR FAKTÖR İBADETSİZLİ

n

29/03/2018 - 12:11 MÜSLÜMANLARIN İLK KIBLESİ MESCİD-İ AKSA VE MÜBAREK ŞEHİR KUDÜS

n

04/01/2018 - 10:52 NEFİS İLE MÜCADELE CİHAD-I EKBER

n

03/01/2018 - 11:14 DİNÎ TEBLİĞDE DİL VE ÜSLUP NASIL OLMALIDIR?

n

14/11/2017 - 11:22 HZ. PEYGAMBER’İ GÜNÜMÜZ İNSANINA DOĞRU ANLATMAK

n

02/10/2017 - 04:02 İNSAN ONURU VE ALLAH’A KULLUK

n

02/10/2017 - 03:31 ASIL DİN AŞIRI YORUM

n

02/10/2017 - 03:08 DİN GÜVENLİĞİ BAĞLAMINDA DİNİN DOĞRU ANLAŞILMASI VE YORUMLANMASI

n

19/08/2017 - 09:04 Kurban ya da Başından Serçe Geçen Bir Çocuktur  İSMAİL

n

12/07/2017 - 10:42 İNSANLIĞA KARŞI EN BÜYÜK GÜNAH:  FİTNE

n

13/06/2017 - 12:14 RAMAZAN MEKTEBİ

n

13/06/2017 - 12:07 EMANET AHLAKI

n

13/06/2017 - 11:59 RAMAZAN MEDENİYETİ

n

19/04/2017 - 03:16 HZ. PEYGAMBER VE GÜVEN TOPLUMU: DARU'S-SELAM

n

28/03/2017 - 02:41 SANAL DÜNYA VE  DEĞİŞEN MAHREMİYET

n

17/02/2017 - 03:17 PARALEL DİNLERİ KİMLER SEVER

n

17/02/2017 - 12:40 “HADİS İLMİ”NİN İSLÂMÎ İLİMLER ARASINDAKİ YERİ

n

13/02/2017 - 12:17 KALPLERİNDE MARAZ BULUNANLAR: MÜNAFIKLAR

n

01/02/2017 - 11:12 TEFRİKAYA DÜŞENLER GİBİ OLMAYIN

n

29/12/2016 - 10:25 BİR GÜVEN ABİDESİ:  Muhammedü’l-Emin

n

19/12/2016 - 04:10 Fitne ve Fesadın Başka Bir Versiyonu: İFTİRA VE SUÇLAMA

n

18/10/2016 - 11:53 Bir Mektep Olarak CAMİ

n

26/09/2016 - 11:04 Peygambersiz İslam Söylemi

n

22/09/2016 - 12:08 VİCDANIMIZIN "Selfie"SİNİ ÇEKEBİLİR MİYİZ ?

n

21/09/2016 - 02:57 Boş Vakit mi Dediniz?

n

10/08/2016 - 01:00 RASULULLAH (S.A.S.) BÖYLE BUYURDU

n

10/08/2016 - 12:44 Narsisistik Kişilik

n

14/06/2016 - 11:32 Ramazanda Gönülden Tevhidi Yaşamak

n

06/06/2016 - 02:55 Kur’an İkliminde İyiliklerle Dinamik Bir Hayat İnşası

n

02/06/2016 - 04:44 Ramazan ve iYiLiK

n

02/05/2016 - 12:25 HZ. PEYGAMBER’İN MESAJINI DOĞRU ANLAMAK

n

08/04/2016 - 03:14 Yoğunlaşmış İbadet Mevsimi: “Üç Aylar”

n

24/03/2016 - 10:35 DUANIZ OLMASA

n

24/03/2016 - 10:31 SAHÂBE’NİN PEYGAMBER SEVGİSİ

n

01/02/2016 - 11:48 ZÂLİME HAKKI SÖYLEMEK

n

19/01/2016 - 04:35 ZOR ZAMANDA Müslüman Olmak

n

18/01/2016 - 02:04 Huzurda Huşu ile Durmak

n

18/01/2016 - 01:22 Alnı Secdeye Varan Simalar

n

14/12/2015 - 11:41 HZ. ALİ (Ö: 40/660)’NİN KUR’AN-I KERİM ANLAYIŞI

n

01/12/2015 - 02:21 SAHÂBE’NİN PEYGAMBER SEVGİSİ

n

26/11/2015 - 02:10 Namaz: Divan-ı İlahîde Durup Tevhide Ermektir

n

19/11/2015 - 03:13 Kur’an ve Sünnet Perspektifinden Bilgi AHlAKI

n

19/11/2015 - 03:11 İlim, Marifet ve Hikmet İlişkisi

n

22/10/2015 - 12:39 Söz mü Sükût mu?

