Ana Sayfa   |   Görüntülü Dersler  |  Sesli Dersler   |  Kur'an Araştırmaları   |  İlmi YAZILAR   |  Aile Eğitim Yazıları   |  Çocuk Eğitimi Yazıları   |  Yazarlar  |  İletişim

Kur`an-i Kerim ve Mealleri

Namaz Sureleri Tefsiri

Cuma (Tefsir) Dersleri

Hadis Dersleri

Cami Dersleri

Hz. Peygamberin Hayatı (s.a.v)

İnsanı Tanımak (Radyo)

Tv Programları

Seminer ve Konferans

Kısa Dersler

Özel Konular

Fıkhi Konular

Aile Eğitim Seminerleri

Foto Galeri

Üyelik Girişi

Kull. Adı

:

Şifre

:
   

Ücretsiz Üyelik
Şifremi Unuttum

Güncel Videolar

Eğitimcilere ÖZEL
Gazze Duası
Gençlerle İletişim (Günışığı- Reşitpaşa​)
Uyumlu Evlilik Yöntemi (Bulgurlu)

Namaz Vakitleri

Sayaç

Sayac
Tekil (Bugün) 6485
Toplam 17255919
En Fazla 25928
Ortalama 2753
Üye Sayısı 161625
Bugün Üye Olan 275
Online Ziyaretci
 
 

İlk muhatabının dilinden Kur’an

Üslubu ve muhtevasıyla bir mucize olan Kur’an-ı Kerim her işiteni derinden etkileyen bir özelliğe sahipti. Çünkü o sözlerin en güzeli idi.(Zümer, 23)
28/04/2010

İlahî vahiy zincirinin son halkası olan Kur’an-ı Kerim’in, ilk muhatabı Hz. Muhammed ( s.a.s.)’e indirilmeye başlanmasının üzerinden 1400 yıl geçmiş bulunuyor. Bu süre, aynı zamanda, sevgili Peygamberimiz’in ilahî görevi üstlenişinin ( bi’setinin) de tarihidir. Kur’an, kendisini tanıtan, özelliklerini açıklayan çok sayıda ayete sahiptir. (Örnek olarak bkz: Âl-i İmran, 103; Yunus, 57; İsrâ, 9; Neml,77; Vâkıa, 77-80; Hâkka, 40-48) İlahî kitabı en iyi ve en sağlıklı biçimde tanıtan da hiç şüphesiz yine kendisidir. Bununla beraber, onun ilk muhatabı olan Allah Rasulü (s.a.s.) acaba vahiy sürecinin asıl yaşamış, kendisine indirilen Kur’an hakkında neler söylemiş, ne tür değerlendirme, tavsiye ve uyarılarda bulunmuştur? Konuyla ilgili rivayetler gözden geçirildiğinde bu husus da büyük ölçüde açıklığa kavuşmaktadır.

Hira mağarasında ilk vahye muhatap olduğunda Hz. Peygamber’in nasıl bir heyecan ve endişe yaşadığını kaynaklardan öğreniyoruz. (Taberî, Tarih, 2/298-9) O ana kadar peygamberlik beklentisi içinde olmayan ve bu konuda herhangi bir bilgisi bulunmayan, daha önce bir kitap okuyup yazmayan (Ankebût, 48)Allah Rasulü, kendisine ilahî görevin tevdi edildiği ilk günlerde bazı tereddütler yaşamış, Cebrail’in, “Ey Muhammed! Sen gerçekten Allah’ın elçisisin." (Buhârî, Ta’bir, 1) hitabı üzerine bu ağır ve kutsal görevle şereflendirildiğini anlamıştı. Hz. Muhammed ( s.a.s.), vahiy meleğiyle karşılaştığı o ilk anı ve ilk vahiy tecrübesini şöyle anlatır: “ (Hiç tanımadığım bir varlık) gelip bana ‘oku’ dedi. ‘Ben okuma bilmem’ dedim. Beni tutup gücüm tükeninceye kadar sıktı. Sonra bırakıp tekrar ‘oku’ dedi . ‘Ben okuma bilmem’ dedim. İkinci defa tutup gücüm tükenince ye kadar sıktı. Bırakıp tekrar ‘oku’ dedi. ‘Ben okuma bilmem’ diye cevap verdim. Üçüncü defa tutup gücüm tükeninceye kadar sıktı ve bırakıp şunları söyledi: ‘Yaratan Rabbinin adıyla oku! O insanı bir alaktan yarattı. Oku! Son derece cömert ve lütufkâr olan Rabbin kalemle (yazmayı) öğreten, insana bilmediğini öğretendir."(Alak, 1-5; Buhârî, Bed’ü’l-vahy, 1)

