Ana Sayfa   |   Görüntülü Dersler  |  Sesli Dersler   |  Kur'an Araþtýrmalarý   |  Ýlmi YAZILAR   |  Aile Eðitim Yazýlarý   |  Çocuk Eðitimi Yazýlarý   |  Yazarlar  |  Ýletiþim

Kur`an-i Kerim ve Mealleri

Namaz Sureleri Tefsiri

Cuma (Tefsir) Dersleri

Hadis Dersleri

Cami Dersleri

Hz. Peygamberin Hayatý (s.a.v)

Ýnsaný Tanýmak (Radyo)

Tv Programlarý

Seminer ve Konferans

Kýsa Dersler

Özel Konular

Fýkhi Konular

Aile Eðitim Seminerleri

Foto Galeri

Üyelik Giriþi

Kull. Adı

:

Şifre

:
   

Ücretsiz Üyelik
Şifremi Unuttum

Güncel Videolar

Eðitimcilere ÖZEL
Gazze Duasý
Gençlerle Ýletiþim (Günýþýðý- Reþitpaþa​)
Uyumlu Evlilik Yöntemi (Bulgurlu)

Namaz Vakitleri

Sayaç

Sayac
Tekil (Bugün) 4473
Toplam 15292375
En Fazla 20355
Ortalama 2611
Üye Sayýsý 1175
Bugün Üye Olan 0
Online Ziyaretci
 

 
TARÝHSEL TANIKLIKLAR YAPMAK, TARÝHSEL SORUMLULUKLAR ALMAK
28/01/2013 - 14:14
 
Tarihin farkýnda olmak, bilincinde olmak mücadele ha­linde olmayý gerektirir. Ýslamcýlýk dönüþtürücü bir deðiþim talebinin ifadesidir.

Modern zamanlar boyunca Müslümanlar, Batý uygarlýðý karþýsýnda çok aðýr, telafi edilmesi çok güç, aþaðýlayýcý yenil­giler aldýlar. Bu yenilgiler sebebiyle bir maðduriyet dili/söyle­mi oluþturuldu. Budil nedeniyle bugün, hayatýn her alanýnda kar­þý karþýya bulunduðumuz aþaðýlanmalara iliþkin olarak yenilgileri­mizin iç nedenleri üzerinde hiç konuþmuyoruz. Halbuki; maðluplarýn her þeyden önce maðlubiyetlerinin nedenleri etrafýnda Kuþatýcý sorgulamalar yapmalarý, bu zelil duruma neden/nasýl /nerede düþtükleriyle ilgili kendi kendileriyle yüzleþmeleri gerekirdi.

Ýslam dünyasý toplumlarýnda 13-16 yüzyýllar arasýnda bir durgunluk dönemine girildiðine iliþkin pek çok tezahürler ortaya çýkmýþtýr. Kimi yorumcular çöküþ nedenleri arasýnda Gazali'nin geleneði, mutlaklaþtýrmasýný; kimi yorumcular Baðdat’ýn Hülagu tara­fýndan yýkýma uðratýlmasýný çöküþ nedenleri arasýnda sayarlar. Çö­küþ nedenleriyle ilgili kuskusuz en önemli tezahür akýlcý yaklaþým­larýn hafife alýnmasýyla ortaya çýkmýþtýr.  Bu dönemden itibaren Ýslam medeniyeti ufku/ iklimi/ortamý içerisinde farklý ilgi/sorumlu­luk ve üretkenlik alanlarý terk edilerek, yalnýzca dini düþünceyle sýnýrlý çalýþmalar yapýlmýþtýr. Ýlahi Vahyi referans kaynaðý olarak alan akýl ve içtihad bütünlüðü bozulmuþtur.

