Ana Sayfa   |   Görüntülü Dersler  |  Sesli Dersler   |  Kur'an Araştırmaları   |  İlmi YAZILAR   |  Aile Eğitim Yazıları   |  Çocuk Eğitimi Yazıları   |  Yazarlar  |  İletişim

Kur`an-i Kerim ve Mealleri

Namaz Sureleri Tefsiri

Cuma (Tefsir) Dersleri

Hadis Dersleri

Cami Dersleri

Hz. Peygamberin Hayatı (s.a.v)

İnsanı Tanımak (Radyo)

Tv Programları

Seminer ve Konferans

Kısa Dersler

Özel Konular

Fıkhi Konular

Aile Eğitim Seminerleri

Foto Galeri

Üyelik Girişi

Kull. Adı

:

Şifre

:
   

Ücretsiz Üyelik
Şifremi Unuttum

Güncel Videolar

Eğitimcilere ÖZEL
Gazze Duası
Gençlerle İletişim (Günışığı- Reşitpaşa​)
Uyumlu Evlilik Yöntemi (Bulgurlu)

Namaz Vakitleri

Sayaç

Sayac
Tekil (Bugün) 3087
Toplam 17579500
En Fazla 25928
Ortalama 2767
Üye Sayısı 211846
Bugün Üye Olan 593
Online Ziyaretci
 
 

Esma-i hüsna’dan hayata yansıyan es-Selam “Allahım! Barış Sen’sin; barış Sen’dendir!”

İnsanlara islam ve iman emredilmişse bunun hak tealanın selam ve mümin ism-i şerifleri ile ilişkisi aşikardaır.
04/09/2012

“En güzel isim ve nitelikler” anlamındaki esma-i hüsna; ayet ve hadislerde Yüce Allah’a nispet edilen isimleri ifade etmekte ise de, terim olarak kullanıldığında daha ziyade Tirmizi hadisinde (Tirmizi, De’avat, 82.) nakledilen 99 ismi ifade etmektedir.

Bu isimler arasında Allah’ı bizzat tavsif edenler varsa da esma-i hüsna, hadisteki sırasıyla ve zıtlarıyla birlikte (Mukaddim- Muahhir, Evvel-Ahir şeklinde) düşünüldüğünde daha iyi anlaşılabilir. Çünkü ilahî isim ve sıfatlar bilhassa tasavvuf literatüründe cemal-celal ya da lütufkahır sıfatları olarak iki gruba ayrılmaktadır. Bununla birlikte, Allah’a ait bütün isim-sıfatlar “güzel” olarak nitelenmiştir. (A’râf, 7/180.)

Allah’ın güzel isimleri arasında barış ve güvenlikle alakalı olan es-Selam ve el-Mümin'in özel bir yeri olduğu muhakkaktır. Çünkü selam, “Allah katında geçerli tek din”in özel adı (İslam aslında, alem olmaktan ziyade, sıfat ve ameldir; Allah katında geçerli olan din İslamiyettir; sadece sözlü değil fiilî teslimiyettir.) ile aynı kökten gelirken, mümin de bu dini benimsemeyi ve benimseyenleri ifade eden temel kavram (iman) ile aynı kökü paylaşmaktadır. İnsanlara İslam ve iman emredilmişse, bunun Hak Teala’nın Selam ve Mümin ism-i şerifleri ile ilişkisi aşikârdır. Bu bakımdan, barışçıl ve güvenilir insan, “esenlik ve barış kaynağı”, “güven ve huzur kaynağı” anlamına gelen Selam ve Mümin ism-i şeriflerinin mazhar ve tecelligâhıdır. (Tehallak bi-ahlakıllah ifadesi gereği, Hak Teala’nın özelliklerini kendinde en çok barındıranlar en üstün,en başarılı insanlar olacaklardır.Nitekim cennete girecek olanlar da bunlardır.)

