Ana Sayfa   |   Görüntülü Dersler  |  Sesli Dersler   |  Kur'an Araştırmaları   |  İlmi YAZILAR   |  Aile Eğitim Yazıları   |  Çocuk Eğitimi Yazıları   |  Yazarlar  |  İletişim

Kur`an-i Kerim ve Mealleri

Namaz Sureleri Tefsiri

Cuma (Tefsir) Dersleri

Hadis Dersleri

Cami Dersleri

Hz. Peygamberin Hayatı (s.a.v)

İnsanı Tanımak (Radyo)

Tv Programları

Seminer ve Konferans

Kısa Dersler

Özel Konular

Fıkhi Konular

Aile Eğitim Seminerleri

Foto Galeri

Üyelik Girişi

Kull. Adı

:

Şifre

:
   

Ücretsiz Üyelik
Şifremi Unuttum

Güncel Videolar

Eğitimcilere ÖZEL
Gazze Duası
Gençlerle İletişim (Günışığı- Reşitpaşa​)
Uyumlu Evlilik Yöntemi (Bulgurlu)

Namaz Vakitleri

Sayaç

Sayac
Tekil (Bugün) 6470
Toplam 17255903
En Fazla 25928
Ortalama 2753
Üye Sayısı 161624
Bugün Üye Olan 274
Online Ziyaretci
 
 

Kur'an-ı Kerim'de söz

Yaratılış bir söz ile başlamıştır. Yüce Allah âlemi "ol" emriyle yaratmış (Yâsîn, 36/82.), sözü de âlemi de O var etmiştir.
12/03/2012

İnsan, “kün” sözüyle vücut bulan bu âlemin en mükerrem varlığı (İsra, 17/70.) olarak Allah’ın hitabına mazhar olmuştur. Kur’an’ın ifadesiyle; “Rahman, insanı yaratmış, beyanı öğretmiştir.” (Rahmân, 55/3-4.) İnsan, “beyan” için gerekli olan donanıma sahip kılınmıştır. Yaratılışın ilk aşamasında bizzat Yaratıcı Kudret tarafından Hz. Adem’e esmanın öğretilmesine dair yapılan vurgunun (Bakara, 2/31.), böyle bir anlamıda içinde barındırdığı söylenebilir. Böylece “halife” insana büyük bir anlama, anlatma gücü verilmiş ve o kavramlarla düşünme, kelimelerle konuşma yeteneğine sahip kılınmıştır.

Evren ve içindekilere dair “esma” aslında insanın bir yönüyle kendisini tanımasına ve anlamlandırmasına da zemin hazırlamaktadır. Çünkü insana özgü kılınan akıl, eşyaya dair kavramlarla “varlık”ı anlamlandırabilir. Bu itibarla insanın düşünce ve inanç dünyasının inşasında kelamın ayrı bir yeri vardır. Söz düşünceye, dil söze araç kılınmıştır. Dünyayı algılayıp anlamlandırışımızın en önemli aracı dildir. “Dil varlık evimdir” diyor Heideger. Dini duyuş, hissediş ve algılayışımız da diğer algılarımız gibi dilde ifadesini bulur. (Bkz. Sadık Kılıç, “Müzakere”, I. Dini Yayınlar Kongresi, Ank. 2004, s. 260.) Kendisi de bir söz üstadı olan Mevlana ise şöyle der: “İnsanoğlu dilinin altında gizlidir. Dil, can kapısının perdesidir. Yel esip perde kalktı mı evin içindekiler görünüverir. O zaman bak evde inci mi var, buğday mı?” İnci değerinde ve kalitesinde söz söyleyebilmek ilmî, fikrî ve irfanî bir derinliği gerektirir.

Söz, ifade için vardır. İfade, faydayı istifadeye dönüştürmektir. (Mehmet Görmez, “Kur’an-ı Kerim’in Işığında Söz ve Davranış Estetiği”, Diyanet Aylık Dergi, Eylül 2006, s. 5.) Söz, minberde “hutbe”ye, kürsüde “vaaz”a dönüşür. Konuşmada marifet, kelama ruh üfleyebilmek ve o ruh ile gönülleri diri tutabilmektir. “Kün” emri misali inşa edici ve var kılıcı bir mahiyet arz etmeli, âdeta güzellikleri oldurmalı, çirkinlikleri öldürmelidir, kelam. Gönlün tercümanı olmalı ve kâinatın ortak dili olan sevgi dilini yansıtmalıdır.