Hz. Peygamber, insanlara tebliğ etmek üzere kendisine tevdi edilen bu emanetin öneminin farkında olarak aldığı vahyi unutmamak endişesiyle tekrar ediyor, bazen telaşa kapılıyor, fakat vahyin sahibi bu konuda endişeye mahal olmadığını bildiriyordu. (A’lâ, 6-8; Kıyâme, 16-19) Çünkü onu koruyacak olan onu indirendi. (Hıcr, 9) Ayrıca, o Kitap, kendisine vahy edilen ağır bir söz olmakla beraber (M üzzemmil, 5), elçiye “Güçlük olsun diye değil, kalbinde Allah korkusu bulunanlara bir öğüt ve uyarı olsun diye gönderilmişti ."(Tâhâ, 2-3) Bu vahyin ilk muhatabı Hz. Peygamber olduğu gibi, ona tabi olmakla emrolunan ilk kişide o idi. (En’âm, 50, 56,106)Onun görevi sadece tebliğ etmek olduğu halde (Âl-i İmran, 20), davetine icabet etmeyip ilahî mesajdan yüz çevirenleri gördükçe aşırı üzüntüye kapılmaktan da kendini alamıyordu. (Kehf, 6)

Üslubu ve muhtevasıyla bir mucize olan Kur’an-ı Kerim her işiteni derinden etkileyen bir özelliğe sahipti. Çünkü o sözlerin en güzeli idi.(Zümer, 23) Hz. Peygamber (s.a.v.) şöyle buyurur: “Her peygambere mutlaka, (vuku bulduğunda) iman edilen mucizeler verilmiştir. Bana verilen (mucize) ise Allah’ın bana vahyettiği (Kur’an) dir. Kıyamet günü, (diğer peygamberler içinde) bağlıları en fazla olanın ben olacağımı umuyorum." (Buhârî, İ’tisâm,1) Allah Rasulü’nün bu umudu boşuna değildi.

Çünkü ona verilen Kur’an mucizesi diğer bütün mucizelerden daha etkiliydi. Kur’an’ın etkili üslubunun farkında olan Hz. Peygamber, onu güzel sesle ve usulüne uygun olarak okumaya özen gösterirdi . Sahâbî Berâ(b.Âzib), bir yatsı namazında Tîn suresini okuduğunu işittiği Allah Rasulü için, “ses veya okuyuş olarak ondan daha güzel olan birini duymadım" demişti. (Buhârî, Tevhid, 52)Abdullah b. Muğaffelde Mekke’nin fethedildiği yıl Hz. Peygamber’i, devesinin üzerinde sesini yükselterek ve dalgalandırarak Fetih suresini okurken görmüştü.(Müslim, Salâtu’l-müsâfirîn, 35) Hz. Peygamber, güzel okuyuşundan etkilendiği Ebu Muse’l-Eş’arî’yi,sesinin güzelliğiyle örnek gösterilen Davud aleyhisselam’a benze terek övüyordu.(Müslim, Salâtu’l-müsâfirîn, 34)Bir gün Abdullah b. Mesud’u çağırarak kendisine Kur’an okumasını isteyen Allah Rasulüne İbn Mes’ûd, “Kur’an size indirilmişken onu size ben mi okuyayım!" diyerek hayretini ifade edince Hz. Peygamber: “Evet, ben Kur’an’ı başkasından dinlemeyi seviyorum." buyurdu. Bunun üzerine okumaya başlayan Abdullah b.Mes’ud, “Her ümmetten bir şahit getirdiğimiz ve seni de onların üzerine şahit yaptığımız zaman bakalım onların hali nice olacak." (Nisâ, 41)ayeti-ne gelince Allah Rasulü “yeter" buyurdu. Bu esnada gözlerinden yaş süzülüyordu." (Buhârî, Tefsir,88)

