Ana Sayfa   |   Görüntülü Dersler  |  Sesli Dersler   |  Kur'an Araþtýrmalarý   |  Ýlmi YAZILAR   |  Aile Eðitim Yazýlarý   |  Çocuk Eðitimi Yazýlarý   |  Yazarlar  |  Ýletiþim

Kur`an-i Kerim ve Mealleri

Namaz Sureleri Tefsiri

Cuma (Tefsir) Dersleri

Hadis Dersleri

Cami Dersleri

Hz. Peygamberin Hayatý (s.a.v)

Ýnsaný Tanýmak (Radyo)

Tv Programlarý

Seminer ve Konferans

Kýsa Dersler

Özel Konular

Fýkhi Konular

Aile Eðitim Seminerleri

Foto Galeri

Üyelik Giriþi

Kull. Adı

:

Şifre

:
   

Ücretsiz Üyelik
Şifremi Unuttum

Güncel Videolar

Eðitimcilere ÖZEL
Gazze Duasý
Gençlerle Ýletiþim (Günýþýðý- Reþitpaþa​)
Uyumlu Evlilik Yöntemi (Bulgurlu)

Namaz Vakitleri

Sayaç

Sayac
Tekil (Bugün) 1838
Toplam 15294631
En Fazla 20355
Ortalama 2611
Üye Sayýsý 1175
Bugün Üye Olan 0
Online Ziyaretci
 

 
GÜVENÝLEBÝLÝR UMUTLAR ÝÇÝN, GÜVENÝLEBÝLÝR BÝR BÝLÝNÇ GEREKÝR
21/11/2012 - 15:15
 
Güvenilebilir umutlar için, güvenilebilir bilgi / bilinç / birikim ve ufuklar gerekir.

Ýslam toplumlarý, 19’ncu ve 20’nci yüzyýllarda çözüm­lemeleri gereken sorunlarý çözümlemek yerine, biriktirdikleri için, 200yýl boyunca biriktirdikleri sorunlarla, çok boyutlu, çok yön­lü ikilemlerle / çeliþkilerle21’ nci yüzyýla girdiler.  Modernleþmenin ürettiði ve dayattýðý sorunlar, çalkantýlar, belirsizlikler, gerilimlerle baþa çýkmayý baþaramadýk. Toplumlarýmýz modernleþme süreçlerine uyum saðlayabilmek için, Ýslam’a yabancýlaþtýlar. Ýslam temel kimlik kaynaðý olma niteliðini maalesef yitirdi. Sözünü ettiðimiz dönemde, Ýslam algýsý, modern dayatmalar karþýsýnda bir “gelenek” algýsýna dönüþtürüldü. Sömürgecilik projesi bütün Ýslam toplumlarýna, modernite lehinde reformlar dayattý. Modernleþtirme hareketleri; iþgaller ve egemenlik uygulamalarýnýn maskesi olarak kullanýldý. Özellikle Türkiye'nin Batýlýlaþtýrýlmasý, modernleþti­rilmesi Ýslam’ýn sistematik bir biçimde dýþlanmasý amacýna yönelik­ti, Ýslam dünyasý toplumlarýnda Ýslam’a yönelik en kapsamlý saldýrý Türkiye’de gerçekleþtirildi.

Kemalizm, Baasçýlýk, Nasýrcýlýk gibi ideolojik / seküler /  milliyetçi akýnlar faaliyet gösterdikleri ülkelerde ulemanýn Ýslami iþlevlerine / misyonuna son vererek, bu kesimi devlet memuru ha­line getirdi. Her ülkede devlet bürokrasisisin bir parçasý haline getirilen, devlet ideolojisine ve devlet Ýslam’a hizmet eden dini kurumlar / kadrolar, her dönemde ulus-devlet'in politikalarý doðrul­tusunda çalýþtýlar. Türkiye’de milliyetçilik Ýslam'a karþý açýk bir meydan okuma seklinde ortaya çýktý. Milliyetçilik Ýslami geçmiþimizi aþaðýlayarak inkâr etti. Sömürgeciliðin ürünü olan ulus-devletler / Ýslam’ý ulusal sýnýrlar içerisine hapsettiler ve ulusal kültürün kontrolü altýna aldýlar. Ulus-devlet sýnýrlarý içerisine hapsedilmiþ bir Ýslam, Ýslam’ýn asla onaylayamayacaðý, kabul edemeyeceði, meþrulaþtýramayacaðý bir konumdur. Ýslam’ýn ulus-devlet sýnýrlarý, ulusal kültür mantýðý içerisine kapatýlarak milliyetçi-seküler zihniyetin denetimi altýna alýnmasý demek, Ýslam’ýn kamusal ve siyasal alandan uzaklaþtýrýlmasý anlamý taþý­yordu.