Sözü destekleyen ve besleyen en önemli kaynak Kelam-ı Kadîm’dir. Sözü en güzel, doğru ve etkili biçimde kullanmanın hem yöntemini hem can alıcı örneklerini Kur’an’da bulmak mümkündür.

Kur’an-ı Kerim’de söz ve sözün kullanım formları

Kur’an-ı Kerim’in kendisi de bir kelamdır. Muhataba ağır sorumluluklar yükleyen (kavl-i sakîl) (Müzzemmil, 73/5.) ve doğruyu yanlıştan ayıran bir söz (kavl-i fasl) (Târık, 86/13.) olma niteliğiyle “sözlerin en güzeli” (Zümer, 39/23.) dir. Onun ahenk ve belağatı tarih boyunca edebiyata, icaza konu olmakla kalmamış, aynı zamanda ona yönelen mümin gönülleri derinden etkilemiştir.

Kelam-ı ilahî olan Kur’an’da kavle ayrı bir önem atfedilmiştir. Sözün, bünyesinde taşıması gereken özellikleri ve estetik unsurları olmalıdır. Bu estetik unsurları, Kur’an’da söz ile birlikte kullanılan sıfatlarda bulmak mümkündür. Kur’an-ı Kerim’e göre söz; maruf, belîğ, sedîd, leyyin, kerîm ve meysûr olmalıdır.

a) Maruf söz

“Güzel bir söz ve bağışlama, peşinden gönül kırma gelen bir sadakadan daha hayırlıdır. Allah her bakımdan sınırsız zengindir, halimdir (hemen cezalandırmaz, mühlet verir).” (Bakara, 2/263.) Örnek olarak zikrettiğimiz bu ayetle birlikte Kur’an-ı Kerim’de beş yerde geçen kavl-i maruf (Bakara, 2/235; Nisa, 4/5, 8; Ahzab, 33/32; Muhammed, 47/21.); doğru, usulüne uygun söylenen, anlaşılır, kırıcı olmayan, net ve açık, kötü anlamlar çağrıştırmayan, meşru sözdür. (İ. Lütfi Çakan, “Hitabet ve İrşad Açısından Kur’an-ı Kerim’de Söz Çeşitleri”, I. Din Şurası Tebliğ ve Müzakereleri, Ank. 1995, s. 251; Faruk Bayraktar, Türkiye’de Vaizlik, İst. 1997, s. 71.)

b) Beliğ söz

“Onlar, Allah’ın kalplerindekini bildiği kimselerdir. Öyleyse onlara aldırma. Onlara öğüt ver, kendileri hakkında etkili ve güzel söz söyle.” (Nisa, 4/61.) Ayet, dinleyenleri etkileyecek, içlerinde derin tesir uyandıracak güzel söz söylenmenin, beliğ konuşmanın önemine vurgu yapmaktadır.

c) Sedîd söz

“Ey iman edenler! Allah’a karşı gelmekten sakının ve doğru söz söyleyin.” (Ahzab, 33/70.) ayetiyle doğrudan inananların sözlerinin niteliğine dikkat çekilmiştir. “Kendileri, geriye zayıf çocuklar bıraktıkları takdirde, onlar hakkında endişeye kapılanlar, (yetimler hakkında da) ürperip korksunlar. Allah’a karşı gelmekten sakınsınlar ve doğru söz söylesinler.” (Nisa, 4/9.) ayetinde ise özellikle yetimler hakkında doğru konuşmanın önemine vurgu yapılmıştır. Kavl-i sedîd; gerçeği ortaya koyan, insanı hakka ve doğruya götüren, yalanı ve haksızlığı bulunmayan, yerinde söylenmiş isabetli, sağlam ve doğru sözdür. (Heyet, Dini Kavramlar Sözlüğü, Ank. 2006, s. 583.)

d) Leyyin söz

Hz. Musa ve Hz. Harun’un Firavunla nasıl konuşmaları gerektiği bildirilirken; “Ona yumuşak söz söyleyin. Belki öğüt alır, yahut korkar.” (Tâhâ, 20/44.) buyurulmuştur.

