Bu kültürel gelenek, halklarýn, ömürlerini hiçbir zaman gerçekleþmeyecek kimi hayaller, kimi kehanetler, kimi beklentiler içerisinde geçirmesini saðlýyor. Sözünü ettiðimiz bu kültürel gelenek nedeniyle halklar, içerisinde yaþadýklarý dünyanýn, tarihin ve çaðýn olaylarýyla, sorunlarýyla ilgilenmiyor.
Ýslam dünyasý toplumlarýnda bir yanda kaoslar, felaketler, yenilgiler, yýkýmlar yaþanýr ve Ýslam karþýtý zulüm politikalarý küresel ölçekte bir sýkýyönetim ve gözaltý uygulamasýna dönüþürken; bir diðer yanda, islami cemaatler soyut, metafizik, mistik, hiknmi spekülasyonlarla, insanlýk durumlarýyla ilgisi bulunmayan tartýþma konularýyla oyalanýyor, avunuyor.
Yeni bir aþamaya, yeni bir zamana, yeni bir duyarlýlýða, yeni bir iklime, yeni bir ortama, ihtiyacýmýz var. Bunun için,güç-lü sesler, güçlü yürekler, güçlü vicdanlar, güçlü kadrolar gerekiyor.
Verimli, kalýcý, inandýrýcý, çözümler yapabilmek için, abartýlý baðnazlýklara, hi-zipçi aþýrýlýklara, etnik köken aþýrýlýklarýna, mezhepçi aþýrýlýklara son verilebilmelidir.
Hepimiz baðnazca koruduðumuz noktalara eleþtirel yaklaþmayý deneyebiliriz.
Hayatýmýzý, kimliðimizden, kiþiliðimizden feragat ederek koruyamayýz.
Çabalarýmýzýn, dayanýþmalarýmýzýn, sorumsuzluklarýmýzýn evrenselleþmesi için, umutlarýmýzýn ve bilincimizin evrenselleþtirilmesi saðlanabilmelidir. Rasyonel beklentiler içerisine girebilmek için, güçlü bir siyasal konum ekle edebilmek için, kapsamlý bir birlik projesi etrafýnda, bilinç yükseltici düþünsel ve kültürel etkinliklere yönelmemiz þarttýr. Hayat tarzýmýzla, siyaset tarzýmýz bir bütündür. Güçlü ve saðlam temelleri olmayan siyasal kültürümüzü, zengin/geniþ perspektifler üzerinde yeniden kurmalýyýz.
Günümüzde küresel bir sorumsuzlukla, küresel bir hayasýzlýkla, pervazsýzlýkla, basiretsizlikle karþý karþýyayýz. Ýnsanlýðýn özgürlüðe, onura, iyi muameleye layýk; tutsaklýða, zillete, kötü muameleye layýk insanlar olarak bölünmesi ve bir ayrýma tabi tutulmasý kadar korkunç ve tahammül edilemez bir insanlýk durumu tasavvur olunamaz.
Modernliðin yeni bir veçhesi olan küreselleþme, dünyanýn kapitalizm tarafýndan teslim alýnmasý ve zayýf ülkelerin ekonomik, politik ve kültürel alanda bir kez daha sömürülmesi anlamýna geliyor. Kapitalist sistem, her durumda, kapitalist sýnýflarýn yanýnda yer alýyor ve bu sýnýflarýn iradesini hakim kýlabilmek için ahlak dýþý her yola baþvurmayý meþru sayýyor. Sistem, her yerde hakim ideolojik ve ekonomik sýnýfa hizmet ediyor.
Yalnýzca çýkara dayalý bir ekonomik düzen, kuþkusuz her toplumda büyük rahatsýzlýklara, hoþnutsuzluklara neden oluyor. Dengesiz, ölçüsüz, adaletsiz küreselleþme, adaletsizlikleri büyütüyor. Günümüzde adalet anlayýþý neredeyse bütünüyle sübjektif ölçüler üzerinde somutlaþmakladýr. Objektif bir adalet anlayýþý tesis edilmedikçe, farklýlýklar ve karþýtlýklar arasýnda bir uzlaþma saðlamak mümkün olamaz.