Ulus devletlerin tarihe giriþleriyle birlikte Ýslam’dan baðýmsýz kavram-kurumlar oluþturuldu. Her yerde Ýslam simgesel anlamda / baðlamda temsil edilir oldu. Yalnýzca Ýran'da, Ýslam Devrimiyle birlikte din ve siyaset birleþtirilmiþ oldu. Bu nedenledir ki Ýran, Ýslam Devriminin gerçekleþtirildiði günden bu yana modern-seküler-emperyal-liberal dünyanýn tehdidi altýnda varoluþunu sürdürüyor.

Toplumlarýmýzýn Avrupa-merkezci siyasal düþünceler tarafýndan iþgal edilmesiyle birlikte, laik yaklaþýmlar, düþünceler ve hayat tarzý güç kazandý. Milliyetçilikler her alanda sosyal / toplumsal tahribata yol açtý. Laiklik ve milliyetçilik uygulamalarýyla birlikte, Ýslam önceliðini / önemini / hayatiyetini kaybetti. Ýslam’ýn ulus-devlet yaklaþýmlarý içerisine çekilmesi, ulus-devlet sýnýrlarýný aþma iradesini gösterememesi, bu sistemle rekabet etme gücünü yitirmesi, Ýslam’ýn sembolik / folklorik bir alana kapatýlmasýyla sonuçlandý, Ýslam toplumlarýna yönelik sömürgeci proje laiklik temelinde hayata geçirildi. Ulus-devletlerde, sömürgeciliðin ürünü olan devletlerde modernite demek, laiklik demekti.

Modernleþmenin ve küreselleþmenin olumsuz etkilerine karþý hazýrlýklý olmayan Ýslam dünyasý toplumlarýnda, bu süreçler, þehirlerimizin de yapýsal bir dönüþüme uðramasýna yol açtýlar, þehirlerimizin özgün dokusu tahrip edildi. Þehirlerimiz ve kültürümüz kimliðini kaybetti. Þehirlerimizin ve þehir planlarýnýn / hafýzasý barbarca yaðmalandý, modern saldýrýlardan önce þehirlerimiz ve çevresi Ýslam düþüncesinin, hayat tarzýnýn ve felsefesinin ruhuna uygun bir biçimde düzenleniyordu. Bütün yapýlarýn manevi bir boyutu / tarzý vardý. Bugün, þehirlerimizin ve þehir planlarýnýn Ýslam mimari tarzýyla, mimari kültürüyle uzaktan yakýndan bir ilgisi bulunmuyor, þehirlerimizin tanýnmayacak ölçüde kimliklerini ve kültürlerini yitirmelerinde kýrsal kesimden gelen yoðun göçlerin, toplumsal çatýþmalarýn, emperyalist iþgallerin, savaþlarýn, ilaçlý saldýrýlarýnýn da büyük etkisi var. Laik kurumlarýn / kavramlarýn  / algýlarýn etkisi, vesayeti, himayesi altýnda Ýslami bir varoluþtan söz edilemeyeceðini halen gereði gibi kavrayabilmiþ / anlayabilmiþ deðiliz. Ýslam'ý modern-seküler zamanlara göre yorumlamak / algýlamak, Ýslam’ý yalnýzca manevi bir güç olarak yaþatmak anlamýna gelir.