Hz. Peygamber (s.a.v.)’in, Kur’an’ın güzel okunması konusunda gösterdiği titizlik boşuna değildi.Kur’an’ın hem edebî üslubu hem de çarpıcı mesajları, şiir ve güzel söz söyleme sanatını iyi bilen Cahiliyye Arabını derinden etkiliyordu. Bu yüzden, âdeta kulaklarını tıkayarak onu hiç duymak istemiyorlardı. Nitekim, müşriklerin, “Bu Kur’an’ı dinlemeyin. O okunurken yaygara koparın, belki o zaman baskın çıkarsınız ." (Fussılet, 26) diyerek ilahî kelamın mucizevî etkisini azaltmak istediklerini Kur’an haber vermektedir. Henüz müşrik olduğu dönemde bir iş için Medine’ye gelen ve o esnada akşam namazını kıldıran Allah Rasulü’nün Tûr suresini okuduğunu duyan Cübeyr b. Mut’ım“Kur’an’ı işittiğim zaman sanki kalbim parçalanacaktı." demişti.(Ahmed b. Hanbel, Müs-ned, 4/85) Hz. Ömer’in, eniştesi ve kız kardeşinin okudukları ayetlerden etkilenerek Müslüman olması da bu konuda verilebilecek güzel bir örnektir. Hz.Peygamber’ in yakın arkadaşı ve ilk Müslümanlardan olan Hz.Ebubekir, Mekke döneminin sıkıntılı zamanlarında, evinin bahçesinde ibadet ediyor, Kur’an okuyor, etrafına toplanan müşrik kadınlar ve çocuklar da hayretle/beğeniyle onu izliyorlardı. Kur’an okurken gözyaşlarına hakim olamayan Hz. Ebu bekir’in hali etrafındakileri etkilediği için Kureyş’in ileri gelenleri, kadınlarını ve gençlerini baştan çıkaracağı endişesiyle ona karşı tedbir almışlardı.(Buhârî, Kefâle, 4)

Hz. Peygamber(s.a.v.), düzenli bir Kur’an okuyucusuydu. (Ahmed b. Hanbel, Müsned, 4/9)“Kur’an’ı ağır ağır, tane tane oku." (Müzzemmil, 4) emrine uygun olarak, “tane tane ve açık okur" (Tirmizi, Fadâilu’l-Kur’an, 23), ayetlerin arasında bir müddet duraklar (Tirmizi, Kıraat, 1), secde ayeti geçtiğinde secde ederdi. (Müslim, Mesâcid, 20) Kur’an okurken yapılan dualara Cenab-ı Hakk’ın karşılık verdiğini belirterek Fatiha suresini okuyan kişinin her okuduğu ayete Allah’ın mukabelede bulunduğunu söylerdi. (Müslim, Salat, 11) Allah’ın yüceliğinden bahseden bir ayet geldiğinde tesbihatta bulunur, dua edilmesi gereken bir konuda dua eder, Allah’a sığınmayı ifade eden bir ayet okuduğunda da istiazede bulunurdu. (Müslim, Salâtu’l-müsâfi-rîn, 27)Bir gün Hz. Ebubekir’in, “yaşlandın ey Allah’ın elçisi!" hitabına karşılık, “Beni, Hûd, Vâkı-a, Mürselât, Nebe’ veTekvir sûreleri yaşlandırdı." (Tirmizi, Tefsîru’l-Kur’an, 56) buyurarak taşıdığı ağır sorumluluğun yanı sıra bazı surelerin sarsıcı etkisini de vurgulamak istemişti.

 Mescid-i Nebevî,Kur’an öğreniminin yapıldığı başlıca mekândı. Allah Rasulü, mescidine gelip birkaç ayet okuyup öğrenmenin o miktarda deveye sahip olmaktan daha hayırlı olduğunu söyleyerek ashabını Kur’an öğrenmeye teşvik ediyordu. (Müslim, Salâtü’l-müsâfirîn,41)Sabah, akşam ve yatsı namazlarında okuduğu birçok sureyi arkasında saf tutan sahabilerden ezberleyenler olurdu. Örneğin bir hanım sahabi, Kâf suresini, devam ettiği cuma namazlarında bizzat Hz. Peygamber’den dinleyerek öğrenmişti.(Müslim, Cum’a, 51) O, öğrenme, öğretme, açıklama ve uygulama açısından Kur’anla o kadar hem hal olmuş ve onu öyle özümsemişti ki vefatından sonra, onun ahlakı hakkında soru soran bir sahabiye Hz. Aişe, kısaca, “Sen Kur’an okumuyor musun? Onun ahlakı Kur’an idi." karşılığını vermişti.(Ebû Davud, Tatavvu’, 26)