Kavl-i leyyin, yumuşak konuşmak, muhatabı açık ve sert bir şekilde suçlamamak  ancak gerçeği olduğu gibi söylemektir. Buna bir anlamda bugün için diplomasi dili ve üslubu ya da “tebliğ ve irşad diplomasisi” de denebilir. (Çakan, age., s. 253.)

e) Kerîm söz

Anne-babaya karşı nasıl davranılması gerektiği izah

edilirken şöyle buyrulmaktadır: “Rabbin, kendisinden

başkasına asla ibadet etmemenizi, anayababaya

iyi davranmanızı kesin olarak emretti. Eğer

onlardan biri, ya da her ikisi senin yanında ihtiyarlık

çağına ulaşırsa, sakın onlara “öf!” bile deme; onları

azarlama; onlara tatlı ve güzel söz söyle.” (İsra, 17/23.)

Kavl-i kerîm; nazik, kibar, hoş, tatlı, saygı ve hürmet

dolu, gönül alıcı sözlerdir.

f) Meysur söz

“Eğer Rabbinden umduğun bir rahmeti istemek için

onlardan yüz çevirecek olursan, o zaman onlara

yumuşak bir söz söyle.” (İsra, 17/28.)

Ayette geçen kavl-i meysur, yardım eli uzatamadığımız fakir ve muhtaç kimselerden hiç olmazsa hoş, yumuşak, yatıştırıcı ve kolaylaştırıcı sözü esirgememek anlamında kullanılmıştır. (Görmez, agm, s. 7.) O halde meysur sözün sadaka hükmünde olduğu söylenebilir. Hz. Peygamber de güzel sözün sadaka olduğunu ifade etmiştir. (Buhârî, Edeb, 34.)

İnsanlardan sözün en güzelini söylemelerini isteyen Kur’an (İsra, 17/53.), bir iletişim aracı olarak sözün dinleyicilerde iyi duygular oluşturacak güzellikte ve aynı zamanda açık ve anlaşılır nitelikte olması gerektiğine de vurgu yapmaktadır. (Bkz. İbrahim, 14/4, 27; Meryem, 19/97; Duhan, 44/58; Ahmet Koç, “Dini İletişim Bağlamında Kur’an’da Kavl Çeşitleri”, Diyanet İlmi Dergi, c. 44, sy. 4, s. 32.)

Bu müspet sıfatların yanı sıra Kur’an’da söz için olumsuz bazı sıfatların da kullanıldığı görülmektedir. Buna göre; kötü, çirkin söz anlamına gelen kavl-i su’ (Nisa, 4/148.), asılsız, düzmece, akla sığmayan söz anlamına gelen kavl-i münker (Mücadele, 58/2.), yalan, asılsız söz demek olan kavl-i zûr (Hac, 22/30.), eğri söz anlamına gelen kavl-i lahn (Muhammed, 47/30.) ve akıl çeldirici, yaldızlı, süslü söz demek olan kavl-i zuhruf (En’am, 6/112.) Kur’an’a göre uzak durulması gereken sözler ve konuşma tarzlarıdır.

Müspet ve menfi tüm bu formlarla Kur’an, sözün nasıl kullanılacağına dair bir söz geleneği inşa etmiştir. Böylece söz, Kur’an-ı Kerim’de büyük bir anlam zenginliğine kavuşmuştur. Kur’an-ı Kerim, güzel ve kötü söze dair kullandığı benzetme ile de bir söz estetiği ortaya koymuştur:

“Görmedin mi Allah güzel bir söze nasıl misal getirdi? (Güzel bir söz), kökü sağlam, dalları göğe yükselen bir ağaç gibidir. Bu ağaç Rabbinin izniyle her zaman meyvesini verir. Öğüt alsınlar diye Allah insanlara misaller getirir. Kötü bir sözün durumu da; yerden koparılmış, ayakta durma imkanı olmayan kötü bir ağacın durumu gibidir.” (İbrahim, 14/24-27.) Kur’an’a göre söz, meyveli bir ağaç misali sağlam ve verimli olmalıdır. Bir tek hurmanın yarısıyla bile olsa sadaka ve yardımlaşmaya, böylece cehennem ateşinden korunmaya dair yapılan nebevi uyarıdan hareketle (Müslim, Zekat, 66.), güzel sözün sadaka hükmünde olduğunun altını bir kez daha çizmeliyiz. Mana yüklü güzel bir söz ve hikmet dolu bir hitabet ile ruhları doyurmanın, gönül dünyasında cehennem misali yanan nice ateşleri söndürmenin sadaka olarak taşıdığı anlam tüm takdirlerin ötesindedir.