Ýslam’ýn dini bir güç / hareket olduðu kadar, dünyevi bir güç / hareket olarak tarihe girdiðini gereði gibi konuþamadýk. Ýslam-siyaset-devlet iliþkini, Ýslam’ýn siyaseti belirlemesi gibi temel konular yirminci yüzyýl baþlarýndan itibaren modernite tarafýndan gündem dýþýna çýkarýldý. Laik ve ulusalcý ideolojilerle entelektüel baklamda hesaplanamadýk, Ýslam’ýn; Müslümanlarýn siyasal hayatlarýna katkýda bulunamayacaðý, siyasal hayatlarýný yönetemeyeceði iddialarýnýn halen kibirli bir biçimde sürdürülebiliyor olmasý, Ýslami düþünce / bilim / entelektüel hayatýnýn yetersizliði / cesaretsizliði ile yakýndan ilgilidir. Ýslami siyaset, Îslam’i inançlarla / deðerlerle / yapýlarla iç içe geçen bir bütünlüðün ifadesidir.

Kendi tarihimizin öznesi olmak gibi bir iddiamýz varsa eðer, önce kendi baðýmsýz düþüncelerimiz / fikirlerimiz / projelerimiz ve irademiz olmalý.

Güvenilebilir umutlar için, güvenilebilir bilgi / bilinç / birikim ve ufuklar gerekir.

Duygusal tercihler konusunda çok dikkatli olmak ilkemiz olmalý, bu tür tercihlerin çoðu kez kitlesel körleþmeye neden olabileceðini hatýrlamalýyýz. Manþetlerde ve ekranlarda gördüðümüz tablonun / tablolarýn arka planýnda neler olduðunu anlamaya çalýþmadýðýmýz takdirde yanýlabiliriz. Manþetlerin ve ekranlarýn zihnimizi çarpýtmasýna imkân vermemeliyiz. Aklýn, vicdanýn ve bilincin ölümünün gerçekleþtiði bir dönemde, kapitalist demokrasiler kendi çýkarlarý adýna bütün bir insanlýða yönelik olarak her tür kötülüðü / barbarlýðý / canavarlýðý göze alabiliyor.

Farklýyý kavramak, anlamak için erdemli olmak yeterlidir, erdemli insanlar için, erdemli toplumlar için, farklýlýklar bir sorun teþkil etmezler.

Avrupa modelini, demokratik modeli tek model olarak dayatmak yerine, farklý modellerden bir model olarak gördüðümüz takdirde ancak çok kültürlü bir dünyadan söz edebiliriz. Tek modelin dayatýldýðý bir dünyada çok kültürlülükten söz etmek kadar büyük bir yalan olamaz. Karþýlýklý anlayýþýn olmadýðý bir dünyada, yalnýzca bugün olduðu gibi çatýþmalar / karþýtlýklar olabilir. Gerçek diktatörlükler (siyasal kültürler arasýnda, siyasal yapýlar, kurumlar, modeller arasýnda farklýlýklar olabileceðini kabul etmeyen demokratik diktatörlüklerdir.

Büyük bir anlam yürüyüþü için her þeyden önce kendi sözcüklerimizle konuþmaya, modern / seküler /demokratik çerçevenin, ufkun, dünyanýn ötesini düþünmeye cesaret edebilmeliyiz.

Avro-Amerikan Haçlý Seferleri günümüzde "demokrasi" ve "insan haklarý" gibi kavramlarýn himayesi altýnda ilerleyiþini ve fetihlerini sürdürüyor.

