Ana Sayfa   |   Görüntülü Dersler  |  Sesli Dersler   |  Kur'an Araþtýrmalarý   |  Ýlmi YAZILAR   |  Aile Eðitim Yazýlarý   |  Çocuk Eðitimi Yazýlarý   |  Yazarlar  |  Ýletiþim

Kur`an-i Kerim ve Mealleri

Namaz Sureleri Tefsiri

Cuma (Tefsir) Dersleri

Hadis Dersleri

Cami Dersleri

Hz. Peygamberin Hayatý (s.a.v)

Ýnsaný Tanýmak (Radyo)

Tv Programlarý

Seminer ve Konferans

Kýsa Dersler

Özel Konular

Fýkhi Konular

Aile Eðitim Seminerleri

Foto Galeri

Üyelik Giriþi

Kull. Adı

:

Şifre

:
   

Ücretsiz Üyelik
Şifremi Unuttum

Güncel Videolar

Eðitimcilere ÖZEL
Gazze Duasý
Gençlerle Ýletiþim (Günýþýðý- Reþitpaþa​)
Uyumlu Evlilik Yöntemi (Bulgurlu)

Namaz Vakitleri

Sayaç

Sayac
Tekil (Bugün) 4404
Toplam 15292306
En Fazla 20355
Ortalama 2611
Üye Sayýsý 1175
Bugün Üye Olan 0
Online Ziyaretci
 

 
Yeni Bir Bilincin Yolunu Ýzlemek
22/03/2010 - 16:47
 
Modern-seküler bilme biçimi, algý biçimi; farklý bilme ve algýlama biçimlerini etkisiz hale getirdi. Modernitenin sömürgeci karakteri, Batýlý bilme biçimlerini mutlaklaþtýrdý. Maruz býrakýldýðýmýz psikolojik terör sebebiyle düþüncelerimizi Ýslami bir dil’le, Ýslami sözcük ve tanýmlarla ifade etme, temellendirme özgürlüðümüzü yitirdik.

Piyasanýn ve medyanýn küreselleþmesiyle birlikte, bugün, bütün toplumlar bir þekilde kapitalist sistemle, kapitalist hayat tarzý ile bütünleþiyor. Ekonomik geliþmeler hiçbir ahlaki hassasiyeti dikkate almýyor. Ekonomik tsunami bütün deðer sistemlerini silip süpürüyor, yok ediyor. Kapitalist hayat tarzýnýn üzerimizdeki yabancýlaþtýrýcý etkisi sebebiyle, hayatýn/tarihin içerisindeki tavrýmýz, Ýslami varoluþumuzdan baðýmsýz hale geliyor. Debdebe, ihtiþam ve sefahat’ýn sembolü haline gelen ve Arap Las Vegas’ý olarak anýlan Dubai; alýþveriþ çýlgýnlýðýnýn, alýþveriþ krizinin bir sonucu olarak büyük çöküþ yaþýyor. Zahmetsiz bir þekilde para kazananlar, sorumsuzca harcýyor.

Baþkalarýnýn iradelerine ve keyfi tahakkümüne dayalý varoluþlar yaþýyoruz. Farklý tarzlara, yöntemlere, toplumsal, siyasal iliþkilere hayat hakký tanýmayan ideolojik müdahalelere maruz býrakýlýyoruz. Bu nedenle, çok çeliþkili hayatlar yaþýyoruz. Müslümanlar olarak her yerde önyargý yapýlarýnýn baðnazlýklarýyla karþýlaþýyoruz. Hangi toplumda olursa olsun önyargý yapýlarý ilgili toplumlarýn ufkunu kapatýr ve bir zihniyet dönüþümüne imkan vermez. Ýslam toplumlarý tarihi deðiþtirme/dönüþtürme/etkileme imkanýný ve yeteneðini yitirdikleri günden beri onur kýrýcý bir durumda bulunuyor. Tarihi etkileyebilmek için, tarihin ne yönde geliþtirdiðini, tarihin ruhunu anlamak gerekiyor. Ýslam toplumlarý suskunluðu savunan bir kültürün baskýsý altýnda bulunuyor. Suskun kalmak, ilgisiz/kayýtsýz/duyarsýz ve tepkisiz kalmak anlama taþýr ki; böylesi bir durum, hiçbir biçimde savunulamaz. Ýsrail’in Filistin’de, Amerika ve müttefiklerinin Irak ve Afganistan’da, pervasýzca sürdürmekte bulunduklarý çok yönlü yýkýmlar ve katliamlar, ne kadar korkunç bir çaðda yaþýyor olduðumuzu gösterir. Filistin, Irak ve Afganistan’da sürdürülen yýkým savaþlarý, buralarda sivil halký savaþýn bir parçasý haline getirdi. Filistin’de, Irak ve Afganistan’da bütün ülke savaþ alaný haline geldi. Bu ülkelerde masum insanlarla birlikte tarih’de katledildi, katlediliyor. Filistin, Irak ve Afganistan emperyalist askerlerin deðil, emperyalist katillerin iþgali altýnda bulunuyor.