Biz Müslümanlarýn, Ýslam tarihini siyasal ya da askeri tarihten, savaþlar tarihinden ibaret sayan, bu nedenle de entelek­tüel tarihle hiç ilgilenmeyen olumsuz bir geleneðimiz var. Bu gele­nek, entelektüel dünyayý, siyasal dünyadan uzaklaþtýrmýþtýr. Ýslam toplumlarýnda durgunluk dönemleriyle birlikte bilgi/ bilim/fikir/yöntem üretmek, özgün eserler vermek yerine, daha önce üretilen me­tinleri yorumlamak, tekrar etmek gibi kolaycý bir baðlama geçilmiþ oldu. Biçimsel baðlama indirgenen bir fýkýh algýsý oluþturuldu. Entelektüel durgunlukla birlikte Ýslam milleti/medeniyeti bütünü içerisinde ortaya çýkan siyasal rekabetler, parçalanmalar, karþýt­lýklar, kültürel bütünlüðün parçalanmasý, Ýslami bünyeyi dýþ etkiler karþýsýnda dirençsiz hale getirdi. 15 nci yüzyýl sonlarýna doðru, Yeni Dünya'nýn keþfi ile birlikte dünya yeniden biçimlenmeye baþladý. Yeni Dünya'nýn keþfi ile birlikte yeni süreç­ler, daha çok kaynaða, daha çok zenginliðe sahip olmak anlamý­na geliyordu. Bu zenginlikle birlikte Batý'da bilimsel araþtýr­malar yoðunlaþtýrýldý, kesinlikler siyasal güce dönüþtürül­dü. Bu tarihten itibaren Ýslam toplumlarý refah üretmek yeri­ne, refah tüketmeye; bilim üretmek yerine, daha önce üretilen bilimleri tüketmeye baþladýlar. 16 ncý yüzyýlda Avrupa her alanda sömürgeci bir güç olarak tarihe müdahale etmeye baþladý 17 nci yüzyýl baþlarýnda Avrupa'da her krallýk, her prenslik bilim/sanat/kültür/edebiyat/fikir adamlarýný korumak, finanse etmek, çabalarýna destek olmak amacýyla pek çok vakýf-kurum-enstitü-akademi oluþturdu. Daha çok bilgi/bilim/fikir/kültür ve zenginlik üreten ülkeler, kuþkusuz hiç bir þey üretmeyen yalnýzca ithal eden ülkeleri bir biçimde etki altýna alacak ve sömürge durumuna getirecekti, Ýslam toplumlarý sözünü ettiðimiz dönemler boyunca ve halen logaritmik bir hýzla büyüyen bilimsel/kültürel geliþmeler karþýsýnda; tarihsel tanýklýklar yapmayý, tarihsel sorumluluklar almayý baþaramadýlar. Ýslami ilgi, dikkat, eðitim, düþünce, kültür Ýslamýn ilk dönemleriy­le sýnýrlý uygulamalara indirgendi.

Tarihsel gerçekleri, altüst oluþlarý, tarihsel deðiþin dönüþüm hareketlerini, bunlarýn tarihsel etkilerini dikkate almayan; siyasal etkinliklerden ve sorumluluklardan uzaklaþa­rak kendi içine kapanan Ýslami entelektüel hayat, etrafýnda oluþan yenidünya karþýsýnda alternatif üretme yeteneðini kay­betmiþtir. Ekonomi güdümle düþünme/yaþama/iliþki kurma biçimi­nin egemen olduðu bir güvensizlik çaðýnda, Müslümanlar olarak genel geçer görüþlerin sýnýrlarýný aþarak, dýþ etkilerden ba­ðýmsýz bir Ýslami giriþim baþlatamýyoruz.  Özgün bir geçmiþ tanýmý yapamadýðýmýz için, zamanýn dýþýnda yaþayan bir ütopyacýlýða sýðýnýyoruz. Tarihsel olaylar karsýsýnda pasif izle­yiciler olarak kalmaya devam edemeyiz.

Tarihin farkýnda olmak, bilincinde olmak mücadele ha­linde olmayý gerektirir. Ýslamcýlýk dönüþtürücü bir deðiþim talebinin ifadesidir.