“En hayırlınız, Kur’an’ı öğrenen ve öğreteninizdir." buyuran (Tirmizî, Fadâilu’l-Kur’an, 15) Allah Rasulü, kalbinde “Kur’an’dan hiçbirşey bulunmayan kimseyi harap bir eve" benzetmiştir.(Dârimî,Fadâi lu’l-Kur’an, 1) Kur’an’ı ezberinden okuyanların kerem ve şeref sahibi meleklerle beraber olacağını, zorlanarak da olsa okuyana iki kat sevap ve rileceğini bildirerek (Buharî, Tefsir (Abese), 1) ümmetinin Allah kelamı ile aşina olmak için çaba harcamalarını arzu etmiştir. Gıpta olunacak iki kişiden birinin, Allah’ın, Kur’an öğrenmesine imkân verdiği ve gece gündüz okuyup amel eden kimse olduğunu bildirmiştir. (Buhârî, Fadâilü’l-Kur’an 20) Onun benzetmesiyle, Kur’an’ı öğrenen, öğreten ve gereğini yerine getiren kimse, kokusu her tarafa yayılan misk dolu bir kab, onu öğretmeyen kimse ise ağzı bağlı olduğu için kokusu yayılmayan bir misk kabı gibidir. (Tirmizi, Fadâilu’l-Kur’an, 2) Başka bir hadisinde de o, Kur’an okuyan mümini, tadı ve kokusu güzel olan turunca; okumayan mümini, tadı güzel olup kokusu olmayan kuru hurmaya; Kur’an okuyan münafığı, kokusu güzel ama tadı acı olan reyhan otuna; okumayan münafığı da kokusu olmayan ve tadıda acı olan Ebucehil karpuzuna benzetmiştir.(Müs-lim, Salâtü’l-müsâfirîn, 37)

“Müminler için gerçek bir hidayet rehberi ve rahmet olan Kur’an" (Neml, 77)’ın bu işlevi ancak, onun iyi anlaşılıp kavranması ve gereğince amel edilmesiyle gerçekleşebilir. Allah kelamını bildikleri, hatta okudukları halde hayatlarına dahil etmeyen münafıklar için, “Kur’an’ı düşünmüyorlarmı, yoksa kalpleri üzerinde kilitler mi var?"(Muhammed, 24) buyuran yüce Allah, anlamını ve hikmetini kavramadan okuyanların bu rehberlikten fazla yararlanamayacaklarına işaret etmektedir. Hz. Peygamber(s.a.v.), “İslam’ı dosdoğru bir yol, Kur’an’ı da o doğru yola davet eden bir davetçi" olarak nitelendirmiş, (Ahmed b. Hanbel, Müsned,4/182)Allah’ın kendisiyle gönderdiği hidayeti ve ilmi gökten inen bereketli bir yağmura benzetmiştir. (Buhârî, İlim, 20) İşte Allah Rasulü(s.a.v.), müminin üzerine yağan bu rahmetin boşa gitmesine razı olmadığı için Kur’an’ın anlaşılmadan hızlı hızlı okunmasını uygun bulmamıştır. (Dârimî, Salât, 173) Onun bu hassasiyetini dikkate alan ashap da ayetleri onarlı gruplar halinde öğrenmişler, bir grubun manasını iyice anlayıp amel etmeden diğerine geçmemişlerdir. (Taberi, Tefsi r, 1/80)

Namaz imamlığından (Nesâî, İmâmet, 11) ordu komutanlığına kadar (Tirmizi, Fadâilu’l-Kur’an, 2) pekçok konuda Kur’an bilgisini tercih sebebi sayan Allah Rasulü(s.a.v.), hayatı boyunca başta kendisi olmak üzere bütün ümmetini onun rehberliğine davet etmiş, ölümünden sonrası için kendisinden vasiyet bekleyenlere de Kur’an’ı vasiyet ederek bu dünyadan ayrılmıştır. Onun, Veda Hutbesi’nde, yolumuzu şaşırmamak için sarılmamızı istediği ve kıyamete kadar bize emanet olarak bıraktığı en önemli değer olan Yüce Kur’an (Müslim, Hac, 19), 1400 yıl sonra da parlak nuruyla yolumuzu aydınlatmaya devam etmektedir.