Selam, ferdî hayatta “arı-duru tertemiz bir kalp” (Şuarâ, 26/89.) olarak ortaya çıkarken, beşerî/ sosyal ve toplumlar arası ilişkilerde barış (silm) olarak tebarüz etmektedir. İslam ise bunların tamamını ifade eder…

Kalbiselim sahibi; Yaratıcısıyla, kendisiyle ve çevresiyle barışık, uyumlu, nifaksız, dedikodusuz, doğru-dürüst insan demektir. Kalpteki kanaatler, duygu, düşünce ve inanışlar mutlaka davranışa dönüşeceğinden, bu tip bir insan başka insanlara, hayvanlara ve doğaya zarar vermeyecek; bu özellikteki insanlar arttıkça dünyada barış ve esenlik hâkim olacaktır.

“Müslümana sövmek fısk, onunla savaşmak ise küfürdür!” (Buhari,İman, 36.)

Hz. Peygamber’in, “Müslüman; elinden ve dilinden diğer Müslümanların emin olduğu kişidir.” İfadesinde somutlaşan olgu işte budur. Müslüman; barış ve esenlik içinde bir arada yaşadığı toplum kesimlerinin kendilerini her açıdan güvende hissettikleri kişidir.

Bu karakterler her millette, her toplumda ve her inanış çevresinde bulunabilir; “Falan millet şöyledir; falan millet böyledir!” ya da “Falan dinin müntesipleri iyidir; falan dinin müntesipleri kötüdür!” şeklinde toptancı yaklaşımlar Allah katında makbul ve muteber değildir. “Sen değil, ben iyiyim!” şeklindeki kısır tartışmalar söze değil, icraata bakılarak sonlandırılabilir. Kur’an’ın en veciz ayetlerinden biri olan Bakara 177’de anlatılan budur:

“(Ey Yahudiler, Hristiyanlar ve Müslümanlar!) Yüzlerinizi doğu ve batı tarafına çevirmeniz iyilik değildir. Asıl iyilik;

– Allah’a, ahirete, meleklere, kitaplara, peygamberlere iman eden;

– Yakınlarına, yetimlere, düşkünlere, yolda kalmışlara, isteyenlere, kölelere, esirlere seve seve malından veren;

– (Gerçek bir dindar olarak) namazı dosdoğru kılan,

– Benliğini arındırmak için veren,

– Sözleşme yaptığında ahdini yerine getiren;

– Sıkıntıda, hastalıkta ve şiddetli savaş anında sabreden(in yaptığı)dir.

(İyilik iddiasında) sadık olanlar işte bunlardır. Bunlardır işte müttakiler...”(Bakara, 2/177.)

Hak dinin temel maksadı; can, mal, ırz/namus, akıl ve din güvenliğini sağlamaktır, yani güvenlik ve barıştır. Güvenin olmadığı yerde hiçbir şey olmaz. Güvenlik içinde; her tür korku ve kaygıdan uzak yaşayanların pek anlayamadıkları bu olgu hukuksuzluk, güvensizlik, baskı, terör ve anarşi o r t aml a r ı n d a çok iyi anlaşılabilmektedir. Kur’an’da fitne kelimesi ile özetlenen iş bu ortamın kaldırılması peygamberlerin ve onlara inananların en temel amacıdır.

Peygamberlerin temel vazifesi, hakka-hukuka dayalı barış ve güvenlik ortamını tesis etmektir; peygamberler bu uğurda savaş dâhil her tür imkânı kullanmışlardır. “Din tamamen Allah’a ait oluncaya dek” insanlarla savaşma mecburiyetini “İnsanlara belli bir dinin akidesini benimsetmeye çalışmak” olarak anlamak doğru olmaz. “Dinde zorlama olmayacağı” ilkesi ışığında, burada anlatılmak istenen; her tür hukuk keşmekeşine ve hukuksuzluğa, dinî ve iktisadi her tür sömürüye son vererek, insanlara güvenli ve tok yaşayabilecekleri bir ortam sunmaktır.