n

09/10/2015 - 02:23 Haccın Evrensel Boyutu

n

07/09/2015 - 04:20   KURBAN

n

07/09/2015 - 04:14 Mescitler Arasında Mescid-i Aksa’ya Dair

n

06/07/2015 - 12:25 SADAKA-İ FITIR

n

06/07/2015 - 12:23 TERAVİH NAMAZI

n

23/06/2015 - 03:48 Şeytanın Telkini VESVESE

n

19/06/2015 - 04:50 RAMAZAN

n

15/06/2015 - 06:11 Kardeşlik ve Dostluğa Açılan Pencere SELAM

n

15/06/2015 - 03:24 Vücutta Dolaşan Sinsi Düşman: Şeytan

n

12/06/2015 - 03:38 İnsanın Temel Bir Zaafı

n

12/06/2015 - 03:07 Mültecilere Hicret Yurdu            ya da Muhacire Ensar Olmak

n

06/05/2015 - 02:27 DERİN BİR MUHALEFET

n

27/04/2015 - 12:31 Merhameti Kuşanmak

n

27/04/2015 - 12:30 Şiddet Karşısında rahmet Peygamberi 

n

17/01/2015 - 04:13 HADİSLERİN DOĞRU ANLAŞILMASINDA VE YORUMLANMASINDA TAKİP EDİLECEK YÖNTEM

n

23/12/2014 - 04:13 Müslümanın Varlıkla İmtihanı

n

23/12/2014 - 04:12 İslami Bakışla Varlık ve Servet Algımız

n

16/12/2014 - 02:50 SÜNNET VAHİY İLİŞKİSİ

n

27/10/2014 - 03:06 Sabır-Sâbir

n

24/10/2014 - 04:08 Hz. Peygamber ve Genç Sahabiler

n

24/10/2014 - 03:59 Okunması Gerekenler (12)

n

24/10/2014 - 03:53 İslam’ın Gençlik Tasavvuru

n

04/07/2014 - 03:29 BORÇ ve KARZ-I HASEN

n

30/06/2014 - 04:46 Ramazan İklimi ve Helal Kazanç Bilinci

n

09/06/2014 - 11:33 ATÂLETİ TATİL ZANNETMEK

n

05/05/2014 - 02:42 HZ. PEYGAMBER (S.A.S.)’İN ADÂLET ANLAYIŞI

n

09/04/2014 - 02:07 BİR YÖNETİCİ OLARAK RASULULLAH

n

21/03/2014 - 04:40 Allah’ın Korumasını Hak Etmenin Yolu: Sabah Namazı

n

10/02/2014 - 02:47 Değerini Bilemediğimiz İki Eşsiz Nimet: Sağlık ve Boş Zaman

n

04/10/2013 - 05:02 “Hakikat”in Nihai Temsilcisi:  Hz. Muhammed (s.a.s.) 
 

Site İçi Arama

15 Zilhicce 1446 |  11.06.2025

Bir Ayet

Bismillahirramanirrahim

De ki: 'Göklerden ve yerden sizlere rızık veren kimdir? Kulaklara ve gözlere malik olan kimdir? Diriyi ölüden çıkaran ve ölüyü diriden çıkaran kimdir?
Ve işleri evirip-çeviren kimdir? Onlar: 'Allah' diyeceklerdir.
Öyleyse de ki: 'Peki siz yine de sakınmayacak (takvalı olmayacak) mısınız?



( Yunus Suresi - 31)

Bir Hadis

Sehl İbni Sa`d radıyallahu anh’den rivayet edildiğine göre

Hz. Resûlullah sallallahu aleyhi ve sellem:

“Ben ve yetimi himâye eden kimse cennette şöylece beraber bulunacağız” buyurdu ve işaret parmağıyla orta parmağını, aralarını biraz aralayarak, gösterdi.


Buhârî, Talâk 25, Edeb 24

Bir Dua

“Allah’ım! Nefsime takvasını ver ve nefsimi (her türlü kötü şeylerden) temizle, sen
temizleyenlerin en hayırlısısın. Sen nefsimin dostu ve mevlasısın.”

(Müslim, Duâ, 73)

Hikmetli Söz

Sadık dost, arkadaşının hüzün ve sevinçte ortağı olandır.


Canlı yayın

İslam Ansiklopedisi

  Tasarım : Networkbil.NET

@2008 kuraniterbiye.Com