* Bu makale "Söz Söyleme Sanat Olarak Vaaz Mimar-ı Âdem Olarak Vaiz" başlığı ile Vaaz ve Vaizlik Sempozyumu'nda (17-18 Aralık,Ankara) sunulan tebliğin bir bölümünün yazarı tarafından ele alınmış özetidir.

 

Bu yazı 4862 defa okunmuştur...

Yorum Ekle

Yazdır

YORUM LİSTESİ

KATEGORİDEKİ DİĞER HABERLER

n

06/10/2020 - 01:41 DİNÎ HAYATIN ÜÇ BOYUTU: DAVRANIŞ, DUYGU VE BİLGİ 

n

23/04/2020 - 04:57 DOĞRUNUN YARDIMCISI ALLAH’TIR / Dr. Abdülkadir ERKUT 

n

23/04/2020 - 03:55 RAMAZANDA TAKVA EĞİTİMİ / Dr. Ekrem KELEŞ 

n

30/03/2020 - 10:58 DÜNYA, İMTİHAN DÜNYASIDIR / Nurcan SOLAK 

n

03/02/2020 - 10:48 PEYGAMBER EFENDİMİZE SALAT Ü SELAMIN MANASI  / Dr. Abdülkadir ERKUT

n

14/10/2019 - 11:50 İNSANLIĞA ÖRNEK VE ÖNDER TOPLUM / Dr. Abdülkadir ERKUT

n

16/09/2019 - 10:34 BARIŞ DİNİ İSLAM / Dr. Abdülkadir ERKUT

n

17/12/2018 - 01:23 ALLAH DOSTLARI KİMLERDİR?

