Ana Sayfa   |   Görüntülü Dersler  |  Sesli Dersler   |  Kur'an Araþtýrmalarý   |  Ýlmi YAZILAR   |  Aile Eðitim Yazýlarý   |  Çocuk Eðitimi Yazýlarý   |  Yazarlar  |  Ýletiþim

Kur`an-i Kerim ve Mealleri

Namaz Sureleri Tefsiri

Cuma (Tefsir) Dersleri

Hadis Dersleri

Cami Dersleri

Hz. Peygamberin Hayatý (s.a.v)

Ýnsaný Tanýmak (Radyo)

Tv Programlarý

Seminer ve Konferans

Kýsa Dersler

Özel Konular

Fýkhi Konular

Aile Eðitim Seminerleri

Foto Galeri

Üyelik Giriþi

Kull. Adı

:

Şifre

:
   

Ücretsiz Üyelik
Şifremi Unuttum

Güncel Videolar

Eðitimcilere ÖZEL
Gazze Duasý
Gençlerle Ýletiþim (Günýþýðý- Reþitpaþa​)
Uyumlu Evlilik Yöntemi (Bulgurlu)

Namaz Vakitleri

Sayaç

Sayac
Tekil (Bugün) 1597
Toplam 15294391
En Fazla 20355
Ortalama 2611
Üye Sayýsý 1175
Bugün Üye Olan 0
Online Ziyaretci
 

 
NAÝF UMUTLAR VE OPORTÜNÝST HOÞGÖRÜ ANLAYIÞI
05/09/2011 - 14:39
 
Dýþlanmaktan ve yalnýz kalmaktan korkanlar, her tür baðýmlýlýða ve itaatkârlýða sonuna kadar açýktýrlar.

Küresel bir enformasyon sisteminin, küresel bir tüketim modelinin, kozmopolit hayat tarzlarýnýn, sýnýrlarý olmayan bir ekonomik hareketlilik ve etkileþimin etkili olduðu küresel kapitalizm çaðýnda yaþýyoruz. Yeni Dünya karþýlýklý baðýmlýlýk iliþkileriyle þekilleniyor. Böyle bir dünyada Müslümanlarýn küresel gündemi etkileyebilmeleri, þekillendirebilmeleri, küresel gündemin dikkatini çekebilmeleri için Ýslami bütünlüklere sahip olmalarý gerekir. Müslümanlarýn, insanlýða, dünyaya, tarihe katkýda bulunabilecek, evrensel bir çerçeve içerisinde yeni bir düþünüþ ve deðerler sistemi oluþturmalarý icap eder. Bunun için, Dünya Müslümanlýðýnýn,  insanlýk çapýnda ilgi uyandýrabilecek bir kültürel üretkenliðe sahip olmalarý gerektiði üzerinde durulmalýdýr. Ýçe kapalý kültürlerin dünyayý dönüþtürme konusunda hiçbir iddialarý olamaz. 

