Ana Sayfa   |   Görüntülü Dersler  |  Sesli Dersler   |  Kur'an Araþtýrmalarý   |  Ýlmi YAZILAR   |  Aile Eðitim Yazýlarý   |  Çocuk Eðitimi Yazýlarý   |  Yazarlar  |  Ýletiþim

Kur`an-i Kerim ve Mealleri

Namaz Sureleri Tefsiri

Cuma (Tefsir) Dersleri

Hadis Dersleri

Cami Dersleri

Hz. Peygamberin Hayatý (s.a.v)

Ýnsaný Tanýmak (Radyo)

Tv Programlarý

Seminer ve Konferans

Kýsa Dersler

Özel Konular

Fýkhi Konular

Aile Eðitim Seminerleri

Foto Galeri

Üyelik Giriþi

Kull. Adı

:

Şifre

:
   

Ücretsiz Üyelik
Şifremi Unuttum

Güncel Videolar

Eðitimcilere ÖZEL
Gazze Duasý
Gençlerle Ýletiþim (Günýþýðý- Reþitpaþa​)
Uyumlu Evlilik Yöntemi (Bulgurlu)

Namaz Vakitleri

Sayaç

Sayac
Tekil (Bugün) 4472
Toplam 15292374
En Fazla 20355
Ortalama 2611
Üye Sayýsý 1175
Bugün Üye Olan 0
Online Ziyaretci
 

 
ROMANTÎK-NOSTALJÝK UYKULARDAN UYANMAK
02/01/2012 - 12:27
 
Günümüz dünyasýnda baðýmlýlýðýn en yeni biçimi küreselleþtirici baðýmlýlýk olarak somutlaþýyor.

      Uluslararasý sermayenin, internet ve sosyal ileti­þim aðlarýnýn, yeni teknolojilerin dönüþtürücü hareketliliði; sermayenin ve teknolojilerin sýnýrlarý aþan etkisi, hayatýn her alanýnda yeni bir kültürel etkileþime yol açýyor, bu etkileþim kuþkusuz siyasal alanda da yönlendirici olabiliyor, içerisinde yaþadýðýmýz küresel iklim, etkileþim ve hareketlilik halklarý, özellikle de genç kuþaklarý otoriter rejimler karþýsýnda, dik­tatörlükler karþýsýnda daha güçlü kýlýyor. Küreselleþtirme ide­olojisi, kamuoyunun iletiþimini ve oluþumunu ciddi bir biçimde þekillendiriyor. Bu noktada çok güçlü bir yönlendirme ve etki­leme kampanyasýna tabi tutuluyoruz.

       Bütün toplumlar baþka hiç bir seçenek yokmuþçasýna demokrasi/diktatörlük karþýt­lýðý içerisinde düþünmeye, eylemde bulunmaya zorlanýyor. Demok­rasi/diktatörlük karþýtlýðýný bir propaganda malzemesi haline dönüþtüren batý dünyasý, faþizme ve militarizme dayalý dýþ iliþ­kiler/politikalar üretirken “demokrasi” maskesini kullanmayý da ihmal etmiyor.

      Bizler, müslüman toplumlar olarak yüzyýllardýr hep sistemli bir biçimde ilaçlý saldýrýlarýna maruz kalýyoruz. Batý dünyasý; her konuda, batý dýþý dünya hakkýnda kendisini nihai bir karar mercii olarak görebiliyor, bugünde bu durum maalesef devam ediyor. Müslümanlar olarak, Ýslami anlamda farklý bir sistem se­çeneði olduðuna iliþkin güçlü, ikna edici fikirler/pratikler/modeller ortaya koyamadýðýmýz için, ithal dünya/toplum/siyaset görüþleri ile oyalanmaya devam ediyoruz.

      Zihinsel bir teslimiyetçilik içerisindeyiz.

      Bu teslimiyetçiliðin zihinsel yetersizliðimizden, yeteneksizliðimizden kaynaklandýðýný itiraf etmiyoruz.

      Bugünün dünyasýnda güçlüler/müstekbirler her alanda dayanýþma içerisinde bulunurlarken, bizler daha güçlü dayanýþ­malara ihtiyacýmýz olduðu halde, paramparça bir tabloyu sürdürmeye devam edebiliyoruz. Paramparça olduðumuz için hiç bir saldýrýya karþý güvencemiz yok. Sürekli olarak denetim-kuþatma ve iþgal altýndayýz. Zihinsel ve algýsal parçalanmýþlýklar sebebiyle, emperyalistlerin Afganistan'da, Irak'da, þimdi de, Libya’da ne aradýklarýný gereði gibi sorgulayamýyoruz. Sesle­rimizi yükseltmiyoruz. Sesimizi özgürleþtiremiyoruz. Yerel diktatörlere karþý, emperyal diktatörlerle iþbirliði yapabilen aþaðýlýk unsurlarla bir arada görünebiliyor, yardýmlaþabiliyoruz. Libya örneði bu konuda ibretamiz bir örnektir.