 

Bu yazı 4577 defa okunmuştur...

Yorum Ekle

Yazdır

YORUM LİSTESİ

ÖMER 04-09-2010, 01:04:54
***MAŞALLAH***Kuranımızı böyle güzel anlattığınız için teşekkür.Allahümme salli ala seyyidina muhammedin ve ala alihi ve sahbihi ecmain.
cezakehumullahü hayran(hazırlayanlara)
***VELHAMDÜLİLLAHİ RABBİL ALEMİN***
 

KATEGORİDEKİ DİĞER HABERLER

n

06/10/2020 - 01:41 DİNÎ HAYATIN ÜÇ BOYUTU: DAVRANIŞ, DUYGU VE BİLGİ 

n

23/04/2020 - 04:57 DOĞRUNUN YARDIMCISI ALLAH’TIR / Dr. Abdülkadir ERKUT 

n

23/04/2020 - 03:55 RAMAZANDA TAKVA EĞİTİMİ / Dr. Ekrem KELEŞ 

n

30/03/2020 - 10:58 DÜNYA, İMTİHAN DÜNYASIDIR / Nurcan SOLAK 

n

03/02/2020 - 10:48 PEYGAMBER EFENDİMİZE SALAT Ü SELAMIN MANASI  / Dr. Abdülkadir ERKUT

n

14/10/2019 - 11:50 İNSANLIĞA ÖRNEK VE ÖNDER TOPLUM / Dr. Abdülkadir ERKUT

n

16/09/2019 - 10:34 BARIŞ DİNİ İSLAM / Dr. Abdülkadir ERKUT

n

17/12/2018 - 01:23 ALLAH DOSTLARI KİMLERDİR?

