Bu iradeye sahip olmayan Müslümanlar, baðýmsýz siyasal kararlar, tavýrlar, yöntemler de oluþturamýyor. Baðýmsýz tercihler yapamayan topluluklar her ülkede; Türkiyede de yaþandýðý üzere ideolojik toplum mühendisliði projelerinin nesnesi haline getiriliyor. Baðýmsýz bir irade ortaya koyamayan iþlemi cemaatler ya da Müslümanlarýn oylarýyla iktidara taþýnan partiler;sistem karþýtý olmayan, sistemi sorgulamayan, sistemle iþbirliði yapabilen, Ýslamdan bütünüyle baðýmsýz bir din anlayýþý oluþturuyor. Müslümanlarý sistemin sýnýrlarý içerisine çekmek üzere sosyopsikolojik silahlar kullanýlýyor.
    Dýþlanma, etiketlenme, damgalanma, yalnýzlaþma korkusu/endiþesi taþýyan Müslümanlar sistemle uzlaþma yolunu seçiyor. Dýþlanma, yalnýzlaþma korkusu taþýyan insanlarýn, hiç bir deðiþimi, dönüþümü, yenilenmeyi gerçekleþtirmeyi baþaramadýðý unutuluyor. Müslümanlarýn her þeyden önce her tür etiketlenme, damgalanma, yalnýzlaþtýrma tehditleriyle yüzleþmeleri gerekir. Dýþlanma, yalnýzlaþma korkularý taþýyanlar; sýradan bireyler olmayý, etkisiz olmayý, pasif olmayý peþinen kabul ederler. Egemen görüþlerle uzlaþmak;  kendi inanç ve düþüncelerimizi askýya aldýðýmýzý, bunlarý önemli bulmadýðýmýzý, bunlarýn ihmal edilebilir olduklarýný söylemek anlamýna gelir. Egemen görüþlerle uzlaþarak, egemen görüþler istikametinde ödünler vererek bir hizmeti sürdürmeye çalýþmak oportünizmi meþrulaþtýrmaya yarar. Hangi alanda olursa olsun, moda'lara uymak, insaný bilinçsiz sürünün bir parçasý haline getirir. Moda'lar, insanýn seçme özgürlüðünü yok eder, bu nedenle, kimse moda'lar tartýþmaya, reddetmeye cesaret edemez. Hangi alanda olursa olsun, moda'lara uymayý reddedenler yalnýzlaþmayý göze alabilmelidir.
     Her durumda, her koþul'a intibak edebilen, yüzer-gezer tipler, bir karakter zaafýyla malûl bulunduklarý için böyle hareket ederler. Genel kabul görmüþ egemen görüþleri temsil etmekte, hiç bir zaman için bir sorun çýkmýyor. Ancak, farklý/yeni görüþler ortaya koyduðumuzda, bütün statükolar el ele vererek bizleri yalnýzlaþtýrýr ve korkutur. Bugün, çok ihtiyaç duyduðumuz halde, kamuoyu ne der endiþesiyle pek çok þeyi dile getiremediðimiz bir gerçektir. Bilmek gerekir ki; geleneðin/göreneðin, gelenekçi/görenekçiliðin baskýsýndan korktuklarý için popülizme sýðýnanlarla hiç bir mücadele gerçekleþtirilemez. Popülizme sýðýnma ihtiyacý duyanlar, konformist bir dilin/söylemin sýnýrlarýna mahkum olurlar. Konformist her inanç ya da düþünce, insaný ya da toplumu baskýcý uzlaþmalara mecbur kýlar. Ýdeolojik seçkinler tarafýndan güdümlenen kamuoyunun oluþturduðu her içeriði paylaþmak zorunda deðiliz. Günümüzde, toplumun geneliyle uzlaþmaya çalýþmak, pek çok konuda Ýslami temellerden ödün vermeyi gerektiriyor. Çoðunluklar, iktidarlara karþý, eleþtirel bir tavýr geliþtiremiyor. Çoðunluklar yalnýzca oy kullanarak görevlerini yerine getirdiklerini sanýyor. Ancak, ideolojik olarak yapýlandýrýlmýþ bürokrasiler, ne kadar çok olursa olsun çoðunluk oylarýna meydan okuyabiliyor. Güçsüz ve bilinçsiz bir kamuoyu, Türkiyede olduðu gibi, ideolojik bürokrasilere karþý bir baský uygulayamýyor. Bu nedenle, Ýslam toplumlarýnda, sorumsuz, bilinçsiz, birikimsiz sayýsal çokluklarla bir mücadele kazanýlamýyor, bir dava baþarýya ulaþtýrýlamýyor.