      Sayýlarýn nihai ölçüt olarak alýndýðý bir sistemde, Ýlahi Hakikat bireysel bir tercihe indirgenebiliyor. Her tür iktidarýn yalnýzca sayýlara ihtiyacý var, hakikate ihtiyacý yok. Ýslami cemaatler bile sayýlara dayalý meþruiyet peþinde çaba harcýyor. Sayýlarýn onayýný alamayanlarýn deðersizleþtirildiði, marjinalleþtirildiði, dýþlandýðý bir dünyada yaþýyo­ruz. Sayýlarýn belirleyici olduðu bir sistemde nitelikler, fi­kirler, bilgelikler, deðerler ve ahlak dikkate alýnmýyor. Hak ve hakikati bir sayýlar sorunu haline getiren, sayýlarý mutlak bir deðere dönüþtürerek, meþruiyet kaynaðý haline getiren bir sistem içerisinde kalarak kuþkusuz zihinsel/düþünsel/entelek­tüel bir baðýmsýzlýk gerçekleþtirilemez. Zihinsel, entelektü­el bir baðýmsýzlýk mücadelesine ihtiyaç duymayan kesimler, toplumlar, genç kuþaklar liberal atraksiyonlarýn, liberal hoþ­görünün büyüsüne kapýlýyor. Onaylamadýðýmýz, paylaþmadýðýmýz bir þey için bizlerden "hoþgörü" talep edildiðini unutuyoruz. "Hoþgörü" hiç bir þekilde paylaþamayacaðýmýz yanlýþlýklarýn, kirliliklerin, kötülüklerin, yanýlsamalarýn sürdürülmesine ses çýkarmamak, tepki göstermemek demektir.

      Bugünün tarihi, silahlarla, katliamlar, iþgaller, suikastler yoluyla yapýlandýrýlan bir barbarlýk tarihidir. Ýslam toplumlarýnýn egemenlik haklarýna zerre kadar saygýsý bulunmayan emperyalistler, insansýz uçaklarla her gün Ýslam topraklarýnda masum insanlara yönelik katliam ve suikastler gerçekleþtirebiliyor. Müslüman fikir adamlarý, siyaset adamla­rý, ilim adamlarý, kutsallaþtýrýlmýþ/efsaneleþtirilmiþ cemaat liderleri bu korkunç canavarlýklar karþýsýnda tarihe tanýklýk sorumluluðunu yerine getirmiyor.

      Maddi hayatý referans olarak alan bir dünya görüþünün ve hayat tarzýnýn, düþünsel-kültürel-ahlaki-entelektüel sorun­lar karþýsýnda büyük bir kayýtsýzlýk içerisinde olduðunu görü­yoruz. Bizlerin, müslümanlar olarak, dýþarýdan dayatýlan ekono­mik/politik/kültürel çerçeveleri aþarak, pazar ekonomisi teme­linde sürdürülen küreselleþmenin dýþýnda, baðýmsýz bir ufkumuz, bilincimiz ve vizyonumuz olmalý. Günümüzde, seyirci haline geti­rilen kitlelerin dünyada olup bitenler hakkýnda bir farkýndalýða sahip olmadýklarý esef verici bir gerçektir.

      Müslümanlar olarak yeteneklerimizi ve üretkenliðimizi yeniden harekete geçirmeli, yerel ufuklar/ilgiler, mezhep/hizip ufuklarýný ve ilgilerini aþarak Ümmet ufku üzerinde çalýþma­ya baþlamalýyýz. Yeteneklerimizi ve üretkenliðimizi harekete ge­çirebilmek için maddi zenginliklere ihtiyacýmýz olmadýðýný bil­meliyiz.