En çok insan haklarýna önem vermekle iftihar eden modern kültürün, insan haklarý konusunda, Müslümanlarý kap sam dýþý tuttuðunu yaþayarak gördük.Irkçý batý emperyalizminin tarih boyunca sürdürdüðü ayrýmcý söylem, bütün uzlaþma arayýþlarýna gölge düþürüyor. Bugünün dünyasý "terörizm"i tanýmlama konusunda ABD Ýsrail tekelini aþma iradesini gösteremiyor. Karþýt görüþlere, karþýt görüþte olanlara hayat hakký tanýmayan, karþýt görüþte olanlara her tür haksýzlýðý reva gören bir sistem, tiranca bir sitemdir. Modern kültür, farklýlýklarýn, gerilimlerin üstesinden gelmeyi baþaramýyor. Bu arada, Ýslam uygarlýðýnýn kültürel farklýlýða ve kültürler arasý diyaloga tarih boyunca çok içten ve yapýcý bir duyarlýlýk gösterdiðini kaydetmek gerekiyor. Ýslam, Müslümanlara, kendileriyle din konusunda savaþmayanlara karþý adaletli olmalarýný ve onlara iyilik yapmalarýný Önerir,
Amerikan kültürü ile etkileþim ve benzeþme içerisine girme sonucunu doðuran amerikan merkezli küreselleþme, sahip olduðu ekonomik ve askeri güç yoluyla insanlýða Amerikan modeli bir hayat tarzý dayatýyor.
Bilincimizin, zihnimizin, kalbimizin sömürgeleþtirilmesine izin vermemeliyiz.
Kendilerini ayrýcalýklý kategoriler, statüler, konumlar içerisine yerleþtiren düþünce biçimleriyle, dünya görüþleriyle saðlýklý bir iletiþim kurulamaz. Uluslararasý iliþkilerde objektif esas ölçüleri dikkate alýnmadýðý takdirde, bütün iliþkiler, bir iliþkisizlik biçimine dönüþür. Ýletiþim kurmak, konuþmak ve anlamak için, önyargýlardan arýnmak lazýmdýr. Birbirleri hakkýnda kesin önyargýlarý olan etnik ve ideolojik unsurlar, toplumlar, birbirlerini anlamaya, dinlemeye ihtiyaç duymazlar. Farklý olanla iliþkiye kapalý olan unsurlar fanatizmi bir hayat tarzý haline getirdikleri için, iliþkiye karþýdýrlar. Akli, vicdani, ahlaki iliþkilerin saðlanamadýðý durumlar, faþizmin belirleyici olduðu durumlardýr.
Küresel faþizm ve militarizmin tarihin en karanlýk sayfalarýný açtýðý, içerisinde bulunduðumuz donem, ayný zamanda Ýslam Dünyasý ülkelerinin karþý karþýya bulunduðu parçalanmýþlýk dönemidir. Bu parçalanYeni bir aþamaya, yeni bir zamana, yeni bir duyarlýlýða, yeni bir iklime, yeni bir ortama, ihtiyacýmýz var. Bunun için,güçlü sesler, güçlü yürekler, güçlü vicdanlar, güçlü kadrolar gerekiyor. Verimli, kalýcý, inandýrýcý, çözümler yapabilmek için, abartýlý baðnazlýklara, hizipçi aþýrýlýklara, etnik köken aþýrýlýklarýna, mezhepçi aþýrýlýklara son verilebilmelidir.
mýþlýk nedeniyle, Ýslam Dünyasý ülkeleri uluslararasý düzlemde nüfus sahibi olabilecek bir irade oluþtura-mýyor. Ýslam Dünyasý toplumlarý bu dönemi; görüþ, düþünüþ ufuklarýný geniþleterek; enginlere açýlarak, kültürel ve ruhsal kiþiliði yenileyerek, birleþtirici unsurlara ve ortak hedefler düþüncesine aðýrlýk vererek, dayanýþmalara yoðunluk ve derinlik kazandýrarak, ahlaki, düþünsel ve entelektüel kargaþaya son vererek aþabilir.
Bütün toplumlarýn, halklarýn tarihlerinde duraklamalar ve týkanmalar yaþanmýþtýr. Evrensel Ýslam ailesi, bünyesindeki karþýtlýklarý, rekabetleri, gerilimleri, kayýtsýzlýklarý bir sorun olmaktan çýkartarak, Ýsla-mýn misyonunun sona ermediðini, sona ermeyeceðini göstermek zorundadýr. Bunun için, ahlaki alanda, düþünsel alanda, kültürel ve entelektüel alanda bir çekim merkezi haline gelebilmeliyiz. Büyük amaçlarý olanlarýn, büyük ufuklara, büyük tutkulara ihtiyacý olduðunu unutmamalýyýz.