n

19/11/2018 - 10:32 Kur'an'ın ışığında insanlığa model gençler

n

17/10/2018 - 03:33 Kur'an ile Dirilmek

n

10/04/2018 - 01:33 DÜNYA HAYATINDA  ALLAH’IN TARAFINDA OLMAK

n

30/03/2018 - 12:04 DÜNYA VE AHİRET MUTLULUĞUNUN YOLU: AMEL-İ SALİH

n

30/03/2018 - 11:39 RABBİMİZİN BİZLERE KUTSAL EMANETLERİ: TOPRAK, SU, HAVA

n

30/03/2018 - 11:31 KUR’AN’DA MUSİBET KAVRAMI  ÜZERİNE PSİKO-SOSYOLOJİK  DEĞERLENDİRMELER

n

29/03/2018 - 01:10 İSLAM MEDENİYETİNİN BAŞKENTLERİ: MEKKE, MEDİNE, KUDÜS

n

03/01/2018 - 11:26 TAKLİDİ İMANDAN TAHKİKİ İMANA; GELİN KUTSAL KİTABIMIZI DOĞRU OKUYALIM

n

10/11/2017 - 01:44 TAKLİDİ İMANDAN TAHKİKİ İMANA: GELİN RABBİMİZİ DOĞRU TANIYALIM

n

02/10/2017 - 04:12 YARATILIŞ GAYEMİZ: İBADET/ALLAH’A KULLUK

n

02/10/2017 - 03:43 İBADETLERİN  BİRLİĞİMİZE KATKISI

n

03/07/2017 - 04:09 AHD ve MİSAK SORUMLULUKTUR

n

13/06/2017 - 12:10 MANEVİ BAKIM AYI: RAMAZAN

n

18/04/2017 - 09:24 İLAHÎ RİSALET ELÇİLERİNİN MİSYONU: İNSANLIĞI ÇATIŞTIRMAK DEĞİL BARIŞTIRMAKTIR

n

28/03/2017 - 03:11 TEFEKKÜR

n

20/03/2017 - 01:07 İSLAM’IN HEDEFİNDE İNSAN VARDIR

n

17/02/2017 - 11:41 KUR’AN-I KERİM’DE MÜNAFIKLARIN ÖZELLİKLERİ

n

29/12/2016 - 10:57 Kur’an’la İlişkilerimizde Tıkanıklık Var

n

19/12/2016 - 03:08 Kur’an’la İlişkilerimizde Tıkanıklık Var

n

07/11/2016 - 12:31   KUR’AN’DA VELÂYET KAVRAMI

n

18/10/2016 - 04:51 YÜREKLER ve YÖNELİŞLER

n

21/09/2016 - 03:28 İSLAM'IN İSTEDİĞİ DÜZEYE ULAŞMAK

n

14/06/2016 - 11:19 Mescitler Arasında Mescid-i Aksa’ya Dair

n

10/06/2016 - 10:09 GÜNLÜK HAYATIMIZDA KUR’AN

n

07/06/2016 - 02:46 İnsan Dünyaya Emanet

n

02/05/2016 - 12:32 KUR’AN AÇISINDAN MESCİD GERÇEĞİ

n

18/01/2016 - 02:22 EĞER BİLMİYORSANIZ

n

01/12/2015 - 03:35 KUR’AN’A GÖRE SAHABE GERÇEĞİ

n

20/11/2015 - 01:28 TAKVA

n

09/10/2015 - 02:44 Zaman, İnsan ve ziyan

n

07/09/2015 - 03:47 KUR’AN EĞİTİMİ

n

08/08/2015 - 10:46 KOMŞULUKTA KUR’ANİ ÖLÇÜ

n

06/07/2015 - 12:38 AZIKLARIN EN HAYIRLISI  VE EN SONSUZ OLANI

n

11/05/2015 - 02:51 HEPİNİZ ÂDEM’DENSİNİZ Âdem ise Topraktan

n

27/04/2015 - 12:27 Kur’an’ı, Tabiatı ve Tarihi Anlamak

n

23/12/2014 - 03:22 Şükür-Şâkir

n

27/10/2014 - 03:11 KURÂN KARŞISINDAKİ DURUŞUMUZ

n

24/10/2014 - 03:42 KURÂNIN METİNLEŞME TARİHİ

n

04/07/2014 - 04:28 Haram Lokma ve Toplumsal Kaos

n

30/06/2014 - 06:05 Oruç Kalkandır

n

05/05/2014 - 01:01 21. YÜZYILDA KUR’AN’I HAYATA TAŞIMAK

n

09/04/2014 - 03:17 Küfür-Kâfir

n

09/04/2014 - 12:49 HALKIN KUR’AN ANLAYIŞI

n

21/03/2014 - 05:05 Sorumluyu Başka Yerde Aramak

n

21/03/2014 - 03:35 Samimiyet: Hakikati, Fazileti ve Afetleri

n

10/02/2014 - 02:22 Her Dem İmtihan

n

04/10/2013 - 05:10 Kur’an’da Öfke Kontrolü

n

22/07/2013 - 03:37 Kimlik inşasında Kur’an öğretimi ve öğreniminin önemi

n

19/06/2013 - 04:10 Günümüz Gençliği

n

18/06/2013 - 03:35 Kur'an ve Sünnete Göre Kavmiyetçilik

n

15/05/2013 - 11:32 Şeytanın kardeşleri kimlerdir?

n

14/03/2013 - 01:30 KUR’AN’DA KARDEŞLİK

n

14/03/2013 - 11:10 KURÂNIN BUGÜNE SESLENİŞİ

n

28/01/2013 - 01:55 KUR’ÂN’IN HAYATA MÜDAHALESİ

n

28/01/2013 - 01:51 KURANI OKUMA VE ANLAMA SORUMLULUĞU

n

28/12/2012 - 11:53 KUR’AN KENDİNİ NASIL TANITIYOR?

n

27/12/2012 - 04:19 KUR‘AN‘IN ANLAM DÜNYASI İLE BULUŞMAK

n

22/11/2012 - 11:38 Buhranlarımız günahlarımızdandır

n

05/10/2012 - 02:30 Kur’an-ı Kerim’de hak kavramı

n

03/09/2012 - 04:28 Şeytanın kardeşleri kimlerdir?