      Günümüzde, dünya sistemi Ortadoðu'nun küresel-kapitalist liberal geniþlemeye açýlmasýný saðlamaya çalýþýyor. Sistem, ka­pitalizmin ideolojik egemenliðini sürdürmek, bölgenin doðal kay­naklarýný denetlemek, Anglo-Sakson kültürü yaymak, serbest gi­riþimler için uygun bir siyasal iklim oluþturmak için çok yönlü giriþimlerde bulunuyor. Ýslam dünyasýnda, özellikle de Ortado­ðu'da, baðýmsýz olduklarýna inandýrýlan yapay ülkeler,  (Ýran dýþýnda) hiç bir zaman sömürgecilerin dayattýðý ulus-devlet ide­olojisini, yaklaþýmýný aþmayý, Ýslami bir model üzerinde çalýþ­mayý düþünmediler. Bu durum bu ülkelerin hiç bir zaman baðýmsýz olmadýklarýný ve olamayacaklarýný gösterir. Ýslami bir modeli tarihe kazandýrmaya çalýþan Ýran'ýn da bir ulus-devlet gibi, bir mezhep devleti gibi hareket edip etmediði ayrý bir tartýþ­manýn konusudur.

      Kapitalist-liberal-seküler sistem; bizler, toplumlarýmýz farkýna varmadan, hayatýmýzý, tarzýmýzý deðiþtiriyor, dönüþtü­rüyor. Bu geliþme bir tür mahkûmiyet durumunu yansýtýyor, çünkü hiç bir toplum kendisini küresel piyasalardan baðýmsýz bir biçimde yapýlandýrabilecek bir iradeye sahip bulunmuyor. Küresel sistem'in yalnýzca bir tek noktada ciddi korku ve endi­þeleri var: Sistem hiç bir ülkede Ýslamýn yönetmesini, Ýslamýn yönetimi ele almasýný istemiyor. Sistem, Ýslam toplumlarýnýn ýlýmlý-hoþgörülü-liberal-kapitalist ve seküler müslüman kadro­lar tarafýndan yönetilebileceðine inanýyor.

     Nihilist bir çaðda, bir çýkar mücadelesi çaðýnda yalnýzca maddi nesneler üreten ve bu nesnelerle büyülenen bir çaðda, uygarlýk ve modernlik yalnýzca kirli bir maskeden ibarettir. Günümüzde neoliberal yaklaþýmýn mantýðý, diðer bütün yaklaþýmlarýn mantýðýný reddediyor. Farklý mantýk: ve düþüncele­re hayat hakký tanýmayan bu mantýk, kendisine küresel bir meþruiyet kazandýrýyor. Müslümanlar da kendilerine neoliberal iklim­de hayatiyet alanlarý açmaya çalýþýyor, müslümanlarýn zihinsel dünyalarý Ýslami bir özgürleþmeyi düþünecek kadar özgür deðil. Ýnanan kesimlerle, seküler kesimler arasýnda hayat tarzlarý, tüketim tarzlarý, algýlarý bakýmýndan çok ciddi farklýlýklar bu­lunmuyor, böylesi bir iklimde dünya Türkiye'ye yeni bir sorum­luluk tahmil etmeye çalýþýyor.

      Ortadoðu içerisinde yaþadýðýmýz günlerde, strate­jik ve politik boþluklar, belirsizlikler yaþýyor. Ortadoðu'da Ýslami hareketlerin siyasal anlamda inisiyatif sahibi olmasýn­dan korkan küresel-liberal-seküler sistem. Ýslami geliþmeler karþýsýnda, Türkiye modelinin çok isabetli olabileceðini, Türkiye’nin bölgeye modellik edebileceðini düþünüyor. Türkiye de, tarih­sel/kültürel baðlarý kullanarak, bu baðlarý yenileyerek Ortadoðu da etkili olmak; liberal-demokratik-seküler söylemle Batý'nýn, tarihsel-kültürel söylemle Ortadoðu'nun güvenini kazanmaya çalý­þýyor.

      Ýçerisinde yaþadýðýmýz dünya insani sorumluluklar taþýmayan, sosyal sorumluluklar taþýmayan, mali piyasalarýn çýkarlarýna hizmet eden bir dünyadýr. Küresel sistem bir banka mantýðýyla çalýþmaktadýr. Sistem finans ve iletiþim hareketleri­ni denetliyor, enerji kaynaklarýna sahip olmak istiyor. Hayatýn her safhasýnda piyasalarýn ve çýkarlarýn etkisi olduðunu görü­yoruz. Ortak insanlýk bilinci ve terbiyesi hiç bir farklýlýðý sorun haline getirmeyen bir bilinçtir, Farklýlýk, ötekilik, dýþ­lanmýþlýk üreten bir zihniyetle saðlýklý bir gelecek kurulamaya­caðýný anlamak gerekir.