İslam kelimesinin kök manası, bir şeyden uzak (teberru/beraet) olmaktır. (İbn Manzur, Lisânü’l-’Arab, “slm” md.) Müslümana "müslim" denmesinin sebebi; onun inkâr, şirk, nifak, isyan, fısk vb. tüm kayıtlardan kurtulup, kendini tamamen Allah’a bırakmasıdır. Varlığını en güzel biçimde, yani sadece sözde değil, özde de Allah’a teslim edebilen herkes O’nun katında mükâfatını alır. Söz konusu teslimiyet (İslam), Hz. Adem’den beri ilahî dinin temel vasfı olmasına rağmen, en parlak ve doğru manada Muhammedî vahiyde tecelli ettiği için bugün Hz. Muhammed’in getirdiği dinin özel adı hâline gelmiştir.

Muvahhit kulların temel özelliklerinden biri; olumsuz tipler kendilerine zorluk çıkardığında, o sırada ‘el’inden bir şey gelmeyecek gibiyse, “Selametle! Eyvallah! Sizin gibilerle benim işim olmaz!” diyebilmektir. (Bu mealdeki Furkan 25/63; Kasas 28/55’in Müslümanların güçsüz olduğu dönemde nazil olduğuna dikkat edelim.)

Eli güçlendiğinde ise, bu şer odaklarla fitnesiz barış ortamını tesis edinceye kadar mücadele etmektir. (Fetih, 48/16.) Yani es-Selam ism-i şerifinin tecellisine çalışmaktır.

Güvenlik ve barış içinde yaşayıp söz konusu ortamı gerçekleştirmenin  mücadelesini verenlerin “Hak Teala ile karşılaştıkları” kutlu anlar selam kelimesiyle ifade edilmiştir. Çünkü hayatının geri kalanında neyin peşinde idiyse akıbette karşısına çıkacak da odur. Nitekim Kur’an’daki cennet tasvirleri incelendiğinde, barış ve güvenliğe özel bir vurgu yapıldığı dikkatten kaçmaz:

Barış yurdu (darusselam) olarak tanıtılan cennetin sahipleri daha cennete girerlerken, meleklerin “Selam!” nidalarıyla karşılanacaklar (Zümer, 39/74.) ve burada; merhametli Rableri tarafından çıkartılan bir fermanla tam bir esenlik içinde olacaklar (Yasin, 36/58.); cennetlikler birbirlerine selam vereceklerdir. (Vâkı’a, 56/25, 26, 91.)

Şayet cennet “her şeyin en üst ve en ideal seviyede var olacağı yer” ise, Kur’an’da anlatılan cennetle insanoğluna yakalaması gereken hedef gösterilmiş olmaktadır: İnsanların her tür korku, kaygı, üzüntü, tasa, elem ve kederden, kinden, nefretten uzak (emin), başkasının elindekine göz dikmeden kardeş kardeş yaşayabilecekleri ilahî bir yurt…

 

Bu yazı 3240 defa okunmuştur...

Yorum Ekle

Yazdır

YORUM LİSTESİ

KATEGORİDEKİ DİĞER HABERLER

n

12/02/2024 - 10:58 ÜMMET OLMAK

n

27/11/2023 - 09:29 İMAN VE SAMİMİYET

n

08/08/2022 - 10:21 İSLAM’IN ASLİ KAYNAKLARINI DOĞRU ANLAMANIN YÖNTEMİ ÜZERİNE

n

04/10/2021 - 11:28 KÖTÜLÜKLERDEN ALIKOYAN NAMAZ HANGİ NAMAZDIR?

n

24/05/2021 - 03:53 GERÇEK KIYMET ÖLÇÜSÜ:  SALİH VE BAKİ AMEL

n

05/04/2021 - 08:34 FELSEFENİN ÇALDIĞI İNSANLAR

n

08/03/2021 - 11:02 TEVHİDDEN HİDAYETE  NEBEVİ RİSALET

n

12/01/2021 - 11:25 İŞTE TOPLUMUMUZUN HÂLİ BU

n

06/10/2020 - 02:15 PEYGAMBER EFENDİMİZİN HİCRET YOLCULUĞU

n

06/10/2020 - 11:27 ŞEHİTLER ÖLMEZ!