Amerika kýtasýnýn Avrupalý’lar tarafýndan fethedilmesi demek, küresel para / zenginlik kaynaklarýna sahip olmak demekti.  Bu dönemde Avrupa’lýlar Asya'lý rahiplerinin önüne geçtiler.  Yirminci yüzyýla kadar Avrupa dünyayý þekillendirdi, yirminci yüzyýlda bu defa Amerika tarihe yön vermeye baþladý.  Sanayileþme ve modernleþme süreçleriyle birlikte dünya geliþmiþ ve geliþmemiþ dünyalar olarak ikiye bölündü. Bu konu etrafýndaki tartýþmalar son iki yüzyýl boyunca sonuçlandýrýlabilmiþ deðil. Modernleþmenin toplumlarýmýz üzerinde kültürel egemenliði sürüyor. Küresel süreçler içerisinde eriyip gitmemek için sosyokültürel bir jeolojiye ihtiyacýmýz var. Ortak bir varoluþ, ortak bir bilinci zorunlu kýlar. Ortak bir bilinç aynýlýk olarak deðerlendirilemez. 1980’li yýllarla birlikte küresel aðlar aracýlýðýyla bütün dünyaya yayýlan neoliberal düþünce-davranýþ-kültür, toplumlarýmýzý toplumsal yabancýlaþmaya, kültürel yozlaþma ve bayagý1aþmaya þevketti. Piyasalarýn, özel kapitalistlerin eline geçmesi, liberal kapitalizmin nihai bir model olarak dayatýlmasý farklý alternatifleri etkisiz hale getirdi.

Küreselleþme, Ýslam toplumlarýna / dünya görüþüne / hayat tarzýna yönelik en yeni meydan okumanýn adýdýr. Küreselleþme toplumlarýmýzý yeni bir kültürle iþgal ediyor. Bu kültür çürütücü laik deðerleri bir hayat tarzýna dönüþtürüyor. Küresel kültürün etki alanýna girmek laik hayat tarzýnýn, dünya görüþünün etki alanýna girmek anlamý taþýyor. Seküler haz-tatmin kültürü, özgün/manevi kültürlere yönelik çok aðýr bir saldýrý halinde tezahür ediyor. Bireycilik, tüketicilik, laik ahlak Ýslami kesimleri de içerisine alacak þekilde bütün kesimleri olumsuz yönde dönüþtürüyor. Küresel kapitalizm ve seküler kültürle ilgili sorunlarýmýz var. Küreselleþmiþ postmodern toplumlarda eski kalýplar ve yaklaþýmlarý sürdürmekte ýsrar edemeyiz. Geçmiþe ait bilgi birikimini öðrenmek, ezberlemek, tekrar etmek görüldüðü üzere gündelik hayatýmýz üzerinde dönüþtürücü bir etki uyandýrmýyor. Sahip olduðumuz pek çok bilgiyi kullanamýyoruz. Sözünü ettiðimiz bilgiler / birikim biz Müslümanlarýn farklý bir hayat tarzý, farklý bir kültür / medeniyet oluþturmamýz için yeterli olmuyor, dünyanýn / hayatýn / tarihin farklý bir biçimde yorumlanmasýna katkýda bulunamýyor. Hep modem-seküler dünya konuþtuðu için bizler Ýslami anlamda konuþamýyoruz, Ýslam’ý her düzlemde konuþabilmeliyiz, Müslümanlar olarak çözüm üretmek yerine ayrýntýlara, yüzeylere takýlýp sorun üretiyoruz. Hayatýmýz ilahi anlamlardan, ahlaki anlamlardan hýzla boþalýyor. Gündelik heyetin içerisinde gerçekleþtirdiðimiz iliþkiler, konumlar, beklentiler seküler zamanlarýn izlerini taþýyor, kutsal zamanlarýn deðil. Kutsal alanlar / ilgiler / yoðunluklar ve bilinç maalesef marjinalleþiyor. Meþruiyet referanslarýmýz deðiþiyor, Ýslam, hayatlarýmýza bütünüyle müdahale edemiyor, ancak kýsmi müdahalelerde bulunabiliyor. Kitleler, bir bilince dayalý olmayan, yanlýþ bilince dayalý olan Nurcu-neonurcu akýmlar örneðinde görülebileceði üzere her þeyi kendine yontan kurgularla yönlendiriliyor. Bu akýma mensup yazarlar aynen neoliberal ve seküler yazarlar gibi, Ýslamcý düþünceyi, dava'yý, çabayý ve mücadeleyi tahfif edebiliyor, istihza konusu yapabiliyor, karikatürize edebiliyor.