    Hayatýn her alanýnda sistematik bir baskýnýn ve faþizmin nesnesi olan Müslümanlar, içerisinde bulunduklarý düþünsel tembelliði aþarak, samimi yüzleþmelere ve düþünsel meydan okumalara cesaret edebilmelidir. Aldatýcý masallar, menkýbeler ve keramet öyküleriyle bir dini hayat sürdürülemez; karþý karþýya bulunduðumuz savrulmalar mazur görülemez. Kaybettiðimiz heyecanlarý, baðlýlýklarý, umutlarý yeniden kazanabilmeliyiz. Sorumluluk sahibi olmak, ayný zamanda karar verme yeteneðine sahip olmayý gerektirir. Ýnsanlýk sorunlarý karþýsýnda, vicdani/ahlaki kararlar, tavýrlar almayý erteleyemeyiz. Hepimiz inþa edici bir vizyona sahip olmak için hayatýn her alanýnda sorumluluklar almalýyýz. Dünyaya ve insanlýða ne önereceðimizi, nasýl önereceðimizi konuþmalý ve açýklamalýyýz. Sözün, düþüncenin, fikrin gücünü yeniden hayata geçirmeliyiz. Her alanda mücadeleyi sürdürmeye mecburuz.
    Günümüzde küresel sistem; temel boyutlarý, esaslarý yok edilmiþ bir Ýslam anlayýþý için çok çaba harcýyor. Moderniteden, postmoderniteden olumsuz yönde etkilenen Ýslami entelektüel ve akademik hayat, ilahi vahyin tarihselliðini gündeme ala biliyor. Entelektüel moda'lar, rüzgar yön deðiþtirdiðinde yönlerini deðiþtiren entelektüellere, akademisyenlere cesaret veriyor.
    Takva sahibi olmak dernek; her durumda samimi olmak, her durumda sorumluluk almak, her durumda ilahi sýnýrlara gereði gibi riayet etmek, sürekli olarak çaba harcamak, bilinçli bir mücadele tarzý içerisinde olmak demektir. Kur'aný Kerimin belirlediði temel ilkeler her hangi bir mezhebin ya da etnisitenin yaklaþýmlarýyla sýnýrlandýrýlamaz. Milliyet ve Milliyetçiliklerin neden olduðu, yabancýlaþmalarý, yozlaþmalarý, gerilim, çatýþma ve kamplaþmalarý fark etmemiz gerekir. Hiç bir ýrkçý, evrensellik iddiasýnda bulunamaz. Ýnsan olmaklýðýmýz sebebiyle, hepimizin ortak insani yanlarýmýz var, ortak insani deðerlerimiz var, bu nedenle, farklýlar birbirlerini anlama yeteneðine sahip olmak suretiyle, birbirlerini anlayabilirler. Ýlahi anlamlar/ilkeler bütün insanlýk durumlarýný kuþatýr. Bunun içindir ki; tarih boyunca farklý kökenler, farklý gelenekler, farklý kültürler Ümmet bütünlüðü içerisinde birlikte yaþamýþlardýr.
    Hiç bir toplum, hiç bir kültür ideolojik kliþeler içerisine hapsedilerek tanýmlanamaz. Kendi kültür ve uygarlýk dünyalarýna yabancýlaþtýrýlan toplumlarýn hayatý, her tür yozlaþmaya açýk hale gelir. Tektipli, tekboyutlu, tekçizgili oluþumlardan, tek kiþinin ufkuyla sýnýrlý oluþumlardan bir gelecek çýkmaz. Bugünkü, düþünce-kültür-edebiyat ve entellektüel hayatýn hal-i pür melali bu tek boyutluluktan kaynaklanýyor. Düþünce, kültür, edebiyat hayatý yozlaþýnca, bu dünyayý tamamen taklitler iþgal ediyor.
Tarih boyunca Ýslam dünyasýnda birbirinden farklý iki akým etkilerini bugüne kadar sürdürdü. Bu iki akým, temel ilkelere riayette titizlik/ölçülülük ve lider durumundaki insanlara sadakat ya da kölece baðlýlýk þeklinde tezahür ediyor. Bir lidere kölece baðlýlýk, bir cemaate kölece sadakat, farklý yeteneklerle dünyaya gelen bireylerin bu farklýlýklarýný dikkate almýyor, liderin ya da cemaatin gündemi doðrultusunda herkesi birörnekleþtiriyor. Birörnekleþtirilen cemaatlerden baðýmsýz düþünme ve karar verme yeteneðine sahip geniþ ufuklu insanlar yetiþmiyor. Eleþtirilemeyen ve sorgulanamayan liderlik anlayýþý cemaat mensuplarýný baskýlayan ve engelleyen bir zihniyete dönüþüyor.
    Özgür bir düþünce ve iradeyle seçmek/yaþamak ayný zamanda bu doðrultuda sorumluluk almayý gerekli kýlar, özgür bir düþünce ve iradeyle seçme yeteneðine sahip olmayanlardan bir sorumluluk beklenemez.