n

31/08/2020 - 04:09 SONUÇLARI İTİBARIYLA İSTİĞFAR VE TÖVBE / Dr. Abdülkadir ERKUT

n

06/07/2020 - 09:49 GENÇLİK NEREYE GİDİYOR? / Abdülhamit Kahraman

n

25/06/2020 - 10:51 ŞİMDİ TAM ZAMANI / Abdülhamit Kahraman

n

18/05/2020 - 12:33 CÂMİLER KAPATILDI  CUMALAR KALDIRILDI AMA.. / Abdülhamit Kahraman

n

23/04/2020 - 04:29 RAMAZANDA HAYATIN VE ÖLÜMÜN MUHASEBESİNİ YAPMAK / Dr. Muhlis AKAR 

n

23/04/2020 - 02:47 ŞEHR-İ RAMAZAN VE SORUMLULUK BİLİNCİ / Prof. Dr. Ramazan ALTINTAŞ

n

06/04/2020 - 10:26 HER HÂLİMİZE ŞÜKREDEBİLMEK / Dr. Lamia LEVENT ABUL

n

30/03/2020 - 10:30 KULLUĞUN EN GÜZEL KIVAMI: İHSAN / Prof. Dr. Safi ARPAGUŞ

n

16/12/2019 - 10:13 HZ. PEYGAMBER (S.A.S.) DÖNEMİNDE İLİM / Prof. Dr. Şakir GÖZÜTOK

n

30/08/2019 - 10:56 HARAMDAN HELALE HİCRET ETMEK

n

29/08/2019 - 02:59 ZİKİR: KALPLERİ DİRİLTEN İKSİR

n

17/12/2018 - 01:05 ALLAH’A YÖNELİŞ BİLİNCİNİ TAZELEME: TÖVBE

n

17/12/2018 - 12:56 MANEVİ ARINMA: TÖVBE

n

19/11/2018 - 10:47 İnancı kuşanan gençler

n

19/11/2018 - 10:42 Hz. Peygamberi Gençlere Anlatabilmek

n

17/10/2018 - 03:38 Mescitlerde Namaz Kılmak ve Takva Sahibi İmam Olmak

n

30/03/2018 - 12:31 DEİZMİ VE ATEİZMİ BESLEYEN ÖNEMLİ BİR FAKTÖR İBADETSİZLİ

n

29/03/2018 - 12:11 MÜSLÜMANLARIN İLK KIBLESİ MESCİD-İ AKSA VE MÜBAREK ŞEHİR KUDÜS

n

04/01/2018 - 10:52 NEFİS İLE MÜCADELE CİHAD-I EKBER

n

03/01/2018 - 11:14 DİNÎ TEBLİĞDE DİL VE ÜSLUP NASIL OLMALIDIR?