      Küresel dünyanýn romantik gözlemcileri olarak yaþa­maya devam edemeyiz. Romantik yanýlsamalar biriktirmekten vazgeçmeliyiz. Hiç bir sorumluluk almaksýzýn, risk almaksýzýn, onurlu kiþilikli, baðýmsýz bir tavýr ortaya koymaksýzýn, faydacý/çý­karcý dünyalarda, olaylarýn dýþýnda bir ot gibi yaþamak, yaþa­mak deðildir. Varoluþsal heyecanlarýmýzý, aþk ve öfkelerimizi kaybettiðimiz için, hegemonik dilin/söylemin diktatörlüðü kar­þýsýnda sessizliðimizi koruyoruz. Romantik/nostaljik uykulardan uyanmanýn vakti geçiyor. Kendi özel çýkarlarýna kapanan bencil-yararcý-hesapçý birey ile kendi cemaatine/liderine/mezhebine etnik aidiyet saplantýsýna kapanan bireyler arasýnda hiç bir fark yoktur. Bu tür bencillikler, Ýslama hizmet yerine, Ýslamýn kendilerine hizmet etmesini saðlamaya çalýþýyor. Etnik köken ilgisinin ahlaki bir kategori olmadýðýný hatýrlamak gere­kir. Etnik köken saplantýsý cahili bir saplantýdýr. Postmodern-seküler dünyada bugün çok kültürlülüðün ideolojik bir fantaziden ibaret olduðu anlaþýlmýþtýr. Neoliberal-seküler dünyada sahip olduðumuzu düþündüðümüz Ýslami bilgilerin/ilgilerin et­kinliklerin dönüþtürücü bir nitelik/özellik taþýmadýðýný göre­bilmeliyiz, Ýslami dil/söylem, hayýrseverliðin faziletlerine indirgenmiþ bir dile dönüþüyor. Bugünkü hayat tarzý, nefs-i emmarelerimizi sýnýrlandýrmamýza izin vermiyor, nefs-i emmarelerimizi kýþkýrtýyor. Ýslami hayat tarzýnýn temellerini kay­bediyoruz. Üzerimize düþen ahlaki sorumluluklarýmýzý yerine getirmediðimiz için, neoliberal hayat tarzý toplum tarafýndan özümseniyor. Fuhþiyat ve münkerat normalleþiyor, gündelik ha­yatýn bir parçasý haline geliyor. Ýslami inançlarýmýz, ibadet­lerimiz, düþünce ve kültür dünyamýz aziz Ýslam þeriatý’nýn be­lirlediði sýnýrlar içerisinde deðil; batini teviller, çarpýt­malar, kurgulardan oluþan bir din yaklaþýmýnýn sýnýrlarý içe­risinde þekilleniyor. Maddi/manevi varoluþu birlikte ve bütün­lük içerisinde idrak edemiyoruz. Maddi/manevi pratikleri Tevhi­di bir zemin üzerinde gerçekleþtiremiyoruz. Zihnin/bilincin/ ahlakýn/maneviyatýn birlikte dönüþümü üzerinde hassasiyet gös­termiyoruz. Soðuk ekonomik akýl hepimizi ilahi Vahiy iklimin­den uzaklaþtýrýyor. Hayatlarýmýz tüketimin egemenliði altýnda­ki hayatlara dönüþüyor.

      Dünyanýn ekonomik ve siyasal güç dengelerinin endüst­rileþme ile birlikte köklü bir biçimde dönüþüme uðradýðý 19 ncu yüzyýldan bu yana Ýslam toplumlarý olarak bir týkanma durumu ile karþý karþýyayýz. Müslümanlar olarak bu belirsiz konumu­muzla ilgili temel sorular sormuyoruz. Ekranlarýn sanal dün­yasý, gündelik algýlarýmýzý ve yaklaþýmlarýmýzý yönlendiriyor. Bu nedenle gerçekliðin bütününe deðil, ancak kýrýntýlarýna ulaþabiliyoruz. Yaþamadýðýmýz hakikatleri öðretmeye çalýþmak gibi garip çeliþkilerimiz var. Ýslamýn evrensel niteliðini dikkate almaksýzýn, Ýslami ulusal çýkar kavramý ile baðdaþtýr­maya çalýþan Ýslami cemaatlerimiz var. Müslümanlar olarak evrensel bir zihne sahip deðiliz. Ýslam toplumlarýnda siyasal düþünceye/kültüre/mücadeleye hakikat adýna müdahil olabilecek eleþtirel kadrolar yok. Toplumlarýmýzda anlamlý, derinlikli, nitelikli ufuklu çalýþmalar yapmayý baþaramayanlar, bu baþarý­sýzlýklarýný popülizm yaparak, hamaset yaparak gizlemeye çalý­þýyor.