Modern-seküler-liberal gerçeklik karþýsýnda Ýslami cemaatler, cemaat liderleri, partiler, parti liderleri mutlak bir edilgenlik durumu yaþýyor. Bilincimizi bugünün acýmasýz ger­çekliðine açmaya cesaret edemiyor, kendi zamanýmýzý yansýtabile­cek, kendi zamanýmýzý dönüþtürebilecek bir dil/irade oluþturamýyoruz. Kendilerini izlediðimizi iddia ettiðimiz, mezhep imamla­rýmýzýn mücadelelerini/eylemlerini/tavýr ve tarzlarýný, muhale­fet bilinçlerini hiç bir biçimde bugüne, kendi tercihlerimize yansýtamýyoruz. Mezhep imamlarýna yönelik baðlýlýklarýmýzýn sözde bir baðlýlýktan öteye geçmediðini görüyoruz. Mezhep imamlarý kendi dönemlerinde zihinsel/ilmi baðýmsýzlýklarý­ný koruyabilmek adýna, Ýslami iktidarlarla asla uzlaþmadýlar. BunedenleEbu Hanife hapishanede öldü. Ýmam Malik yediði dayak sebebiyle felç oldu.Ahmet Bin Hanbel iþkencelere maruz kaldý. Ýmam Þafi zincire vurularak Yemen'den Baðdat'a getirildi. Bu­gün büyük bir mezhep asabiyetiyle bu imamlarý izlediklerini iddia edebilen cemaat liderleri, cemaat çýkarlarýný büyütmek için açýk­ça Ýsrail'le, Amerika’yla iþbirliði yapabiliyor. Amerika ve Ýsra­il tarafýndan öðütlenen/önerilen ýlýmlý/pasif/hoþgörülü bir Ýslam temsil edebiliyor.

Modern sanayi uygarlýðý bütünüyle yapay bir dünya oluþ­turdu. Ýletiþim devriminin yaþandýðý bir çaðda insanlar arasýnda gerçek iletiþim kurulamýyor. Günümüzde her þey sayýlardan ibaret! Bütün toplumlarda nitelikler hýzla azalýrken, nicelikler hýzla çoðalýyor. Her þeye o kadar alýþtýk, her þeyle o kadar bütünleþtik ki; içerisinde yaþadýðýmýz sekülerdünyadan, seküler sis­temden rahatsýzlýk duymuyoruz. Baþka bir düzenin, Ýslami bir dü­zenin/dünyanýn mümkün olup olmadýðýný düþünme ihtiyacý bile duy­muyoruz.

Yeni bir varoluþ tarzý/ufku/iklimi oluþturmalýyýz. Düþünme tarzýmýzda yapýsal bir deðiþime cesaret edebilmeliyiz. Bizler farkýna varmadan, bizleri her alanda kontrol eden, biçimlendiren hizaya sokan bir sistem içerisinde yaþadýðýmýz halde radikal he­saplaþmalara, yönelemiyoruz.

Eleþtirel gözlere, eleþtirel zihinlere sahip deðiliz.

Dini hayat, Ýslami cemaatler, gruplar, hizipler, oluþum­lar;romantik atavizmle, köy primitivizmiyle bütünleþmiþ bulunu­yor. Modern/seküler/ liberal meydan okumalar karþýsýnda entelek­tüel yanýtlar oluþturamadýðýmýz gibi, Ýslami alternatifler de geliþtiremiyoruz. Günümüzde, acýmasýz Batýcýlar karþýsýnda, ýlýmlý-hoþgörülü-teslimiyetçi reformistler gündemi ele geçirmeye çalýþý­yor. Literalist  Vahhabilik, Selefilik kaba-baðnazyeni bir tarzoluþturuyor, mezhep karþýtlýðý temelinde kendisini meþrulaþtýr­maya çalýþýyor. Düþsel idealizmlerimiz bugünün zalim gerçekliði karþýsýnda hiç bir þey ifade etmiyor.  Bugünün tarihine, þimdiki, çaða damgasýný vurabilecek, küresel gündemi etkileyebilecek, sar­sabilecek düþünce, kültür, dava adamlarýna sahip deðiliz, Bunun içindir ki;sorunlarýmýzý bile tanýmlayamýyoruz. Ümmetin beklentilerini, ihtiyaçlarýný, umutlarýný karþýlaya­bilecek bir düþünce hareketi oluþturamýyoruz. Entelektüel bir projeye sahip deðiliz.