n

14/11/2017 - 11:22 HZ. PEYGAMBER’İ GÜNÜMÜZ İNSANINA DOĞRU ANLATMAK

n

02/10/2017 - 04:02 İNSAN ONURU VE ALLAH’A KULLUK

n

02/10/2017 - 03:31 ASIL DİN AŞIRI YORUM

n

02/10/2017 - 03:08 DİN GÜVENLİĞİ BAĞLAMINDA DİNİN DOĞRU ANLAŞILMASI VE YORUMLANMASI

n

19/08/2017 - 09:04 Kurban ya da Başından Serçe Geçen Bir Çocuktur  İSMAİL

n

12/07/2017 - 10:42 İNSANLIĞA KARŞI EN BÜYÜK GÜNAH:  FİTNE

n

13/06/2017 - 12:14 RAMAZAN MEKTEBİ

n

13/06/2017 - 12:07 EMANET AHLAKI

n

13/06/2017 - 11:59 RAMAZAN MEDENİYETİ

n

19/04/2017 - 03:16 HZ. PEYGAMBER VE GÜVEN TOPLUMU: DARU'S-SELAM

n

28/03/2017 - 02:41 SANAL DÜNYA VE  DEĞİŞEN MAHREMİYET

n

17/02/2017 - 03:17 PARALEL DİNLERİ KİMLER SEVER

n

17/02/2017 - 12:40 “HADİS İLMİ”NİN İSLÂMÎ İLİMLER ARASINDAKİ YERİ

n

13/02/2017 - 12:17 KALPLERİNDE MARAZ BULUNANLAR: MÜNAFIKLAR

n

01/02/2017 - 11:12 TEFRİKAYA DÜŞENLER GİBİ OLMAYIN

n

29/12/2016 - 10:25 BİR GÜVEN ABİDESİ:  Muhammedü’l-Emin

n

19/12/2016 - 04:10 Fitne ve Fesadın Başka Bir Versiyonu: İFTİRA VE SUÇLAMA

n

18/10/2016 - 11:53 Bir Mektep Olarak CAMİ

n

26/09/2016 - 11:04 Peygambersiz İslam Söylemi

n

22/09/2016 - 12:08 VİCDANIMIZIN "Selfie"SİNİ ÇEKEBİLİR MİYİZ ?

n

21/09/2016 - 02:57 Boş Vakit mi Dediniz?

n

10/08/2016 - 01:00 RASULULLAH (S.A.S.) BÖYLE BUYURDU

n

10/08/2016 - 12:44 Narsisistik Kişilik

n

14/06/2016 - 11:32 Ramazanda Gönülden Tevhidi Yaşamak

n

06/06/2016 - 02:55 Kur’an İkliminde İyiliklerle Dinamik Bir Hayat İnşası

n

02/06/2016 - 04:44 Ramazan ve iYiLiK

n

02/05/2016 - 12:25 HZ. PEYGAMBER’İN MESAJINI DOĞRU ANLAMAK

n

08/04/2016 - 03:14 Yoğunlaşmış İbadet Mevsimi: “Üç Aylar”

n

24/03/2016 - 10:35 DUANIZ OLMASA

n

24/03/2016 - 10:31 SAHÂBE’NİN PEYGAMBER SEVGİSİ

n

01/02/2016 - 11:48 ZÂLİME HAKKI SÖYLEMEK

n

19/01/2016 - 04:35 ZOR ZAMANDA Müslüman Olmak

n

18/01/2016 - 02:04 Huzurda Huşu ile Durmak

n

18/01/2016 - 01:22 Alnı Secdeye Varan Simalar

n

14/12/2015 - 11:41 HZ. ALİ (Ö: 40/660)’NİN KUR’AN-I KERİM ANLAYIŞI

n

01/12/2015 - 02:21 SAHÂBE’NİN PEYGAMBER SEVGİSİ

n

26/11/2015 - 02:10 Namaz: Divan-ı İlahîde Durup Tevhide Ermektir

n

19/11/2015 - 03:13 Kur’an ve Sünnet Perspektifinden Bilgi AHlAKI

n

19/11/2015 - 03:11 İlim, Marifet ve Hikmet İlişkisi

n

22/10/2015 - 12:39 Söz mü Sükût mu?

n

09/10/2015 - 02:23 Haccın Evrensel Boyutu

n

07/09/2015 - 04:20   KURBAN

n

07/09/2015 - 04:14 Mescitler Arasında Mescid-i Aksa’ya Dair

n

06/07/2015 - 12:25 SADAKA-İ FITIR

n

06/07/2015 - 12:23 TERAVİH NAMAZI

n

23/06/2015 - 03:48 Şeytanın Telkini VESVESE

n

19/06/2015 - 04:50 RAMAZAN

n

15/06/2015 - 06:11 Kardeşlik ve Dostluğa Açılan Pencere SELAM

n

15/06/2015 - 03:24 Vücutta Dolaşan Sinsi Düşman: Şeytan

n

12/06/2015 - 03:38 İnsanın Temel Bir Zaafı

n

12/06/2015 - 03:07 Mültecilere Hicret Yurdu            ya da Muhacire Ensar Olmak

