Teravih¸ ‘tervîha’ kelimesinin çoðuludur. Tervîha ise sözlükte ‘istirahat etmek’¸ ‘dinlenmek’¸ ‘huzur duymak’¸ ‘sevinmek’ ve ‘bir iþi kolaylaþtýrmak için nöbetleþe yapmak’ gibi anlamlara gelir.
04/09/2008
Teravih namazý Ramazan ayýnda yatsý namazýnýn son sünnetinden sonra kýlýndýðý ve her dört rekâtýndan sonra biraz istirahat edildiði için bu adý almýþtýr.
Buharî’de geçen bir rivayette Aiþe Validemiz¸ Peygamberimizin Ramazan ayýnda olsun ya da baþka vakitte olsun geceleri on bir rekâttan fazla nafile namaz kýlmadýðýný söylemiþtir.[1]
Aiþe Validemizden gelen bir baþka rivayet þöyledir: “Allah’ýn elçisi bir gece mescitte nafile namaz kýlmýþtý. Birçok kimse de ona uyarak namaz kýldý. Sabah olunca Ashab¸ “Allah’ýn elçisi geceleyin mescitte namaz kýldý” diye konuþtular. Ertesi gece Allah’ýn elçisi yine namaza durdu. Halk yine onlarý konuþtu¸ katýlanlarýn sayýsý iyice arttý. Üçüncü veya dördüncü gece halk yine toplandý. Öyle ki mescid¸ insanlarý alamayacak hâle gelmiþti. Ancak Peygamberimiz o gece yanlarýna çýkmadý Sabah olunca: "Yaptýðýnýzý gördüm. Size çýkmamdan beni alýkoyan þey¸ namazýn sizlere farz oluvermesinden korkmamdýr" dedi. Bu hâdise Ramazanda cereyan etmiþti.”[2]
Konuyla ilgili olarak nakledilen hadislerde Peygamberimizin ashaba kaç rekât namaz kýldýrdýðý belli deðildir. O¸ Ramazan dýþýnda nafile namazlarýný mescitte kýlmazdý. Ramazan’ýn son on gününde itikâfta bulunduðu için sürekli kýldýðý 11 rekâtý mescitte kýlmýþtý. Bunlardan üç rekâtý vitir olduðu için geriye sekiz rekât kalýyordu. Ýþte bu sekiz rekâtý kendi kendine kýlarken Ashab ona uyarak kýlmýþ olmalýdýr. Bazýlarýnýn ‘teravih sekiz rekâttýr’ demeleri bundandýr. Fakat doðru olaný nafile namaz için herhangi bir rekât sayýsý belirlememektir.
Yukarýdaki hadislerde de görüldüðü gibi Peygamberimiz vefat edinceye kadar bir daha ashab-ý kirama Ramazan gecelerinde veya diðer gecelerde herhangi bir nafile namaz kýldýrmamýþtýr. Fakat Müslim¸ Ebu Davud ve Tirmizi’de geçen bir rivayete göre Peygamberimiz¸ ramazanda kýlýnacak nafile gece namazýný kesin olarak emretmez fakat kýlýnmasý için ashab-ý kiramý teþvik eder ve þöyle derdi: “Kim iman ederek ve sevabýný yalnýzca Allah’tan bekleyerek Ramazan ayýný ibadetle geçirirse onun geçmiþ günahlarý affolunur.”[3]
Teravih namazýnýn cemaatle ve yirmi rekât kýlýnmasý ikinci halife Ömer (ra) döneminde baþlamýþtýr. Bundan önce ne Peygamberimiz (sav)’in saðlýðýnda ne Ebu Bekir (ra)’ýn halifelik yýllarýnda ne de Ömer (ra) döneminin ilk yýllarýnda bu namazýn cemaatle ve yirmi rekât olarak kýlýndýðýna dair herhangi bir rivayet bulunmamaktadýr. Ömer (ra) dönemine kadar ashabtan bazýlarý bu namazý evinde¸ bazýlarý mescitte¸ bazýlarý tek baþýna¸ bazýlarý cemaatle¸ bazýlarý gecenin ilk vaktinde (yatsý namazýndan sonra)¸ bazýlarý ise gecenin sonlarýna doðru kýlarlardý. Ömer (ra) mescitteki bu karýþýklýða son vermek istemiþ ve onlarý Übeyy b. Ka’b’ýn imamlýðýnda bir cemaat olarak toplamýþtýr. O günden sonra bu namaz mescitte¸ cemaatle ve yirmi rekât olarak kýlýnmaya baþlamýþtýr.