n

19/11/2018 - 10:32 Kur'an'ın ışığında insanlığa model gençler

n

17/10/2018 - 03:33 Kur'an ile Dirilmek

n

10/04/2018 - 01:33 DÜNYA HAYATINDA  ALLAH’IN TARAFINDA OLMAK

n

30/03/2018 - 12:04 DÜNYA VE AHİRET MUTLULUĞUNUN YOLU: AMEL-İ SALİH

n

30/03/2018 - 11:39 RABBİMİZİN BİZLERE KUTSAL EMANETLERİ: TOPRAK, SU, HAVA

n

30/03/2018 - 11:31 KUR’AN’DA MUSİBET KAVRAMI  ÜZERİNE PSİKO-SOSYOLOJİK  DEĞERLENDİRMELER

n

29/03/2018 - 01:10 İSLAM MEDENİYETİNİN BAŞKENTLERİ: MEKKE, MEDİNE, KUDÜS

n

03/01/2018 - 11:26 TAKLİDİ İMANDAN TAHKİKİ İMANA; GELİN KUTSAL KİTABIMIZI DOĞRU OKUYALIM

n

10/11/2017 - 01:44 TAKLİDİ İMANDAN TAHKİKİ İMANA: GELİN RABBİMİZİ DOĞRU TANIYALIM

n

02/10/2017 - 04:12 YARATILIŞ GAYEMİZ: İBADET/ALLAH’A KULLUK

n

02/10/2017 - 03:43 İBADETLERİN  BİRLİĞİMİZE KATKISI

n

03/07/2017 - 04:09 AHD ve MİSAK SORUMLULUKTUR

n

13/06/2017 - 12:10 MANEVİ BAKIM AYI: RAMAZAN

n

18/04/2017 - 09:24 İLAHÎ RİSALET ELÇİLERİNİN MİSYONU: İNSANLIĞI ÇATIŞTIRMAK DEĞİL BARIŞTIRMAKTIR

n

28/03/2017 - 03:11 TEFEKKÜR

n

20/03/2017 - 01:07 İSLAM’IN HEDEFİNDE İNSAN VARDIR

n

17/02/2017 - 11:41 KUR’AN-I KERİM’DE MÜNAFIKLARIN ÖZELLİKLERİ

n

29/12/2016 - 10:57 Kur’an’la İlişkilerimizde Tıkanıklık Var

n

19/12/2016 - 03:08 Kur’an’la İlişkilerimizde Tıkanıklık Var

n

07/11/2016 - 12:31   KUR’AN’DA VELÂYET KAVRAMI

n

18/10/2016 - 04:51 YÜREKLER ve YÖNELİŞLER

n

21/09/2016 - 03:28 İSLAM'IN İSTEDİĞİ DÜZEYE ULAŞMAK

n

14/06/2016 - 11:19 Mescitler Arasında Mescid-i Aksa’ya Dair

n

10/06/2016 - 10:09 GÜNLÜK HAYATIMIZDA KUR’AN

n

07/06/2016 - 02:46 İnsan Dünyaya Emanet

n

02/05/2016 - 12:32 KUR’AN AÇISINDAN MESCİD GERÇEĞİ

n

18/01/2016 - 02:22 EĞER BİLMİYORSANIZ

n

01/12/2015 - 03:35 KUR’AN’A GÖRE SAHABE GERÇEĞİ

n

20/11/2015 - 01:28 TAKVA

n

09/10/2015 - 02:44 Zaman, İnsan ve ziyan

n

07/09/2015 - 03:47 KUR’AN EĞİTİMİ

n

08/08/2015 - 10:46 KOMŞULUKTA KUR’ANİ ÖLÇÜ

n

06/07/2015 - 12:38 AZIKLARIN EN HAYIRLISI  VE EN SONSUZ OLANI

n

11/05/2015 - 02:51 HEPİNİZ ÂDEM’DENSİNİZ Âdem ise Topraktan

n

27/04/2015 - 12:27 Kur’an’ı, Tabiatı ve Tarihi Anlamak

n

23/12/2014 - 03:22 Şükür-Şâkir

n

27/10/2014 - 03:11 KURÂN KARŞISINDAKİ DURUŞUMUZ

n

24/10/2014 - 03:42 KURÂNIN METİNLEŞME TARİHİ

n

04/07/2014 - 04:28 Haram Lokma ve Toplumsal Kaos

n

30/06/2014 - 06:05 Oruç Kalkandır

n

05/05/2014 - 01:01 21. YÜZYILDA KUR’AN’I HAYATA TAŞIMAK

n

09/04/2014 - 03:17 Küfür-Kâfir

n

09/04/2014 - 12:49 HALKIN KUR’AN ANLAYIŞI

n

21/03/2014 - 05:05 Sorumluyu Başka Yerde Aramak

n

21/03/2014 - 03:35 Samimiyet: Hakikati, Fazileti ve Afetleri

n

10/02/2014 - 02:22 Her Dem İmtihan

n

04/10/2013 - 05:10 Kur’an’da Öfke Kontrolü

n

22/07/2013 - 03:37 Kimlik inşasında Kur’an öğretimi ve öğreniminin önemi

n

19/06/2013 - 04:10 Günümüz Gençliği

n

18/06/2013 - 03:35 Kur'an ve Sünnete Göre Kavmiyetçilik

n

15/05/2013 - 11:32 Şeytanın kardeşleri kimlerdir?

n

14/03/2013 - 01:30 KUR’AN’DA KARDEŞLİK

n

14/03/2013 - 11:10 KURÂNIN BUGÜNE SESLENİŞİ

n

28/01/2013 - 01:55 KUR’ÂN’IN HAYATA MÜDAHALESİ

n

28/01/2013 - 01:51 KURANI OKUMA VE ANLAMA SORUMLULUĞU

n

28/12/2012 - 11:53 KUR’AN KENDİNİ NASIL TANITIYOR?

n

27/12/2012 - 04:19 KUR‘AN‘IN ANLAM DÜNYASI İLE BULUŞMAK

n

22/11/2012 - 11:38 Buhranlarımız günahlarımızdandır

n

05/10/2012 - 02:30 Kur’an-ı Kerim’de hak kavramı

n

03/09/2012 - 04:28 Şeytanın kardeşleri kimlerdir?