Müslümanlar olarak bir direniþ alaný, baðýmsýz bir alan oluþturamadýðýmýz için yukarýda verdiðimiz örnekte görülebileceði gibi, Ýslamcýlýk konusunda Siyonistlerle ayný görüþü paylaþan yorumlar ortaya çýkabiliyor, Ýslami aktivizm söz konusu olduðunda sözünü ettiðimiz akýmlar Neoconlar ve neoliberallerle ayný tepkiyi gösteriyor, ayný rahatsýzlýðý sergiliyor. Toplumun ve siyasetin dýþýna itilmiþ bulunan aziz Ýslam’ýn Ýslamcý bir mücadeleyle toplumlarýn siyasal merkezlerine dönüþü ile ilgili aktivizm, bilinç düþmaný, gelenekçi / görenekçi / saðcý / muhafazakâr unsurlarý olduðu kadar, seküler çevreleri de dehþete düþürüyor,

Dýþarýdan ve yukarýdan dayatýlan çözüm önerileriyle bir gelecek kuramayacaðýmýzý hatýrlamalý, Ýslam’ýn neler yapabileceðine iliþkin somut bir çerçeve üzerinde konuþabilmeliyiz.


Bu Makale 4405 defa okunmuþtur

 

Yazdýr

YAZARIN DÝÐER YAZILARI

©

23/10/2014 - 15:29 ÇIKAR MÜLAHAZALARI

©

09/06/2014 - 11:06 EYLEMDE BULUNARAK VAR OLMAK

©

05/05/2014 - 12:34 ÝSLAM’IN EVRENSEL VÝZYONU ÜZERÝNDE ÇALIÞMAK

©

09/04/2014 - 12:20 YABANCI ZAMANLAR

©

01/02/2014 - 13:55 HEPÝMÝZE YAZIKLAR OLSUN

©

04/12/2013 - 14:15 TRAVMATÝK BÝR TARÝH

©

04/10/2013 - 14:23 RADÝKAL SEÇENEKLER

©

12/08/2013 - 16:22 NEOLÝBERAL DÝKTATÖRLÜK

©

16/07/2013 - 12:54 MAÐARALARA KAPANMAK

©

19/06/2013 - 16:31 KANIKSANMIÞ BAÐIMLILIKLAR

©

20/05/2013 - 14:38 EZELÎ VE EBEDÎ BÝR UFUKTAN BAKMAK

©

19/03/2013 - 14:43 ZÝHÝNSEL BÝR KADAVRA GÝBÝ YAÞAYAMAYIZ

©

19/02/2013 - 11:31 ZÝHÝNLERÝMÝZE VURULMUÞ SÖMÜRGECÝ PRANGALARI PARAMPARÇA ETMEDÝKÇE HÝÇ BÝR ÞEY ÝYÝ OLMAYACAK

©

28/01/2013 - 14:14 TARÝHSEL TANIKLIKLAR YAPMAK, TARÝHSEL SORUMLULUKLAR ALMAK

©

21/11/2012 - 15:15 GÜVENÝLEBÝLÝR UMUTLAR ÝÇÝN, GÜVENÝLEBÝLÝR BÝR BÝLÝNÇ GEREKÝR

©

25/09/2012 - 12:01 ÝSLAMÝ ZÝHÝN KONTROL ALTINDA BULUNUYOR

©

27/08/2012 - 13:08 YENÝDEN ÝNÞA MÜCADELESÝ ÝÇÝN

©

23/07/2012 - 11:51 BÝR BAÞKALDIRI DÝLÝ OLUÞTURMAK

©

28/06/2012 - 12:43 BÎR YIKIM ÇAÐINDA VAROLMAK

©

04/06/2012 - 11:52 ZÝHÝNSEL VESAYETÝ AÞMAK

©

25/04/2012 - 15:15 MODERN - SEKÜLER SINIRLARI AÞMAK

©

26/03/2012 - 11:58 YAPISAL ENGELLERÝ AÞMAK

©

02/01/2012 - 12:27 ROMANTÎK-NOSTALJÝK UYKULARDAN UYANMAK

©

28/11/2011 - 13:21 GEÇMÝÞÝN YASINI TUTMAK, YA DA GEÇMÝÞE TAPINMAK

©

03/10/2011 - 12:20 TARÝHE TANIKLIK VE ÂLÝMLER