      Müslümanlar olarak karþý karþýya bulunduðumuz aðýr sorunlarý bugün yanýtlamak, üstlenmemiz gereken sorumlulukla­rý bugün üstlenmek zorundayýz.

      Yarýna býrakmak geç kalmak demektir.

      Günümüzde karþý karþýya bulunduðumuz aðýr sorunlar­la ilgisi bulunmayan gereksiz tartýþmalara kapanmak, özel alan­larýmýzla ilgisi olan, özel alanlarýmýzda yanýtlanmasý gereken sorularý tartýþma gündemine taþýmak, sahip olduðumuz zihinsel enerjiyi israf etmek anlamý taþýr.

      Tarihin yanlýþ yönde ilerlediði, çok bulanýk bir dö­nemde, bizler hala kendimizi Ýslami bir dil'le, Ýslami bir düþünceyle, Ýslami sözcüklerle ifade edemiyoruz, baþkalarýnýn düþünceleriyle hayatta kalmak demek, ancak fiziksel anlamda hayatta kalmak demektir. Kendimizi kuramsal anlamda bile, eksiksiz ta­nýmlama özgürlüðümüzün olmadýðýný hatýrlamalýyýz, öteki tara­fýndan tanýmlanýyor olmak, öteki'ne mahkûm olmaktýr. Ýdeolojik bir küreselcilikle kuþatýldýðýmýz için, insani/ahlaki kaygýla­rý olmayan bir ekonomi yaklaþýmýnýn sistematik tahribatýný/yýkýmý gereði gibi görmüyor, hissetmiyoruz. Her durumda, sansas­yonel bir biçimde özgürlüðe vurgu yapan kapitalist dünya görü­þü bütün eþitlik umutlarýný yok ediyor. Bu boðucu koþullara içerisinde bizlere, insani varoluþun para ile satýn alýnamayacak deðerlerini/erdemlerini temsil etmek düþüyor.


Bu Makale 4397 defa okunmuþtur

 

