Ýman Ýnsaný Ýnsan Eder
Ýman, insaný insan eder. Belki insaný sultan eder. Öyle ise, insanýn vazife-i asliyesi (asýl vazife) iman ve duadýr. Küfür, insaný gayet aciz bir canavar hayvan eder. Sözler
Ýman hem nurdur, hem kuvvettir. Evet hakiki imaný elde eden adam kainata meydan okuyabilir ve imanýn kuvvetine göre hadisatýn tazyikatýndan (hadiselerin sýkýntýlarýndan) kurtulabilir. Sözler
MAL SEVGÝSÝ
Büyük fýkýh (hukuk) bilgini , Hanefi mezhebinin kurucusu Ýmam-ý Azam Ebu Hanife’nin (výýý. Yüzyýl) ilmi faaliyetleri yanýnda ticaretle de meþgul zengin bir zat olduðu malumdur. Bu büyük insan, gündüz öðleye kadar mescitte talebelerine ders verir, öðleden sonra da ticari iþleri ile uðraþýrdý. Bir gün ders verdiði sýrada bir adam mescidin kapýsýndan seslendi:
- Ya imam gemin battý !... (imamýn ticari mal taþýyan gemileri mevcuttu.)
Ýmam-ý Azam bir anlýk tereddütten sonra Elhamdülillah dedi.
Bir müddet sonra ayný adam yeniden gelip haber verdi:
- Ya imam, bir yanlýþlýk oldu batan gemi senin deðilmiþ,
Ýmam bu yeni habere de:
- Elhamdülillah diyerek mukabele etti.
Haber getiren kiþi hayrete düþtü:
- Ya imam, gemin battý “Elhamdülillah” dedin. Batan geminin seninki olmadýðýný söyledim yine “Elhamdülillah” dedin. Bu nasýl hamdetme böyle ?
Ýmam-ý Azam izah etti:
- Sen gemin battý diye haber getirdiðinde iç alemimi, kalbimi þöyle bir yokladým. Dünya malýnýn yok olmasýndan elden çýkmasýndan dolayý en küçük bir üzüntü yoktu. Bu nedenle Allah’a hamdettmin. Batan geminin benimki olmadýðý haberini getirdiðinde’de ayný þeyi yaptým. Dünya malýna kavuþmaktan dolayý kalbimde bir sevinç yoktu. Dünya malýna karþý bu ilgisizliði baðýþladýðý için de Allah’a þükrettim.
EÐER BÝR ÇOCUK…
Eðer bir çocuk devamlý tenkid edilirse
KINAMA VE AYIPLAMA ÖÐRENÝR.
Eðer bir çocuk hoþgörüyle yetiþtirilmiþse
SABIRLI OLMAYI ÖÐRENÝR.
Eðer bir çocuk alay edilip aþaðýlanmýþsa,
SIKILIP UTANMAYI ÖÐRENÝR .
Eðer bir çocuk desteklenip yüreklendirilmiþse,
KENDÝNE GÜVEN DUYMAYI ÖÐRENÝR.
Eðer bir çocuk devamlý utanç duygusuyla eðitilmiþse,
KENDÝNÝ SUÇLAMAYI ÖÐRENÝR.
Eðer bir çocuk övülmüþ ve beðenilmiþse,
TAKDÝR ETMEYÝ ÖÐRENÝR.
Eðer bir çocuk kin ortamýnda büyümüþse,
KAVGA ETMEYÝ ÖÐRENÝR.
Eðer bir çocuk hakkýna saygý gösterilerek büyütülmüþse,
ÂDÝL OLMAYI ÖÐRENÝR.
Eðer bir çocuk kabul ve onay görmüþse,
KENDÝNÝ SAVUNMAYI ÖÐRENÝR.
Eðer bir çocuk güven ortamý içinde yetiþtirilmiþse,
ÝNANÇLI OLMAYI ÖÐRENÝR.
Eðer bir çocuk âile içerisinde dostluk ve arkadaþlýk görmüþse,
BU DÜNYADA MUTLU OLMAYI ÖÐRENÝR.