©

05/09/2011 - 14:39 NAÝF UMUTLAR VE OPORTÜNÝST HOÞGÖRÜ ANLAYIÞI

©

03/08/2011 - 11:27 Tehlikeli Savrulmalar

©

04/07/2011 - 13:12 ZORBALIKLAR ÇAÐI

©

03/06/2011 - 12:19 Yüzeyin Altýndakileri Görmek Gerek

©

09/05/2011 - 12:10 Bir Karasaban Çaðýnda

©

07/03/2011 - 13:33 Anlamlarýn Gücü

©

14/02/2011 - 12:16 ENGÝNLERE AÇILMAK

©

06/01/2011 - 16:06 Küstah ihtiraslar

©

02/12/2010 - 11:14 Ahlaki Bir Öfke

©

14/10/2010 - 19:08 AHLAKÝ ALANI TERKETMEMELÝYÝZ

©

22/06/2010 - 12:28 Nostaljiye Sýðýnmak

©

18/05/2010 - 12:18 Entelektüel Baðýmsýzlýk Ýçin

©

16/04/2010 - 11:51 Umudun Kalbi

©

22/03/2010 - 16:47 Yeni Bir Bilincin Yolunu Ýzlemek

©

18/02/2010 - 12:22 Baðýmlý Varoluþlar

©

21/01/2010 - 10:59 Teslimiyetçi Suç Ortaklýklarý

©

23/11/2009 - 15:50 Bilincin Çaðrýsý

©

23/10/2009 - 10:11 Tarihin Sýnavýndan Geçmek

©

24/09/2009 - 11:27 Yýkýcý Gerilimler

©

24/07/2009 - 11:30 Ýnsanlýðýn Evrensel Ufku: Müslümanlýk

©

25/06/2009 - 10:29 Popülizme Sýðýnmak

©

01/06/2009 - 15:35 Ýdeolojik Irkçýlýklar Ve Duygusuzluklar

©

28/04/2009 - 16:28 Modernliðin Sapkýnlýklarý

©

07/04/2009 - 14:34 Va Hayfa, Va Esefa

©

09/03/2009 - 15:18 Duygusal Tepkiler ve Siyasal Sessizlik

©

10/11/2008 - 22:49 Vazgeçmemeyi Öðrenmeliyiz

©

05/09/2008 - 13:33 Anlam ve Amaç Belirsizlikleri
 
 

Site Ýçi Arama

19 Sevvâl 1445 |  28.04.2024

Bir Ayet

Bismillahirrahmanirrahim

Peygamber, Rabbinden kendisine indirilene iman etti, mü'minler de (iman ettiler). Her biri; Allah'a, meleklerine, kitaplarýna ve peygamberlerine iman ettiler ve þöyle dediler: "Onun peygamberlerinden hiçbirini (diðerinden) ayýrt etmeyiz." Þöyle de dediler: "Ýþittik ve itaat ettik. Ey Rabbimiz! Senden baðýþlama dileriz. Sonunda dönüþ yalnýz sanadýr."



( Bakara sûresi - 285)

Bir Hadis

Allah Rasulü (s.a.v.) þöyle buyurmuþtur:

“Hiçbir baba, çocuðuna, güzel terbiyeden daha üstün bir hediye veremez.”

Tirmizî, “Birr”, 33

Bir Dua

“(Allah’ým!) Zenginlikle imtihan edilmenin kötülüðünden
sana sýðýnýrým. Fakirlikle imtihan edilmenin kötülüðünden
de sana sýðýnýrým.”

(Buhârî, Deavât, 39)

Hikmetli Söz

Hayvan ölür semeri kalýr, insan ölür eseri kalýr. Gidenin deðil, býrakmayanýn ardýndan aðlamalý.

Canlý yayýn

Ýslam Ansiklopedisi

  Tasarým : Networkbil.NET

@2008 kuraniterbiye.Com