Romantik zihinlerin ütopyacýlýklarýyla oyalanýyor, avutu­luyoruz..

Aziz Ýslam'amodern-seküler bilimin izin verdiði ölçüde, izin verdiði alanda, sýnýrlarý seküler düþünce tarafýndan belir­lenen kýsmi bir özgürlük tanýnýyor. Batý aydýnlanmasý karþýsýnda eleþtirel bir ufuk, eleþtirel bir bilinç inþa edemiyoruz. Ýslami, tevhidi duyarlýlýðýmýzý, Ümmet hassasiyetimizi güçlü, tam oktavlý onurlu bir sesedönüþtüremiyoruz. Aydýnlanma aklý, mutlak'ý reddettiðinden beri, modern aþýrý akýl yeni bir mutlak bulamadý. Bilim gibi, sanat gibi,ideoloji gibi sahte mutlaklar icat etti. Aþkýnlýðýn kaybý ile baþlayan tarihsel kýrýlma bugün de sürüyor. Bu kýrýlma har alanda çok büyük bir belirsizlik/boþluk oluþturu­yor,

Modern-seküler-liberal toplumlarýn kendilerine özgü bir tarzlarý, üsluplarý, dünya görüþleri ve hayat tarzlarý var. Bu durum, bu toplumlar için normal bir durumdur. Ancak, modern-seküler-liberal dünyaya öykünen, bu dünyayý taklit eden Ýslam top­lumlarýnýn sözünü ettiðimiz öykünmeci/taklitçi tercihleri anor­mal bir durumdur. Öykünmeci, taklitçi tercihler sahte varoluþlar oluþturarak insanlarý nihilizme sürüklüyor.

Yabancý varoluþlar yaþýyoruz.

Müslümanlar olarak her alanda emperyalist sistemin kontrolü altýnda bulunuyoruz. Hiç bir biçimde laikliði tehdit etmeyecek, çarpýtýlmýþ bir Ýslami biçimi temsil etmemiz isteniyor, Ýslam ve Müslümanlar'la ilgili aþýrý basitleþtirmeler çoðalýyor. Bu durumda, gerçek dünyayý anlamak, çözümlemek, gerçek dünyaya yönelik eleþtiriler yapmak durumundayýz.

Anlamak, sormakla baþlar.

Bugünün dünyasýna yeni bir ufuk, yeni bir perspektif sunabilmeliyiz

Ýslami sorumluluklarýmýzý, ilgilerimizi; bireysel hayatlarýmýza yönelik konularla sýnýrlandýramayýz. Siyasal ve toplumsal konular etrafýnda yeni bir hassasiyet zeminine ihtiyacýmýz var. Toplumlarýmýzda, milliyetçiliklerin, mezhepçiliklerin, hizipçiliklerin zehirlediði, kirlettiði, kýsýrlaþtýrdýðý yeni bir baðnazlýk, yeni bir aþýrýlýk, yeni bir kültür oluþuyor. Ümmet yaklaþýmýný maalesef terk ediyoruz. Temel inançlarýmýz, ilkelerimiz, deðerlerinizle gümüz deki uygulamalar arasýnda derin çeliþkiler oluþuyor.