n

03/09/2012 - 02:28 Kur’an karşısında nebevi duruş

n

13/07/2012 - 11:07 Ağır emanet

n

13/07/2012 - 10:59 Kur’an’ı öğrenmeyi/ öğretmeyi öğrenme üzerine

n

27/06/2012 - 11:06 Kur’an’a koşun

n

26/06/2012 - 04:04 Kendi dilinden Kur’an

n

25/04/2012 - 04:13 Hayata kulluk mührünü vurmak

n

02/04/2012 - 03:41 Ya Rabbi! Müminlere kin beslemekten bizleri koru!

n

12/03/2012 - 02:06 Duanın Önemi

n

12/03/2012 - 01:28 Kur'an-ı Kerim'de söz

n

05/03/2012 - 01:41 Müminler ancak kardeştir

n

23/01/2012 - 12:31 Dua Kavramının Anlamı

n

16/01/2012 - 01:48 Dinin şiarı:Ezan

n

03/01/2012 - 01:29 Kur’an’da Tevbe Kavramı

n

12/10/2011 - 02:01 Allah’a Gerektiği Gibi İnanmak

n

12/10/2011 - 01:58 Kur’an’ınTevhid Felsefesi

n

11/07/2011 - 03:04 Kur'an'ı sen de oku,anla ve yaşa!

n

06/06/2011 - 02:34 Kur’an’ın değerleri ve onların sıra düzeni

n

14/02/2011 - 16:28 Sahabenin Kur'an'ı öğrenme ve öğretme gayretleri

n

17/01/2011 - 14:37 Kur’an’ın Öngördüğü Model Mü'min

n

02/12/2010 - 17:03 Kur’an ve Hikmet Peygamberi

n

02/12/2010 - 16:10 Son Elçi ve Son Mesaj HZ.Muhammed ve Kur'an-ı Kerim

n

15/10/2010 - 18:42 Kur’an hayatımızın neresinde?

n

10/08/2010 - 14:58 Düşünmek Kur'anın Emri

n

28/04/2010 - 11:55 İlk muhatabının dilinden Kur’an

n

21/01/2010 - 10:31 Kur’an’ın Işığında Sorumluluk Duygusu ve Davranış Bilinci   

n

20/01/2010 - 10:54 Allah’a Tevekkül… AMA NASIL?

n

06/07/2009 - 15:11 Günlük Hayatımızda Kuran

n

06/07/2009 - 15:07 Kuran'i Kerimi Okuyanlar

n

04/05/2009 - 14:45 Kuran'i Kerimi Okuyanlar

n

04/05/2009 - 14:35 Kur'anla Bağlantı İçinde Olmak

n

21/03/2009 - 10:19 Kur'an'ı Nasıl Okuyalım ?

n

19/03/2009 - 15:17 Ashabın Kur'ân'ı Ezberleme ve Yazmadaki Gayretleri
 

Site İçi Arama

17 Zilhicce 1446 |  13.06.2025

Bir Ayet

Bismillahirrahmanirrahim

Şüphesiz kendi emeği (veya çabası) görülecektir.

( Necm Suresi - 40)

Bir Hadis

Ebû Hüreyre (r.a)’den rivayet edildiğine göre;

Hz. Peygamber (s.a.v.) şöyle buyurdu:

İman yetmiş (veya altmış) kadar daldan ibarettir. Bunların en yükseği lâ ilâhe illallah demek,
en aşağısı da insana zarar veren şeyleri yoldan kaldırmaktır.

Utanmak (haya) da imanın dallarından biridir.



Buhârî, Îmân 3; Müslim, Îmân 58. Ebû Dâvûd, Sünnet 14; Tirmizî, Birr 80; Nesâî, Îmân 16; İbni Mâce, Mukaddime 9

Bir Dua

“Allah’ım! Yaratılışımı güzelleştirdiğin gibi, ahlakımı da güzelleştir.”

(İbn Hanbel, Müsned, I/403)

Hikmetli Söz

Ahlakı kötü insanlarla arkadaşlık kurma ki, onlar günah işlemeye seni yöneltmesinler.

Canlı yayın

İslam Ansiklopedisi

  Tasarım : Networkbil.NET

@2008 kuraniterbiye.Com