n

03/09/2012 - 02:28 Kur’an karşısında nebevi duruş

n

13/07/2012 - 11:07 Ağır emanet

n

13/07/2012 - 10:59 Kur’an’ı öğrenmeyi/ öğretmeyi öğrenme üzerine

n

27/06/2012 - 11:06 Kur’an’a koşun

n

26/06/2012 - 04:04 Kendi dilinden Kur’an

n

25/04/2012 - 04:13 Hayata kulluk mührünü vurmak

n

02/04/2012 - 03:41 Ya Rabbi! Müminlere kin beslemekten bizleri koru!

n

12/03/2012 - 02:06 Duanın Önemi

n

12/03/2012 - 01:28 Kur'an-ı Kerim'de söz

n

05/03/2012 - 01:41 Müminler ancak kardeştir

n

23/01/2012 - 12:31 Dua Kavramının Anlamı

n

16/01/2012 - 01:48 Dinin şiarı:Ezan

n

03/01/2012 - 01:29 Kur’an’da Tevbe Kavramı

n

12/10/2011 - 02:01 Allah’a Gerektiği Gibi İnanmak

n

12/10/2011 - 01:58 Kur’an’ınTevhid Felsefesi

n

11/07/2011 - 03:04 Kur'an'ı sen de oku,anla ve yaşa!

n

06/06/2011 - 02:34 Kur’an’ın değerleri ve onların sıra düzeni

n

14/02/2011 - 16:28 Sahabenin Kur'an'ı öğrenme ve öğretme gayretleri

n

17/01/2011 - 14:37 Kur’an’ın Öngördüğü Model Mü'min

n

02/12/2010 - 17:03 Kur’an ve Hikmet Peygamberi

n

02/12/2010 - 16:10 Son Elçi ve Son Mesaj HZ.Muhammed ve Kur'an-ı Kerim

n

15/10/2010 - 18:42 Kur’an hayatımızın neresinde?

n

10/08/2010 - 14:58 Düşünmek Kur'anın Emri

n

28/04/2010 - 11:55 İlk muhatabının dilinden Kur’an

n

21/01/2010 - 10:31 Kur’an’ın Işığında Sorumluluk Duygusu ve Davranış Bilinci   

n

20/01/2010 - 10:54 Allah’a Tevekkül… AMA NASIL?

n

06/07/2009 - 15:11 Günlük Hayatımızda Kuran

n

06/07/2009 - 15:07 Kuran'i Kerimi Okuyanlar

n

04/05/2009 - 14:45 Kuran'i Kerimi Okuyanlar

n

04/05/2009 - 14:35 Kur'anla Bağlantı İçinde Olmak

n

21/03/2009 - 10:19 Kur'an'ı Nasıl Okuyalım ?

n

19/03/2009 - 15:17 Ashabın Kur'ân'ı Ezberleme ve Yazmadaki Gayretleri
 

Site İçi Arama

17 Zilhicce 1446 |  13.06.2025

Bir Ayet

Bismillahirrahmanirrahim

"Allah'ın sana verdiğiyle ahiret yurdunu ara, dünyadan da kendi payını (nasibini) unutma.

Allah'ın sana ihsan ettiği gibi,
sen de ihsanda bulun ve yeryüzünde bozgunculuk arama.

Çünkü Allah, bozgunculuk yapanları sevmez."







( Kasas sûresi - 77)

Bir Hadis

Sa’d İbni Ebû Vakkâs radıyallahu anh

Hz. Resûlullah sallallahu aleyhi ve sellem’i şöyle buyururken dinledim, dedi:

“Allah Teâlâ müttakî, gönlü zengin, kendi halinde işiyle ve ibadetiyle uğraşan kulunu sever.”


Müslim, Zühd 11

Bir Dua

“Her tür şeytandan, haşereden, kem nazardan Allah’ın tam
kelimelerine (sonsuz iradesine ve hükmüne) sığınırım.”


(Buhârî, Ehâdîsü’l-enbiyâ, 10)

Hikmetli Söz

Ne kadar okursan oku bilgine yaraşır şekilde davranmaz isen cahilsin.

Canlı yayın

İslam Ansiklopedisi

  Tasarım : Networkbil.NET

@2008 kuraniterbiye.Com