Modern-seküler-liberal dünya görüþü insanlarý kitleye dönüþtürüyor, her þeyi bir þekilde manipüle ediyor.  Bu dünya görüþünün yabancýlaþtýrýcý, kiþiliksizleþtirici, þeyleþtirici etkilerini her alanda görmek mümkün. Her yerde manipülatif bir dil ve söylemle karþý karþýya bulunduðumuz için büyüyen/yoðunlaþan/derinleþen insani trajedileri gereði gibi yorumlayamýyor, deðerlendiremiyoruz. Küresel jeopolitik bu defa Suriye'yi yaþanýlabilir bir ülke olmaktan çýkarýyor, Suriye'nin çöküþünü/tükeniþini seyrediyor.  Jeopolitik rekabetler sebebiyle Suriye'nin iç savaþ yoluyla çökertilmesi, Suriye'nin stratejik önemini yitirmesi amaçlanýyor.  Suriye'yi özgürleþtirmek isteyenler, Suriye'ye "demokrasi" götürmek isteyenler Suriye’yi yok ediyor.

Nerede, hangi amaçlarla yapýlýyor olursa olsun, dýþarýdan dayatýlan sýnýrlamalarýn olduðu yerde özgürlükten söz edilemez Ýthal edilmiþ Örgütlenme biçimleriyle, ithal edilmiþ referans sistemleriyle hiç bir mücadeleden sonuç alýnamaz, hiç bir "devrim" gerçekleþtirilemez.


Bu Makale 4401 defa okunmuþtur

 