Müslümanlar olarak karþý karþýya bulunduðumuz felaketler ne kadar korkunçsa, bu felaketler karþýsýndaki iradesizliðimizde bir o kadar korkunçtur. Ýçerisinde yaþadýðýmýz dönemde, Amerika ve Avrupa için Ýsrail’in nihai güvenliði, enerji kaynaklarýnýn kontrolü ve Ýran’ýn her alanda etkisiz hale getirilmesi en önemli konular haline getirilmiþtir. Ýran’a karþý dünya çapýnda bir yaptýrým seferberliðinin hazýrlýklarý yapýlmaktadýr. Batý Þeria ve Doðu Kudüs’te uluslararasý hukuka aykýrý olarak sürdürülen Yahudi Yerleþimlerini inþaatlarýný hiç bir güç durduramýyor. Siyonist emperyalizmin iþgali altýnda bulunan Batý Þeria’da bugün 300 binin üzerinde, Doðu Kudüs’te ise 200 binin üzerinde Yahudi yerleþimci bulunuyor. Neresi olursa olsun bir yeri iþgal altýna almak, o yer halkýný her alanda sýnýrsýzca aþaðýlamak anlamýna gelir. Her iþgal halklarýn ruhunda tedavisi mümkün olmayan çok derin ve kalýcý yaralar açar. Her iþgalin bir direniþ mücadelesi üretmesi kadar doðal, insani ve ahlaki bir þey olamaz. Her iþgal, iþgal altýna alýnan toplumlarda kalýcý bir nefrete neden olur. Baþarýlý olmuþ bir iþgalden söz edilemez.

Müslümanlar olarak içerisinde yaþamakta bulunduðumuz süreçleri doðru anlamalýyýz. Bu süreçleri doðru anlamadýðýmýz takdir de, çözümleyemediðimiz takdir de, bugünün emperyalist tarihi doðrultusunda sürüklenmeye devam edeceðiz. Bizlere dayatýlan düþünce tarzlarýna, hayat tarzlarýna, siyaset tarzlarýna, iþgal ve istilalara, bilinçsiz/ruhsuz/aþksýz/iradesiz/teslimiyetçi/sessiz varlýklar haline getirildiðimiz için katlanýyoruz. Tarih yapma ve güç iradesi, derin bir imanýn, güçlü bir kararlýlýðýnýn/cesaretin, kapsamlý bir bilgi ve bilincin, bilinç ve takva bütünlüðünün, ahlaki bir hayatýn oluþturduðu bir güç ve iradedir.

Özgür bir gelecek, bilinçli amaçlara dayalý, bilinçli eylemlerle gerçekleþtirilir.

Saðçý, statükocu, konformist bir kültür yeni insanlar, yeni düþünceler, yeni yöntemler, yeni bir kültür, yeni bir tarih üretemez. Saðcý/statükocu/konformist bir kültür yalnýzca ölçüsüz tekrarlar üretir.

Eleþtirel akýl, eleþtirel dikkat yeni þeyler öðrenmemizi, yeni arayýþlara yönelmemizi, yeni baþlangýçlar yapmamýzý, çok yönlü bir merak içerisinde olmamýzý, gerektiðinde risk almamýzý mümkün kýlar. Sayýlarýn fazlalýðý niteliklerin fazlalýðý anlamýna gelmez. Her yerde, her çevrede olmasý gereken Ýslami kültürün, kültürel bir kapanmaya tevessül etmesi kabul edilemez. Kültürel kapanma yoluyla dýþarýdan gelebilecek etkilerden korunmak mümkün olmaz. Dýþarýdan gelebilecek olumsuz etkilerden korunabilmek için, Ýslami kültürün yeniden üretilerek, çoðaltýlmasý gerekir. Küresel medya çaðýnda, daha çok iletiþim, daha çok etkileþim çaðýnda; bir kültürün tek baþýna dünyaya kapalý olarak varlýðýný sürdürmesi mümkün olamaz. Böylesi bir durum ilgili kültürün taþlaþmasý sonucunu doðurur.

