Dua yaratýcýmýzla aramýzda hiçbir güç ve aracý olmadan doðrudan kurduðumuz bir iletiþimdir. Ýçinde bulunduðumuz anda, en samimi duygu haliyle ve acziyetimizi en yoðun þekilde hissederek O’na yakarýþýmýzdýr.
Allah(c.c)’ýn Kur’an’da; “De ki;duanýz olmasaydý Rabbim size deðer verir miydi?” (Þuara; 77) ayetinde belirttiði gibi acizliðimizi hissederek yaptýðýmýz dualar kulluðumuzun gereðidir. Bu yüzden bir Müslüman için dua vazgeçilmezdir.
Peygamberimizin (s.a.v); “Dua ibadettir. Rabbiniz buyurdu ki; Bana dua edin ki duanýzý kabul edeyim” hadis-i þerifinde söylediði gibi dua hayatýmýzýn her anýný kapsayan bir ibadettir.
Kur’an-ý Kerim’den öðrendiðimiz kadarýyla dua ile zor anlarýmýzda tek yardýmcýmýzdan yardým dileriz, tüm dileklerimizi verebilecek en yüce makamdan talep ederiz,sevinçlerimizde sonsuz rahmet sahibine þükrederiz, O’nu överek her türlü eksiklikten arýnmýþ olduðunu hissederiz.
Hayatýmýzýn her anýnda yapabildiðimiz bu ibadeti yavrularýmýza da öðretmemiz önemlidir. Belki de çocuklarýmýzýn Ýslami eðitiminde en erken baþladýðýmýz ibadettir dua. Çünkü yavrularýmýz daha ilk kelimelerini söylerken, ezan sesini duyduðumuzda birlikte “Allah” deriz veya namazlardan sonra dua ediþimizi taklit ettiðinde “Amin” demeyi, yemek öncesinde “Bismillah” sonrasýnda “Elhamdülillah” demeyi öðretiriz ve bu öðretiþ süreci böyle artarak devam eder.
Günlük hayatýn içinde birçoðumuz bu sürecin örnekleriyle karþýlaþabiliyoruz. Geçen gün þaþýrdýðým bir olay karþýsýnda “Allahu Ekber” dediðimde iki yaþýndaki kýzýmýn bunu tüm gün tekrar etmesi çok hoþuma gitmiþti. Küçük yaþlarda çocuklar ebeveynlerini taklit ederek öðrendikleri için günlük konuþmalarýmýzda “es selamu aleyküm”, “Ýnþallah”, “Allah’a çok þükür” gibi cümleleri kullanarak onlara bu ifadelerin nerelerde ve hangi durumlarda kullanýlacaðýný daha kolay öðretebiliriz. Mesela dört yaþýndaki yeðenimin bahçede oynarken çatýdan düþen ve kafasýný sýyýrarak geçen büyük bir tahta parçasýna bakýp aðlamak yerine “çok þükür Allah beni korudu” demesi bizleri çok þaþýrtmýþtý. Ve hala bu anýyý tebessümle anarýz.
Çocuklarýmýzýn dua etmeyi öðrenmelerinde büyüklerimizin de önemli bir yeri vardýr. Daha üç-dört yaþlarýnda iken nineleri ve dedeleriyle birlikte yaptýklarý dualarla; en mutlu anlarýnda Allah’a nasýl dua edeceklerini öðrenirler ve en sevdiklerinin yanýnda iken bile çok sevenin ve koruyanýn Allah(c.c) olduðunu hissederler. Bu anlar,onlarýn dua etmenin ne kadar rahatlatýcý olduðunu hatýrlayacaklarý anlar olarak hafýzalarýnda yer edecektir.
Dua edilebilecek özel anlardan birisi de uyku zamanýdýr. Çocuklar uykuya dalmadan önce biraz tedirgin olurlar; kötü rüya görmekten, yalnýz kalmaktan korkabilirler. Uyumadan önce çocuklarýmýza kýsa dualarýn Arapçasýný okuyup ardýndan da onlarla birlikte tekrar edersek bu dualarý çocuklarýmýza kolayca ezberletebiliriz. Sonra da “Allah’ým beni, ailemi, arkadaþlarýmý sev, ben seni çok seviyorum, bizi kötülüklerden koru” gibi basit, kýsa cümlelerle oluþturulmuþ ve Allah (c.c) sevgisinin öne çýktýðý dualarý beraber yaparak onlarý rahatlatabilir ve bunu alýþkanlýk haline dönüþtürebiliriz. Ayrýca çocuklarýmýzýn dualarýný geliþtirebilmek için onlar için hazýrlanmýþ dua kitaplarýndan da faydalanabiliriz. Böylece zamanla onlar da kendi cümleleriyle Allah (c.c)’a dua etmeyi öðreneceklerdir.
Çocuklarýmýzýn günlük hayatta gerektiðinde baþkalarýna teþekkür edebilmelerini çok önemseriz.
Peki Allah (c.c)’a olan teþekkürümüz. Küçük yaþlardaki çocuklarýmýza Allah (c.c)’ýn bize verdiklerine teþekkür için dua etmeyi öðretirsek, bunu hayatlarý boyunca önemserler ve sadece bir þeyler istemek için deðil þükretmek için de dua edilebileceðini öðrenmiþ olurlar.
Peygamber Efendimiz (sav) birçok þeyi yaparken dua etmiþtir; yeni bir elbiseyi giyerken, bineðine binerken, yaðmur yaðdýðýnda, güneþ tutulduðunda, hastalýkta…
Biz de çocuklarýmýzla günlük hayatýn içinde çeþitli vesilelerle hep birlikte dua edebiliriz. Arabaya binip yolculuða çýkarken, gökyüzünü izlerken, evden çýkarken, çok sevdiði bir yiyeceði yerken ve daha birçok þeyi yaparken onunla kýsa kýsa dua edebiliriz. Böylece çocuklarýmýz daha küçük yaþlardayken Peygamber (sav) efendimizin sünnetini yaþayarak, duayý hayatlarýnýn her anýna yaymayý öðrenmiþ olurlar.
Günümüz “modern” toplumu insana;” sen ne istersen yapabilirsin, yeter ki iste, her þeye gücün yeter, hayatýnýn her anýný düzenleyebilirsin ve her þey senin kontrolün altýnda” diyor. Oysa biz Müslümanlar hayatýmýzdaki her anýn Allah(c.c)’ýn kudreti ve rahmeti olmadan yaþanamayacaðýnýn bilincinde olduðumuz için dua ediyoruz. Çocuklarýmýz ve gençlerimiz modern hayatýn öðretisinden maalesef etkileniyorlar. Bizler bu durum karþýsýnda onlara Allah(c.c)’ýn kudretinin ve rahmetinin hayatlarýndaki etkisini ve her þeyin Allah(c.c)’a baðlý olduðunu fark ettirmeliyiz.
Ayrýca bu yaþlarda; dilde baþlayýp ardýndan kalpte iman ve iradeye sonra da eyleme dönüþen duanýn kiþiyi inançlý, karalý, güçlü bir iradeye ve kavrayýþa sahip, aktif ve sorumluluðunun farkýnda bir insan haline getireceðini çocuklarýmýza ve gençlerimize anlatmalýyýz. Böylece onlara hayatlarý boyunca sýðýnacaklarý tek kudreti fark ettirip daha bilinçli bir hayat sürdürmelerini saðlayabiliriz.
“Allah’ým! Bana öðrettiklerinden beni faydalandýr, bana fayda verecek olaný bana öðret, benim ilmimi arttýr.” (Hadis-i Þerif) Amin…
|