SAÐLIKLI ÝLETÝÞÝM
Ýnsanlarla gerçekten saðlýklý bir iletiþim kurmak istiyorsanýz, þu iki soruya samimi cevap veriniz:
-Karþýnýzdakini gerçekten dinliyor musunuz, yoksa dinliyor gibi yapýp konuþmak için sýra mý bekliyorsunuz ?
- Muhatab olduðunuz insanlarla anlaþmak mý istiyorsunuz yoksa hep haklý çýkmaya mý çalýþýyorsunuz?
TAKVA NE DEMEK ?
Ebu Hureyre (ra), takvanýn ne olduðunu soranlara:
-Siz hiç dikenli yoldan geçtiniz mi ? dedi. Onlarda
-Evet geçtik, dediler. Bunun üzerine:
-O halde oradan geçerken ne yaptýnýz ? diye sordu. Onla:
-Dikenlerden sakýndýk, dediler.
-Ýþte takvâ da günah ve hatalardan sakýnmak týr, cevabýný verdi.
HZ ÖMER’DEN (RA)
Hz Ömer (ra) valilerine þunlarý tavsiye ederdi: Zaafa varmadan yumuþak olunuz. Zulme varmadan disiplinli olunuz. Cimriliðe varmadan iktisadlý olunuz. Ýsrafa varmadan cömert olunuz.
VERÝMSÝZ BÝR ÖMÜR
Ülkemiz þartlarýnda 65 yýllýk ortalama bir ömre sâhib bir insanýn, eðer beþ yaþýnda televizyon izlemeye baþladýðýný farz etsek: Günde 1 saat televizyon izlediðinde ömrünün 2,5 yýlý günde 2 saat televizyon izlendiðinde ömrünün 5 yýlý günde 3 saat televizyon izlediðinde ömrünün 10 yýlý ve günde 5 saat televizyon izlendiðinde ömrünün 12,5 yýlý çok verimsiz bir þekilde televizyona kurban edilmektedir…
Ýbni Ömer (ra)'in Rasûlullah (s.a.v) þöyle buyurdular:
"Hepiniz çobansýnýz ve hepiniz güttüðünüz sürünüzden sorumlusunuz. Devlet reiside bir çobandýr ve sürüsünden sorumludur. Erkek ailesinin çobanýdýr ve sürüsünden sorumludur. Kadýn, kocasýnýn evinde çobandýr ve sürüsünden sorumludur. Hizmetçi, efendisinin malýndan sorumludur ve sürüsünden mes'ûldür. Netice itibariyle hepiniz çobansýnýz ve güttüðüz sürüden sorumlusunuz.
(Buhârî, Cum'a 11, Ýstikrâz 20, Itk 17, 19, Vesâya 9, Nikâh 81, 90; Müslim, Ýmâret 20, (1829); Tirmizî, Cihâd 27, 1705; Ebû Dâvud, Ýmâret 1, (2928).
EBÛ BEKÝRE AÝT BAZI ÖZLÜ SÖZLER
Sabýrda zarar hüzün ve telaþta fayda yoktur.
Sabýr imanýn yarýsý, yakin ise tamamýdýr.
Sýrrýný aleni þeylerle bir tutma, yoksa iþlerin bozulur.
Beraberdekilerle konuþ (istiþare et) ki faydalý bilgiler alasýn.
Allah’tan afiyet isteyiniz. Hiç kimseye yakinden (kat’i bir imandan) sonra afiyetten daha faziletli bir þey verilmemiþtir.
Bir kimse kendisini med hedince Ebu Bekir (r.a): “Allah’ým sen beni benden daha iyi bilirsin. Ben de kendimi onlardan daha iyi bilirim. Allah’ým, beni onlarýn zannettiðinden daha hayýrlý eyle! Onlarýn bilmediði hatalarýmý maðfiret eyle, söyledikleri þu sözler sebebiyle de beni hesaba çekme” (suyuti Tarihu’l – hulefa, s.104 )
Birisi ona “Sana öyle bir küfrederim ki seninle birlikte mezara kadar gider.” demiþti. Hz. Ebû Bekir þöyle cevap verdi: “O pisliðin beni deðil seni takip eder ve kabrinde karþýna çýkar.”
|