Küreselleþme, farklýlar, farklýlýklar arasýnda daha çok etkileþime imkan verdiði gibi; farklýlar ve farklýlýklar arasýnda çatýþmalara da neden oluyor. Ýslam kültürü, kültürel yerelliklere, mezhepsel hesaplara saplanýp kalmasaydý; etnik kýsýtlamalarla, mezhepsel kýsýtlamalarla engellenmeseydi; bütün farklýlýklarý içerecek þekilde anlamlý bir bilgeliði gerçekleþtirmiþ bulunsaydý; bugün küreselleþmenin olumsuz etkilerine karþý büyük bir direniþ sergileyebilecektik. Eski kalýplarýn, eski analizlerin, bugünkü kuþatamayacaðýný bilmek gerekir. Bugünün sorunlarýnýn çözümüne katkýda bulunabilmek için, yeni yorum ve yaklaþýmlar gerekir. Batýlý olmayan kültürlerin, Batý kültürüne mahkûmiyetten kurtulabilmeleri için, küresel ölçekte daha adil, daha insani, daha ahlaki bir deðer sistemi üretebilmeleri gerekir.

Modern kapitalist sistem, insanlýk durumunu, insanlýk durumlarýný tanýmlanamayacak, içerisinde çýkýlamayacak bir noktaya getirdi. Her toplum, hesap yapmaktan ibaret çýkarcý rasyonellikleri bir hayat tarzý haline getiriyor. Kültürel hayat bütünüyle ihmale uðruyor. Ahlaki, siyasi konularla ilgisi bulunmayan duyarsýz kuþaklar yetiþiyor. Kültürel anlamlarýn parçalanmasý, ideolojik ya da ýrkçý siyaset anlayýþý Türkiyede olduðu gibi korkunç bir kemikleþmeye neden oluyor. Ýnsani varoluþun temel sorunlarý hiç gündeme gelmiyor. Rasyonalist, ideolojik, ýrkçý dünya görüþleri hayatýn anlamýný yok ediyor. Toplumsal gerilimler, çatýþmalar karþýsýnda, adalet, ahlak ve vicdan duygusuna sahip olan kesimlerin, toplumsal mutabakat için her zaman bir dayanýþma zemininde bulunmalarý gerekir.

Soyut, ideolojik, ýrkçý etiketlerle, kliþelerle, dünyanýn, hayatýn, toplumun tanýmlamayacaðý unutuluyor ve farklýlar ideolojik etiketlerle tanýmlanarak ötekileþtiriliyor. Ahlaki kavramlarýn yerine, pragmatik kavramlar geçiyor. Ahlaki denetimden yoksun bir dünyada yaþadýðýmýz için her yerde güçlerin narsisizmi ile karþýlaþabiliyoruz. Günümüzde bir moda haline getirilen “hoþgörü” kliþesi açýkça bir kayýtsýzlýða dönüþüyor. “Hoþgörü”  temelinde yapýlanan Ýslami cemaatler, bugünün saldýrgan, küstah, barbar gerçekliðine iliþkin, tarihine iliþkin eleþtirel anlamda tek sözcük sarfetmiyor. Zamanýn bütün tiranlarýyla/iktidarlarýn uzlaþan bu tür cemaatler büyük bir bilinç körlüðü içerisindedirler.