            Var oluþsal bir bütünlüðe sahip olduðumuzda, hayatýmýz inançlarýmýz doðrultusunda düzenleme imkânýna sahip olabiliriz. Bize dýþarýdan dayatýlan hayat ve düþünce tarzlarý, var oluþ biçimleri, hayatýmýzýn, zihinlerimizin ve kiþiliðimizin parçalanmasýna neden olur. Modern, neo-liberal referanslara teslim olmuþ, sömürgeci etkiler taþýyan zihinsel bir birikimle, bilinçli etkinliklerde, özgür eylemlerde bulunamayýz. Bu nedenle, öncelikle sömürgeci etkilere karþý zihinsel, entelektüel, kültürel bir özgürlük mücadelesine hazýrlanmalýyýz. Hayatýn her alanýnda üretkenlik ruhuna ve yeteneðine sahip olabilmeliyiz. Kendi çaðýnýn, zamanýnýn, insani, kültürel, siyasal sorunlarýyla yüzleþmeyen, gerçek sorunlarla ilgilenmeyen bir entelektüel hayat düþünülemez. Gerçek sorunlar karþýsýnda kayýtsýzlýk, sorumsuzluk entelektüel tükeniþin, entelektüel yetersizliðin bir ifadesidir. Geçmiþi, geçmiþe özgü söylemi, dili, tarzý tekrar edersek, yeni bir kültür, yeni bir dil ve baþlangýç mümkün olmayacak. Eski yaklaþýmlarla yeni zamanlara hitap edemeyeceðiz. Tarihin belirli bir döneminde yazýlmýþ eserlerin, tarihin ilerleyen dönemlerinde etkili olmayabileceði, iþlevini yitirebileceði, gündemden düþebileceði, pek çok açýdan güncelliðini yitirmiþ olabileceði, bu nedenlerle bu gibi eserleri tarihin bütün dönemlerine teþmil etmemek gerektiðini hatýrlayarak, gerektiðinde bu eserlerden de yararlanarak daha çok kendi çaðýmýza hitap eden, bu çaðý dönüþtürmeyi amaçlayan düþünsel/entelektüel/kültürel çalýþmalar yapmalý, eserler üretmeli, etkinliklerde bulunmalýyýz. Çaðýmýzýn sorunlarýyla ilgilenmediðimiz için, hiçbir alanda bir varlýk gösteremiyor, hiçbir sorunu gündem konusu yapamýyoruz, düþüncelerimizi ve inançlarýmýzý bir gerçeklik haline dönüþtüremiyoruz. Müslümanlar olarak dünyanýn taþrasýnda yaþadýðýmýz için, taþrada her þey çok yavaþ ilerliyor, her þey çoðu kez hep ayný kalýyor. Ýslami Eðitim baðlamýnda çok þey öðreniyoruz, öðrendiklerimizi herhangi bir yerde, alanda kullanmýyoruz. Bilinçsiz bilgiler, iþlevsiz bilgiler biriktiriyoruz. 

            Ýslami bir iradeye, etkiye ve nitelikli yoðunluklara sahip olmaksýzýn, naif umutlara sahip olmamýzýn bir anlamý yoktur. Ýçerisinde bulunduðumuz dönemde neo-liberal dünya görüþü ve hayat tarzý küresel ölçekte bir meþruiyet saðlamaya çalýþýyor. Neo-liberal dünya görüþü ve hayat tarzý özellikle toplumlarýmýzda toplumsal, kültürel ve ahlaki belirsizliklere yol açýyor. Neo-liberal meþruiyet karþýsýnda Müslümanlar ne yazýk ki, nitelikleri çoðaltmak yerine sayýlarý çoðaltmalarý bir meþruiyet imkâný bulmaya çalýþýyor. Küresel çapta etkili olan elektronik iþgal hareketleri karþýsýnda zayýf kültürler, yerel kültürler direnemiyor. Yeni kültürel baðýmlýlýk biçimleri, yeni kültürel egemenlik biçimleri, kültürel bütünlüklerin ve deðer sistemlerinin tahribatýna ve kültürel gerilimlerin derinleþmesine yol açýyor. 

            Enformasyon ve iletiþim teknolojilerinde yaþanan devrim çapýndaki geliþmeler nedeniyle, kapitalizm/ emperyalizm/ yeni sömürgecilik ve modernleþme hareketleri biçim ve yöntem deðiþtirerek, üslup deðiþtirerek, yenilenerek yýkýcý etkilerini sürdürüyor. Mali sermayenin ve elektronik enformasyonun belirleyici gücü, ulusal sýnýrlarý, kültürleri ve politikalarý geçersiz kýlabiliyor. Küreselleþmenin efendilerine hizmet ve itaat etmeyen Ýran gibi ülkeler ambargo/ tecrit ve savaþ tehdidi ile sürekli olarak baskýlanýyor. Türkiye`nin de aralarýnda bulunduðu kimi ülkelerin baðýmsýz dýþ politika inisiyatifi almalarý, küresel sahneye çýkmaya çalýþmalarý, Amerika`nýn mutlakýyetçi tutumunun sýnýrlandýrýlabileceðini gösteriyor. Uluslar arasý siyasette Amerika`nýn merkez olma rolünün zayýfladýðýný görebiliyoruz. Asya`nýn özellikle ekonomik anlamda yükseliþi, Amerika`nýn son iki yüz yýllýk küresel egemenliðinin sona ermekte olduðunu gösteriyor. 