Yazdýr

YAZARIN DÝÐER YAZILARI

©

23/10/2014 - 15:29 ÇIKAR MÜLAHAZALARI

©

09/06/2014 - 11:06 EYLEMDE BULUNARAK VAR OLMAK

©

05/05/2014 - 12:34 ÝSLAM’IN EVRENSEL VÝZYONU ÜZERÝNDE ÇALIÞMAK

©

09/04/2014 - 12:20 YABANCI ZAMANLAR

©

01/02/2014 - 13:55 HEPÝMÝZE YAZIKLAR OLSUN

©

04/12/2013 - 14:15 TRAVMATÝK BÝR TARÝH

©

04/10/2013 - 14:23 RADÝKAL SEÇENEKLER

©

12/08/2013 - 16:22 NEOLÝBERAL DÝKTATÖRLÜK

©

16/07/2013 - 12:54 MAÐARALARA KAPANMAK

©

19/06/2013 - 16:31 KANIKSANMIÞ BAÐIMLILIKLAR

©

20/05/2013 - 14:38 EZELÎ VE EBEDÎ BÝR UFUKTAN BAKMAK

©

19/03/2013 - 14:43 ZÝHÝNSEL BÝR KADAVRA GÝBÝ YAÞAYAMAYIZ

©

19/02/2013 - 11:31 ZÝHÝNLERÝMÝZE VURULMUÞ SÖMÜRGECÝ PRANGALARI PARAMPARÇA ETMEDÝKÇE HÝÇ BÝR ÞEY ÝYÝ OLMAYACAK

©

28/01/2013 - 14:14 TARÝHSEL TANIKLIKLAR YAPMAK, TARÝHSEL SORUMLULUKLAR ALMAK

©

21/11/2012 - 15:15 GÜVENÝLEBÝLÝR UMUTLAR ÝÇÝN, GÜVENÝLEBÝLÝR BÝR BÝLÝNÇ GEREKÝR

©

25/09/2012 - 12:01 ÝSLAMÝ ZÝHÝN KONTROL ALTINDA BULUNUYOR

©

27/08/2012 - 13:08 YENÝDEN ÝNÞA MÜCADELESÝ ÝÇÝN

©

23/07/2012 - 11:51 BÝR BAÞKALDIRI DÝLÝ OLUÞTURMAK

©

28/06/2012 - 12:43 BÎR YIKIM ÇAÐINDA VAROLMAK

©

04/06/2012 - 11:52 ZÝHÝNSEL VESAYETÝ AÞMAK

©

25/04/2012 - 15:15 MODERN - SEKÜLER SINIRLARI AÞMAK

©

26/03/2012 - 11:58 YAPISAL ENGELLERÝ AÞMAK

©

02/01/2012 - 12:27 ROMANTÎK-NOSTALJÝK UYKULARDAN UYANMAK

©

28/11/2011 - 13:21 GEÇMÝÞÝN YASINI TUTMAK, YA DA GEÇMÝÞE TAPINMAK

©

03/10/2011 - 12:20 TARÝHE TANIKLIK VE ÂLÝMLER

©

05/09/2011 - 14:39 NAÝF UMUTLAR VE OPORTÜNÝST HOÞGÖRÜ ANLAYIÞI

©

03/08/2011 - 11:27 Tehlikeli Savrulmalar

©

04/07/2011 - 13:12 ZORBALIKLAR ÇAÐI

©

03/06/2011 - 12:19 Yüzeyin Altýndakileri Görmek Gerek

©

09/05/2011 - 12:10 Bir Karasaban Çaðýnda

©

07/03/2011 - 13:33 Anlamlarýn Gücü

©

14/02/2011 - 12:16 ENGÝNLERE AÇILMAK

©

06/01/2011 - 16:06 Küstah ihtiraslar

©

02/12/2010 - 11:14 Ahlaki Bir Öfke

©

14/10/2010 - 19:08 AHLAKÝ ALANI TERKETMEMELÝYÝZ

©

22/06/2010 - 12:28 Nostaljiye Sýðýnmak

©

18/05/2010 - 12:18 Entelektüel Baðýmsýzlýk Ýçin

©

16/04/2010 - 11:51 Umudun Kalbi

©

22/03/2010 - 16:47 Yeni Bir Bilincin Yolunu Ýzlemek

©

18/02/2010 - 12:22 Baðýmlý Varoluþlar

©

21/01/2010 - 10:59 Teslimiyetçi Suç Ortaklýklarý

©

23/11/2009 - 15:50 Bilincin Çaðrýsý

©

23/10/2009 - 10:11 Tarihin Sýnavýndan Geçmek

©

24/09/2009 - 11:27 Yýkýcý Gerilimler

©

24/07/2009 - 11:30 Ýnsanlýðýn Evrensel Ufku: Müslümanlýk

©

25/06/2009 - 10:29 Popülizme Sýðýnmak

©

01/06/2009 - 15:35 Ýdeolojik Irkçýlýklar Ve Duygusuzluklar

©

28/04/2009 - 16:28 Modernliðin Sapkýnlýklarý

©

07/04/2009 - 14:34 Va Hayfa, Va Esefa

©

09/03/2009 - 15:18 Duygusal Tepkiler ve Siyasal Sessizlik

©

10/11/2008 - 22:49 Vazgeçmemeyi Öðrenmeliyiz

©

05/09/2008 - 13:33 Anlam ve Amaç Belirsizlikleri
 
 

Site Ýçi Arama

18 Sevvâl 1445 |  27.04.2024

Bir Ayet

Bismillahirrahmanirrahim

Bilakis hayýr, sizin mevlanýz Allah'týr.
O, yardým edenlerin en hayýrlýsýdýr.


( Al-i Ýmran Suresi - 150)

Bir Hadis

Abdullah b. Amr (r.a.)’tan rivayet edildiðine göre

Resulullah (s.a.v.) þöyle buyurmuþtur:

“Rahmân’a ibadet edin, selâmý yayýn ve

yemek yedirin ki cennetlere giresiniz.”

Tirmizî, IV, 287

Bir Dua

Hz. Peygamber (s.a.v.) þöyle buyurmuþtur:

“Allah’ým! Helal olan nimetlerinle yetinmemi, haramlardan müstaðni olmamý ihsan eyle, fazlý kereminle beni senden baþkasýna muhtaç eyleme.”

(Hâkim, Deavât, No: 1973)

Hikmetli Söz

Ýnsan salih amel iþler, Ölünce nur olur uçar gider.
Ýnsan kötü amel iþler, Ölünce nar olur uçar gider.

Canlý yayýn

Ýslam Ansiklopedisi

  Tasarým : Networkbil.NET

@2008 kuraniterbiye.Com