Ýslam Ümmeti’nin bütün renklerinin, bütün kültürlerinin, mezheplerinin buluþtuðu Hacc’da Ýslam’ýn ve Müslümanlarýn hiç bir sorunu kesinlikle gündeme alýnmýyor. Mescid-i Aksa’ya yönelik saldýrýlar, Mescid-i Aksa’da uygulanan ibadet yasaklarý Müslüman-Arap nüfusundan arýndýrýlarak Yahudileþtirilen Kudüs, Gazze’nin yaþamakta bulunduðu korkunç kuþatma ve trajedi, Yemen’de Vahhabizm’in Zeydi-Þii unsurlara karþý sürdürmekte olduðu sýcak savaþ, Suud-i Arabistan askeri güçlerinin, Amerika’nýn yardýmýyla Zeydi-Þii masum Müslümanlara yönelik katliamý her Hacc mevsiminde olduðu gibi 2009 yýlý Haccýnýn da gündeminde yoktu. Hacc Ýslam ümmetinin sorunlarýna, beklentilerine, taleplerine, acýlarýna bilinçli bir biçimde kapalý tutuluyor. Siyasal bilinçten yoksun, Ýslami renklerin sayýsal anlamda, fiziksel anlamda, bir araya gelmesi çok þey ifade etmiyor. Haccýn günümüzdeki tezahürleri Ýslamý siyaset dýþý bir din haline getirmeye yöneliktir. Hacc’da, ahiret hayatýyla, ruhsal hayatla, kiþisel davranýþ ve ahlak konularýyla ilgilenen, sessiz ve siyaset dýþý bir din algýsý somutlaþýyor.

Toplumlarýmýz, modernlikle karþýlaþtýðýmýz günden bugüne kadar derin çeliþkiler yaþýyor. Kültürler arasý uyuþmazlýklar yaþýyor. Modern kültür karþýsýnda bir türlü kararlý bir tavýr geliþtiremiyoruz. Bir yanda ölçüsüz bir hayranlýk, bir yanda hastalýklý bir öykünme, bir diðer yanda derinliði olmayan bir karþýtlýk sergiliyoruz. Modernite karþýsýnda bütünlüklü bir bilince ve kavrayýþa sahip deðiliz. Toplumsal hayatýmýzý, toplumsal hayata bütünüyle yabancý resmi/ideolojik yaptýrýmlar düzenlemeye çalýþýyor. Seküler kültür, ideolojik kültür, toplumsal uyumu, bütünlüðü saðlayamýyor. Ýslam’ýn ortak kimlik kaynaðý olduðu dönemlerde, aidiyet rekabetleri, aidiyet çatýþmalarý, kimlik kýsýtlamalarý kesinlikle yaþanmýyordu. Farklý bir etnik topluluða karþý aidiyet hakký çok doðal bir hak olarak karþýlanýyordu. Kültürel ya da etnik azýnlýklarýn kendi dillerini ve kültürlerini temsil etmeleri konusunda herhangi bir sorun yoktu. Ýslam’ýn bir hayat tarzý olarak, siyaset tarzý olarak, tarih ve dünya görüþü olarak algýlanmasý, yaþanmasý, gerçekleþtirilmesi, Aydýnlanmacý ideolojik akýl için mümkün deðil. Aydýnlanmacý ideolojik akýl, din’i her tezahürü, her tercihi, her uygulamayý bir fanatizm olarak görür. Bu nedenle, Ýslam ve siyaset iliþkisi, Batýlý, modern, seküler önyargýlarla aþýlamaz. Aydýnlanma saplantýlarý, sekülerizmi ilerlemeyle, din’i ise gerilikle eþitlemeye çalýþýr. Ýslami taleplerin seküler çerçeveler/algýlar içerisinde karþýlanmasý mümkün olamaz.

Modern seküler dil, söylem ideolojik polemiklerle bütünleþmiþ bir dildir. Seküler-ideolojik dil, din’i kiþiselleþtirerek; bilimi, sanatý, edebiyatý, siyaseti ve toplumsal hayatý, her tür dini etkiden arýndýrmak ister. Seküler hayat tarzý, sorumsuz, düþüncesiz, bencil, hazzý bireycikler üretir. Seküler hayat tarzý bütün ahlaki/manevi deðerleri göreceli hale getirir. Hiç bir ideoloji ahlaki bir sistem kuramaz. Hiç bir seküler kavram-kurum insanlýk hayatýnýn, ahlaki/vicdani/felsefi hayatýn derinliklerine, kalbine, ruhuna nüfus edemez. Hiç bir seküler dünya görüþü, hayatýmýzýn/varoluþumuzun temel sorunlarýna yanýt veremez. Günümüzde, her toplumda yaþandýðý üzere istisnasýz bütün soyut kavram/ilke/kural/hukuk vb. ile, somut gerçeklikler arasýnda korkunç uçurumlar var. Ayný durum Türkiye’de de yaþanýyor. Hukukun egemenliðinin yerinde, þimdi egemenlerin hukuku var. Yargý sistemi hukuki deðil, statükoyu esas alarak varoluþ kavgasý veriyor. Hepimize insan haklarý ve özgürlük dersleri veren Avrupa, akýldýþý ýrkçý azgýnlýklara kol kanat geriyor. Ýdeolojik kibir içerisinde olanlar, ýrkçý kibir içerisinde olanlar, toplumlarý kendi baðnazlýklarýyla sýnýrlandýrabileceklerine inandýrýyor.