            Günümüz dünyasýnda demokratik meþruiyetin yerini, neo-liberal meþruiyet alýyor. Demokrasi daha çok batýlý bir ihraç ürünü olarak, büyük ve etkili bir marka olarak pazarlanýyor. Bütün markalarda olduðu gibi, demokrasilerde de pazarlanan imaj/ürün ile içerikler birbirinden bütünüyle farklýdýr. “Demokrasiler” , her þeyin sayýlabilir, ölçülebilir hale geldiði, niceliklerin önem kazandýðý, niteliklerin yerine kalabalýklarýn geçtiði günümüz dünyasýnýn en büyük putu halin gelmiþtir. 

            Zaman bilincinden yoksun var oluþlarla yeni gerçekliklere nüfuz edemeyiz. 

            Sayýsal çokluklara sahip olarak, parasal zenginliklere sahip olarak, Ýslami niteliklere sahip olamayacaðýmýzý öðrenmeliyiz. Günümüzde, Ýslami Cemaatlerde, fikirleri ve eylemleri çoðaltmak yerine, sayýlarý ve paralarý çoðaltmak suretiyle kendilerine meþruiyet zemini açmaya çalýþýyor. Eleþtirel akla ihtiyaç duymayan bir sezgicilik, rüyalar, menkýbeler, kerametler ve kehanetlerden oluþan yeni bir mistisizm inþa ediliyor. Gizemli bir dil yoluyla, söylenceler yoluyla sayýlar çoðaltýlabiliyor., ancak bu sayýlar entelektüel emperyalizm karþýsýnda, entelektüel haçlý seferleri karþýsýnda hiçbir þey ifade etmiyor. Söylenceler yoluyla oluþturulan cemaatler Ýslami temel ilkeleri çiðneme pahasýna cemaat çýkarlarý öne çýkarýlýyor. Bu nedenledir ki; tevhid bilincinin, cihad bilincinin, ümmet bilincinin, Bâtýnilik ve mistik hezeyanlar yönünde gerilediðine tanýk oluyoruz. 

            Oportünist bir “hoþgörü”  yaklaþýmý hiçbir engel ve sýnýr tanýmaksýzýn yayýlýyor. Sýnýr tanýmayan oportünist “hoþgörü” anlayýþý, her þartta korunmasý, savunulmasý ve onurla temsil edilmesi gereken temel Ýslami ilkeleri/ deðerleri/ ölçütleri aþýndýrýyor. Sýnýr tanýmayan oportünist “hoþgörü” anlayýþýna öncülük eden neo-nurcu hareket genel kabule mazhar olabilmek için, utanç verici ödünler, iliþkiler, dayanýþmalar sergiliyor. Bu hareketin lideri, ahlakýn ve edebin ilahi yasalarýný ihlal ederek, bu yasalara meydan okuyarak, fuhþiyat ve münkeratla bütünleþen bir politik lideri bile “hoþ görebiliyor” bu liderle dayanýþma içerisine girebiliyor. Böylesine bir durum mazur görülebilir, oportünizmle bile açýklanabilir bir durum deðildir. Noe-nurcu hareket her vesileyle bütün siyasal partilere “eþit ölçüde yakýn” olduklarýný açýklayarak, ahlaki ilkelere, kurallara, bir deðer ve düþünce sistemine baðlý bulunmadýklarýný ilan etmiþ oluyor. 

            Dýþlanma, etiketlenme, ötekileþtirilme endiþesi, korkusu, bireyleri olduðu kadar, cemaatleri de içerisinden asla çýkamayacaklarý bir konformizme sürükler. Bu tür bir konformizm neo-nurculuk örneðinde de görülebileceði üzere, cemaati modaya uygun düþüncelerle bütünleþmeye, hep kazanan tarafta olanlarla birlikte görünmeye sevk eder. Bu tür konformist cemaatlerin, dýþlananlarýn, ötekileþtirilenlerinin, muhaliflerin ya da direnenlerin yanýnda olduklarý hiç görülmemiþ, iþitilmemiþtir. 

            Dýþlanmaktan ve yalnýz kalmaktan korkanlar, her tür baðýmlýlýða ve itaatkârlýða sonuna kadar açýktýrlar.  