Yazdýr

YAZARIN DÝÐER YAZILARI

©

23/10/2014 - 15:29 ÇIKAR MÜLAHAZALARI

©

09/06/2014 - 11:06 EYLEMDE BULUNARAK VAR OLMAK

©

05/05/2014 - 12:34 ÝSLAM’IN EVRENSEL VÝZYONU ÜZERÝNDE ÇALIÞMAK

©

09/04/2014 - 12:20 YABANCI ZAMANLAR

©

01/02/2014 - 13:55 HEPÝMÝZE YAZIKLAR OLSUN

©

04/12/2013 - 14:15 TRAVMATÝK BÝR TARÝH

©

04/10/2013 - 14:23 RADÝKAL SEÇENEKLER

©

12/08/2013 - 16:22 NEOLÝBERAL DÝKTATÖRLÜK

©

16/07/2013 - 12:54 MAÐARALARA KAPANMAK

©

19/06/2013 - 16:31 KANIKSANMIÞ BAÐIMLILIKLAR

©

20/05/2013 - 14:38 EZELÎ VE EBEDÎ BÝR UFUKTAN BAKMAK

©

19/03/2013 - 14:43 ZÝHÝNSEL BÝR KADAVRA GÝBÝ YAÞAYAMAYIZ

©

19/02/2013 - 11:31 ZÝHÝNLERÝMÝZE VURULMUÞ SÖMÜRGECÝ PRANGALARI PARAMPARÇA ETMEDÝKÇE HÝÇ BÝR ÞEY ÝYÝ OLMAYACAK

©

28/01/2013 - 14:14 TARÝHSEL TANIKLIKLAR YAPMAK, TARÝHSEL SORUMLULUKLAR ALMAK

©

21/11/2012 - 15:15 GÜVENÝLEBÝLÝR UMUTLAR ÝÇÝN, GÜVENÝLEBÝLÝR BÝR BÝLÝNÇ GEREKÝR

©

25/09/2012 - 12:01 ÝSLAMÝ ZÝHÝN KONTROL ALTINDA BULUNUYOR

©

27/08/2012 - 13:08 YENÝDEN ÝNÞA MÜCADELESÝ ÝÇÝN

©

23/07/2012 - 11:51 BÝR BAÞKALDIRI DÝLÝ OLUÞTURMAK

©

28/06/2012 - 12:43 BÎR YIKIM ÇAÐINDA VAROLMAK

©

04/06/2012 - 11:52 ZÝHÝNSEL VESAYETÝ AÞMAK

©

25/04/2012 - 15:15 MODERN - SEKÜLER SINIRLARI AÞMAK

©

26/03/2012 - 11:58 YAPISAL ENGELLERÝ AÞMAK

©

02/01/2012 - 12:27 ROMANTÎK-NOSTALJÝK UYKULARDAN UYANMAK

©

28/11/2011 - 13:21 GEÇMÝÞÝN YASINI TUTMAK, YA DA GEÇMÝÞE TAPINMAK

©

03/10/2011 - 12:20 TARÝHE TANIKLIK VE ÂLÝMLER

©

05/09/2011 - 14:39 NAÝF UMUTLAR VE OPORTÜNÝST HOÞGÖRÜ ANLAYIÞI

©

03/08/2011 - 11:27 Tehlikeli Savrulmalar

©

04/07/2011 - 13:12 ZORBALIKLAR ÇAÐI

©

03/06/2011 - 12:19 Yüzeyin Altýndakileri Görmek Gerek

©

09/05/2011 - 12:10 Bir Karasaban Çaðýnda

©

07/03/2011 - 13:33 Anlamlarýn Gücü

©

14/02/2011 - 12:16 ENGÝNLERE AÇILMAK

©

06/01/2011 - 16:06 Küstah ihtiraslar

©

02/12/2010 - 11:14 Ahlaki Bir Öfke

©

14/10/2010 - 19:08 AHLAKÝ ALANI TERKETMEMELÝYÝZ

©

22/06/2010 - 12:28 Nostaljiye Sýðýnmak

©

18/05/2010 - 12:18 Entelektüel Baðýmsýzlýk Ýçin

©

16/04/2010 - 11:51 Umudun Kalbi

©

22/03/2010 - 16:47 Yeni Bir Bilincin Yolunu Ýzlemek

©

18/02/2010 - 12:22 Baðýmlý Varoluþlar

©

21/01/2010 - 10:59 Teslimiyetçi Suç Ortaklýklarý

©

23/11/2009 - 15:50 Bilincin Çaðrýsý

©

23/10/2009 - 10:11 Tarihin Sýnavýndan Geçmek

©

24/09/2009 - 11:27 Yýkýcý Gerilimler

©

24/07/2009 - 11:30 Ýnsanlýðýn Evrensel Ufku: Müslümanlýk

©

25/06/2009 - 10:29 Popülizme Sýðýnmak

©

01/06/2009 - 15:35 Ýdeolojik Irkçýlýklar Ve Duygusuzluklar

©

28/04/2009 - 16:28 Modernliðin Sapkýnlýklarý

©

07/04/2009 - 14:34 Va Hayfa, Va Esefa

©

09/03/2009 - 15:18 Duygusal Tepkiler ve Siyasal Sessizlik

©

10/11/2008 - 22:49 Vazgeçmemeyi Öðrenmeliyiz

©

05/09/2008 - 13:33 Anlam ve Amaç Belirsizlikleri
 
 

Site Ýçi Arama

18 Sevvâl 1445 |  27.04.2024

Bir Ayet

Bismillahirramanirrahim

De ki: 'Sizin þirk koþtuklarýnýzdan ilk kez yaratacak, sonra onu iade edecek olan var mý?' De ki: 'Allah yaratmayý (ilkin) baþlatýr, sonra onu iade eder. Öyleyse nasýl çevriliyorsunuz?'



( Yunus Suresi - 34)

Bir Hadis

Abdullah b. Amr b. Âs (r.a.)´tan þöyle dediði rivayet edilmiþtir:

Resûlullah (s.a.v.) þöyle buyurdu:

"Her aydan üç gün oruç tutmak, senenin tamamýný oruç tutmak demektir."




Buharî, IV, 220; Müslim, II, 818

Bir Dua

Hz. Peygamber (s.a.v.) þöyle buyurmuþtur:

“Allah’ým! Günahlarýmýn küçüðünü büyüðünü, öncesini sonunu, açýðýný ve gizlisini, hepsini baðýþla.”

(Müslim, Salât, 216)

Hikmetli Söz

Aslýný gizleyemez
insan, giydiði
kaftanlarla.
Bilmez ama kendini
kandýrýr, söylediði
yalanlarla!

Canlý yayýn

Ýslam Ansiklopedisi

  Tasarým : Networkbil.NET

@2008 kuraniterbiye.Com