Modern tarihin susturduðu, kurbanlaþtýrdýðý halklar, yeni bir bilincin yolunu izleyerek modern tarihle hesaplaþabilir. Direniþ mücadeleleri, hareketleri dünyanýn kapitalist, komünist ve Siyonist sömürgecilikler aracýlýðýyla keyfi bir biçimde þekillendirilmesi giriþimlerine karþý koydular. Direniþ iradesini ortaya koyan Ýslami hareketler beklenmedik, umulmadýk ufuklar açtýlar, hiç bir tartýþmaya yer býrakmayan büyük baþarýlar kazandýlar. Ýçerisinde bulunduðumuz yüzyýlýn bilincini etkilemek için yeni bir bilinci/ahlaký/bilgeliði evrensel ölçekte harekete geçirmemiz gerekir. Masalsý dünyalarda yaþanmak kolaydýr, önemli olan bunaltýcý gerçekliklerle yüzleþebilecek bir irade oluþturmaktýr. Babalarýmýzýn, dedelerimizin, dünyalarýnda yaþamaya devam etmek demek, yenilenmeye ve bugünün gerçekliðine kapalý kalmak demektir.

Modern zamanlarda ulus-devlet örgütlenmesi, egemen ulus temelinde gerçekleþtirildiði için, farklý unsurlara yönelik olarak, Türkiye’de, Kürt nüfusa uygulandýðý gibi homojenleþtirici bir kültür dayatýldý. Etnik sorunlar Türkiye’de yaþandýðý üzere her toplumda baský altýna alýnan farklý unsurlarýn, kendilerini ifade etme kaygýlarýyla birlikte ortaya çýktý. Her etnik sorun/yaklaþým/baðnazlýk biz Müslümanlarý çok sýð, çok yüzeysel yerelliklere mahkûm ediyor, Ýslam’ýn kuþatýcý dünyasýndan uzaklaþtýrýyor. Etnik yaklaþýmlarla etnik düþüncelerle hiç bir biçimde Ýslam’ýn evrensel dünyasý kuþatýlamaz. Irklarýn eþitsizliði görüþü kadar saçma, temelsiz, vahþi ve barbar bir görüþ olamaz. Her ýrkçýlýk, baðlýlarýný düþüncesizleþtirir, basiretsizleþtirir ve korkunç bir cinnet durumuna sürükler. Her ülke de devletin, birbirinden farklý etnik unsurlarý ve kültürü içerecek/kuþatacak þekilde yeniden inþasý zorunludur. Etnik gerilimler, mezhepçi gerilimler kuþatýcý yaklaþýmlara imkan tanýmaz. Ýdeolojik içerikler ýrkçý içerikler bilinçsiz, düþüncesiz içeriklerdir. Farklýlarýn, farklýlýk haklarýný tanýmayarak sahip bulunduklarý kültürel, dilsel özellikleri reddetmek farklýlarýn ýrkçýlýða tevessül etmelerine neden olur. Farklý unsurlar kendi dillerinin, kültürlerinin kamusal anlamda onaylanmasýný talep edebilirler. Bir dili yasaklamak, bu dil’le konuþan haklarla iliþki ve iletiþimi yasaklamak demektir. Bütün farklýlarýn ve ötekilerin insaný yanýný hatýrlamak, onlarý anlamamýzý, onlarý paylaþmamýzý, onlarlar bütünleþmemizi kolaylaþtýrýr. Ötekileþtirdiklerimizle, bizi ötekileþtirenlerle, ayný özellikleri taþýdýðýmýzý hatýrlamalýyýz. Her etnik temelli siyaset sonunda ýrkçý gerilimlere yol açar. Eðitim dili sorununu pedagojik bir sorun olmaktan çýkararak ideolojik bir soruna dönüþtürmemek gerekir.