            Müslümanlarýn bütün dünyada ideolojik mühendislik faaliyetlerine tabi tutulduðu, korku ve nefret nesnesi haline getirildiði, Filistin, Irak ve Afganistan`da insanlýk dýþý konumlara, hapishane ve toplama kampý koþullarýna mahkum edildiði bir dönemde, oportünist “hoþgörü” anlayýþýný normalleþtirmeye, meþrulaþtýrmaya çalýþmak korkunç bir ahlaki körlükle, korkunç bir bilinçsizlikle karþý karþýya bulunduðumuzu gösterir. Sistematik bir biçimde, emperyalist, Siyonist, sömürgeci þiddete, iþkenceye, soykýrýma maruz býrakýlan Müslümanlarýn, maruz býrakýldýklarý koþullara karþý verdikleri ahlaki yanýtlarý, tepkileri yargýlamaya hiç kimsenin hakký yoktur. Müslümanlar olarak emperyalistlere, sömürgecilere, faþistlere karþý taþýdýðýmýz ahlaki öfke ve ahlaki nefret sebebiyle hiçbir þekilde suçlanamayýz. 

            Egemen yorum ve yaklaþým biçimlerinin dayattýðý yanýlsamalara teslim olanlar, yeni düþünceler, yöntemler geliþtiremez, hiçbir alanda yeni bir üretimde bulunamazlar. Yeni durumlar için yeni bir dil, yeni bir duyarlýk ve bilinç gerekir.  Þimdiki zamaný etkileyebilmek için, bugüne özgü sorumluluklar almak gerekir.   


Bu Makale 4393 defa okunmuþtur

 