n

06/05/2015 - 02:27 DERİN BİR MUHALEFET

n

27/04/2015 - 12:31 Merhameti Kuşanmak

n

27/04/2015 - 12:30 Şiddet Karşısında rahmet Peygamberi 

n

17/01/2015 - 04:13 HADİSLERİN DOĞRU ANLAŞILMASINDA VE YORUMLANMASINDA TAKİP EDİLECEK YÖNTEM

n

23/12/2014 - 04:13 Müslümanın Varlıkla İmtihanı

n

23/12/2014 - 04:12 İslami Bakışla Varlık ve Servet Algımız

n

16/12/2014 - 02:50 SÜNNET VAHİY İLİŞKİSİ

n

27/10/2014 - 03:06 Sabır-Sâbir

n

24/10/2014 - 04:08 Hz. Peygamber ve Genç Sahabiler

n

24/10/2014 - 03:59 Okunması Gerekenler (12)

n

24/10/2014 - 03:53 İslam’ın Gençlik Tasavvuru

n

04/07/2014 - 03:29 BORÇ ve KARZ-I HASEN

n

30/06/2014 - 04:46 Ramazan İklimi ve Helal Kazanç Bilinci

n

09/06/2014 - 11:33 ATÂLETİ TATİL ZANNETMEK

n

05/05/2014 - 02:42 HZ. PEYGAMBER (S.A.S.)’İN ADÂLET ANLAYIŞI

n

09/04/2014 - 02:07 BİR YÖNETİCİ OLARAK RASULULLAH

n

21/03/2014 - 04:40 Allah’ın Korumasını Hak Etmenin Yolu: Sabah Namazı

n

10/02/2014 - 02:47 Değerini Bilemediğimiz İki Eşsiz Nimet: Sağlık ve Boş Zaman

n

04/10/2013 - 05:02 “Hakikat”in Nihai Temsilcisi:  Hz. Muhammed (s.a.s.) 
 

Site İçi Arama

12 Rebîü'l-Evvel 1447 |  05.09.2025

Bir Ayet

Bismillahirramanirrahim

Ey iman edenler, faizi kat kat arttırılmış olarak yemeyin. Ve Allah'tan sakının, umulur ki kurtulursunuz.

( Âl-i İmrân sûresi - 130)

Bir Hadis

Peygamberimiz (s.a.s.) şöyle buyurmuştur:

“Gök kubbenin altında Ebû Zer’den daha doğru kimse yoktur.”


(Tirmizi, “Menakıb”, 35)

Bir Dua

Bismillahirrahmanirrahim

“(Rabbim) Beni, naîm cennetine girenlerden eyle!”

Şu’arâ Suresi-85

Hikmetli Söz

"Bilmiş ol ki¸ insanlarla iyi geçinmezsen onlar sana düşman kesilirler. Anan¸ baban bile olsa senden hoşlanmazlar. Akrabandan olmayan bir cemaatle iyi geçinirsen sana ana baba olurlar.

Denemedikçe kimsenin dostluğuna güvenme. Alçak ve hasis olan kimseyle dost olma. Sefihler düşüp kalkma. Hoş geçin. Sabırlı ve tahammüllü ol. Güzel ahlaklı¸ geniş yürekli¸ derya gönüllü ol. Elbisen temiz¸ ve yeni olsun. Binek atın iyi olsun. Güzel kokular kullan…Yemek yedirmekte çok cömert ol¸ herkesi doyur. Bil ki bahîl ve cimri kimse asla başa geçip efendi olamaz.” Halkın ahvalini araştırıp öğrenen adamların olsun. Bir fitne ve fesat duydun mu onu ıslaha koş. Bir yerde salaha yüz tutmuş iyi işler duydun mu onları da arttır. Seni ziyaret edenleri de, etmiyenleride sen ziyaret et. Sana ister iyilik yapsınlar ister kötülük, sen herkese daima iyilik yap. Her vakitte iyilikte bulun. Affet, bazı şeylere gözyum. Sana eziyet veren şeyi terket, hakkı yerine getirmeğe çalış. Arkadaşlarından hastalananları kendin ziyaret et. Göremediklerinin ahvalini soruştur. Sana gelmeyenlerle sen alakadar ol…

(Ebu Hanife, M. Ebu Zehra s.177 Osman Keskinoğlu Ankara 1972)





Canlı yayın

İslam Ansiklopedisi

  Tasarım : Networkbil.NET

@2008 kuraniterbiye.Com