Her ýrkçýlýk insanlýðýn sonu demektir, insanlýðýn tükeniþi demektir. Etnik aidiyetin ýrkçý bir tasavvura dönüþmesi bir hezeyan durumuna iþaret eder. Günümüz Avrupa’sýnda uygulanmakta olan Müslümanlara yönelik yasaklar Ýslami þiarlara yönelik yasaklar, insana Ortaçað karanlýklarýný hatýrlatýyor. Avrupa bir kimlik krizi yaþýyor. Avrupa’da entelektüel zeminlerde gündemde olan dini ve kültürel çoðulculuðun yalnýzca bir propaganda sloganý olduðu anlaþýlýyor. Her ülke de Müslümanlara ideolojik bir gündem dayatýlýyor, sömürgeci bir çerçeve dayatýlýyor. Ýdeolojik karþýtlýklara dayalý düþünceler, günümüzdeki rekabetleri, dünya görüþleri ve hayat tarzlarý arasýnda sürdürülen bir mücadeleye dönüþtürülüyor. Yerel gündemin boðucu baskýsý, küresel gündemi gereði gibi takip etmemize imkan vermiyor. Türkiye’de sýk sýk nükseden ideolojik ve ýrkçý hastalýklar, ýrkçý ve ideolojik bir galeyana dönüþüyor. Siyasal kültürün kirlenmesi, siyasal muaþereti yok ediyor.

Bir gerçekliðe dayalý olmayan iyimserlikler konusunda dikkatli olmalýyýz.

Küresel sorunlar karþýsýnda, kültürel-entelektüel güç üretme kaynaklarýný harekete geçirebilmeliyiz. Kültürde, sanat’da, entelektüel üretkenlikte, hikmet ve felsefede dikkate deðer bir noktaya gelebilmek için statükocu nesneler olmaktan kurtulmalý, radikal öznelere dönüþmenin yollarýný bulmalýyýz. Kültürel yerelliklere kapanmak, evrensel perspektif yetersizliðine neden oluyor. Evrensel perspektif yetersizliði bilgi ve bilincimizin kýsýtlanmasý anlamý taþýr. Baðýmsýzlýðýný yitirmiþ bir zihin, özgür çerçeveler üretmez. Etnik ilgilere, sýnýrlara, asabiyete mahkûm olmak, evrensel insanlýk ailesiyle temasý kesmek anlamý taþýr.


Bu Makale 4420 defa okunmuþtur

 