Yazdýr

YAZARIN DÝÐER YAZILARI

©

23/10/2014 - 15:29 ÇIKAR MÜLAHAZALARI

©

09/06/2014 - 11:06 EYLEMDE BULUNARAK VAR OLMAK

©

05/05/2014 - 12:34 ÝSLAM’IN EVRENSEL VÝZYONU ÜZERÝNDE ÇALIÞMAK

©

09/04/2014 - 12:20 YABANCI ZAMANLAR

©

01/02/2014 - 13:55 HEPÝMÝZE YAZIKLAR OLSUN

©

04/12/2013 - 14:15 TRAVMATÝK BÝR TARÝH

©

04/10/2013 - 14:23 RADÝKAL SEÇENEKLER

©

12/08/2013 - 16:22 NEOLÝBERAL DÝKTATÖRLÜK

©

16/07/2013 - 12:54 MAÐARALARA KAPANMAK

©

19/06/2013 - 16:31 KANIKSANMIÞ BAÐIMLILIKLAR

©

20/05/2013 - 14:38 EZELÎ VE EBEDÎ BÝR UFUKTAN BAKMAK

©

19/03/2013 - 14:43 ZÝHÝNSEL BÝR KADAVRA GÝBÝ YAÞAYAMAYIZ

©

19/02/2013 - 11:31 ZÝHÝNLERÝMÝZE VURULMUÞ SÖMÜRGECÝ PRANGALARI PARAMPARÇA ETMEDÝKÇE HÝÇ BÝR ÞEY ÝYÝ OLMAYACAK

©

28/01/2013 - 14:14 TARÝHSEL TANIKLIKLAR YAPMAK, TARÝHSEL SORUMLULUKLAR ALMAK

©

21/11/2012 - 15:15 GÜVENÝLEBÝLÝR UMUTLAR ÝÇÝN, GÜVENÝLEBÝLÝR BÝR BÝLÝNÇ GEREKÝR

©

25/09/2012 - 12:01 ÝSLAMÝ ZÝHÝN KONTROL ALTINDA BULUNUYOR

©

27/08/2012 - 13:08 YENÝDEN ÝNÞA MÜCADELESÝ ÝÇÝN

©

23/07/2012 - 11:51 BÝR BAÞKALDIRI DÝLÝ OLUÞTURMAK

©

28/06/2012 - 12:43 BÎR YIKIM ÇAÐINDA VAROLMAK

©

04/06/2012 - 11:52 ZÝHÝNSEL VESAYETÝ AÞMAK

©

25/04/2012 - 15:15 MODERN - SEKÜLER SINIRLARI AÞMAK

©

26/03/2012 - 11:58 YAPISAL ENGELLERÝ AÞMAK

©

02/01/2012 - 12:27 ROMANTÎK-NOSTALJÝK UYKULARDAN UYANMAK

©

28/11/2011 - 13:21 GEÇMÝÞÝN YASINI TUTMAK, YA DA GEÇMÝÞE TAPINMAK

©

03/10/2011 - 12:20 TARÝHE TANIKLIK VE ÂLÝMLER

©

05/09/2011 - 14:39 NAÝF UMUTLAR VE OPORTÜNÝST HOÞGÖRÜ ANLAYIÞI

©

03/08/2011 - 11:27 Tehlikeli Savrulmalar

©

04/07/2011 - 13:12 ZORBALIKLAR ÇAÐI

©

03/06/2011 - 12:19 Yüzeyin Altýndakileri Görmek Gerek

©

09/05/2011 - 12:10 Bir Karasaban Çaðýnda

©

07/03/2011 - 13:33 Anlamlarýn Gücü

©

14/02/2011 - 12:16 ENGÝNLERE AÇILMAK

©

06/01/2011 - 16:06 Küstah ihtiraslar

©

02/12/2010 - 11:14 Ahlaki Bir Öfke

©

14/10/2010 - 19:08 AHLAKÝ ALANI TERKETMEMELÝYÝZ

©

22/06/2010 - 12:28 Nostaljiye Sýðýnmak

©

18/05/2010 - 12:18 Entelektüel Baðýmsýzlýk Ýçin

©

16/04/2010 - 11:51 Umudun Kalbi

©

22/03/2010 - 16:47 Yeni Bir Bilincin Yolunu Ýzlemek

©

18/02/2010 - 12:22 Baðýmlý Varoluþlar

©

21/01/2010 - 10:59 Teslimiyetçi Suç Ortaklýklarý

©

23/11/2009 - 15:50 Bilincin Çaðrýsý

©

23/10/2009 - 10:11 Tarihin Sýnavýndan Geçmek

©

24/09/2009 - 11:27 Yýkýcý Gerilimler

©

24/07/2009 - 11:30 Ýnsanlýðýn Evrensel Ufku: Müslümanlýk

©

25/06/2009 - 10:29 Popülizme Sýðýnmak

©

01/06/2009 - 15:35 Ýdeolojik Irkçýlýklar Ve Duygusuzluklar

©

28/04/2009 - 16:28 Modernliðin Sapkýnlýklarý

©

07/04/2009 - 14:34 Va Hayfa, Va Esefa

©

09/03/2009 - 15:18 Duygusal Tepkiler ve Siyasal Sessizlik

©

10/11/2008 - 22:49 Vazgeçmemeyi Öðrenmeliyiz

©

05/09/2008 - 13:33 Anlam ve Amaç Belirsizlikleri
 
 

Site Ýçi Arama

19 Sevvâl 1445 |  28.04.2024

Bir Ayet

Bismillahirramanirrahim

Oysa sen içlerinde bulunduðun sürece, Allah onlarý azablandýracak deðildir. Ve onlar, baðýþlanma dilemektelerken de, Allah onlarý azablandýracak deðildir.

( Enfâl sûresi - 33)

Bir Hadis

Hz. Peygamber (sav) buyurmuþlardýr ki;

"Þu üç kimse cennet ehlindendir:

- Güç ve saltanat sahibi olup da adaletten ayrýlmayan, insanlara sadakalar veren ve (yaptýðý her þeyde) baþarý elde eden kimse,

- Yakýnlarýna ve iliþkide olduðu her Müslümana karþý merhametli olan ve ince kalpli davranan kimse,

- Kalabalýk bir ailenin sahibi olduðu halde, durumundan þikayet etmeyen, kimseden de hiçbir þey istemeyen fakir kimse..."


Sahih-i Müslim

Bir Dua

“Allah’ým! Lütfun, rahmetin, bereketin ve rýzkýndan bana bolca ihsan eyle.”

(Hâkim, Deavât, No:1868)

Hikmetli Söz

Adalet imanýn baþýdýr, ihsanýn birlþetiði noktadýr ve imanýn en yüksek mertebesidir. 


Hz. Ali (r.a)  


Canlý yayýn

Ýslam Ansiklopedisi

  Tasarým : Networkbil.NET

@2008 kuraniterbiye.Com