Yazdýr

YAZARIN DÝÐER YAZILARI

©

23/10/2014 - 15:29 ÇIKAR MÜLAHAZALARI

©

09/06/2014 - 11:06 EYLEMDE BULUNARAK VAR OLMAK

©

05/05/2014 - 12:34 ÝSLAM’IN EVRENSEL VÝZYONU ÜZERÝNDE ÇALIÞMAK

©

09/04/2014 - 12:20 YABANCI ZAMANLAR

©

01/02/2014 - 13:55 HEPÝMÝZE YAZIKLAR OLSUN

©

04/12/2013 - 14:15 TRAVMATÝK BÝR TARÝH

©

04/10/2013 - 14:23 RADÝKAL SEÇENEKLER

©

12/08/2013 - 16:22 NEOLÝBERAL DÝKTATÖRLÜK

©

16/07/2013 - 12:54 MAÐARALARA KAPANMAK

©

19/06/2013 - 16:31 KANIKSANMIÞ BAÐIMLILIKLAR

©

20/05/2013 - 14:38 EZELÎ VE EBEDÎ BÝR UFUKTAN BAKMAK

©

19/03/2013 - 14:43 ZÝHÝNSEL BÝR KADAVRA GÝBÝ YAÞAYAMAYIZ

©

19/02/2013 - 11:31 ZÝHÝNLERÝMÝZE VURULMUÞ SÖMÜRGECÝ PRANGALARI PARAMPARÇA ETMEDÝKÇE HÝÇ BÝR ÞEY ÝYÝ OLMAYACAK

©

28/01/2013 - 14:14 TARÝHSEL TANIKLIKLAR YAPMAK, TARÝHSEL SORUMLULUKLAR ALMAK

©

21/11/2012 - 15:15 GÜVENÝLEBÝLÝR UMUTLAR ÝÇÝN, GÜVENÝLEBÝLÝR BÝR BÝLÝNÇ GEREKÝR

©

25/09/2012 - 12:01 ÝSLAMÝ ZÝHÝN KONTROL ALTINDA BULUNUYOR

©

27/08/2012 - 13:08 YENÝDEN ÝNÞA MÜCADELESÝ ÝÇÝN

©

23/07/2012 - 11:51 BÝR BAÞKALDIRI DÝLÝ OLUÞTURMAK

©

28/06/2012 - 12:43 BÎR YIKIM ÇAÐINDA VAROLMAK

©

04/06/2012 - 11:52 ZÝHÝNSEL VESAYETÝ AÞMAK

©

25/04/2012 - 15:15 MODERN - SEKÜLER SINIRLARI AÞMAK

©

26/03/2012 - 11:58 YAPISAL ENGELLERÝ AÞMAK

©

02/01/2012 - 12:27 ROMANTÎK-NOSTALJÝK UYKULARDAN UYANMAK

©

28/11/2011 - 13:21 GEÇMÝÞÝN YASINI TUTMAK, YA DA GEÇMÝÞE TAPINMAK

©

03/10/2011 - 12:20 TARÝHE TANIKLIK VE ÂLÝMLER

©

05/09/2011 - 14:39 NAÝF UMUTLAR VE OPORTÜNÝST HOÞGÖRÜ ANLAYIÞI

©

03/08/2011 - 11:27 Tehlikeli Savrulmalar

©

04/07/2011 - 13:12 ZORBALIKLAR ÇAÐI

©

03/06/2011 - 12:19 Yüzeyin Altýndakileri Görmek Gerek

©

09/05/2011 - 12:10 Bir Karasaban Çaðýnda

©

07/03/2011 - 13:33 Anlamlarýn Gücü

©

14/02/2011 - 12:16 ENGÝNLERE AÇILMAK

©

06/01/2011 - 16:06 Küstah ihtiraslar

©

02/12/2010 - 11:14 Ahlaki Bir Öfke

©

14/10/2010 - 19:08 AHLAKÝ ALANI TERKETMEMELÝYÝZ

©

22/06/2010 - 12:28 Nostaljiye Sýðýnmak

©

18/05/2010 - 12:18 Entelektüel Baðýmsýzlýk Ýçin

©

16/04/2010 - 11:51 Umudun Kalbi

©

22/03/2010 - 16:47 Yeni Bir Bilincin Yolunu Ýzlemek

©

18/02/2010 - 12:22 Baðýmlý Varoluþlar

©

21/01/2010 - 10:59 Teslimiyetçi Suç Ortaklýklarý

©

23/11/2009 - 15:50 Bilincin Çaðrýsý

©

23/10/2009 - 10:11 Tarihin Sýnavýndan Geçmek

©

24/09/2009 - 11:27 Yýkýcý Gerilimler

©

24/07/2009 - 11:30 Ýnsanlýðýn Evrensel Ufku: Müslümanlýk

©

25/06/2009 - 10:29 Popülizme Sýðýnmak

©

01/06/2009 - 15:35 Ýdeolojik Irkçýlýklar Ve Duygusuzluklar

©

28/04/2009 - 16:28 Modernliðin Sapkýnlýklarý

©

07/04/2009 - 14:34 Va Hayfa, Va Esefa

©

09/03/2009 - 15:18 Duygusal Tepkiler ve Siyasal Sessizlik

©

10/11/2008 - 22:49 Vazgeçmemeyi Öðrenmeliyiz

©

05/09/2008 - 13:33 Anlam ve Amaç Belirsizlikleri
 
 

Site Ýçi Arama

18 Sevvâl 1445 |  27.04.2024

Bir Ayet

Bismillahirrahmanirrahim

"Allah, kendisine hükümdarlýk verdi diye (þýmarýp böbürlenerek) Rabbi hakkýnda Ýbrahim ile tartýþaný görmedin mi? Hani Ýbrahim, "Benim Rabbim diriltir, öldürür." demiþ; o da, "Ben de diriltir, öldürürüm" demiþti. (Bunun üzerine) Ýbrahim, "Þüphesiz Allah güneþi doðudan getirir, sen de onu batýdan getir" deyince, kâfir þaþýrýp kaldý. Zaten Allah, zalimler topluluðunu hidayete erdirmez."


( Bakara Suresi - 258)

Bir Hadis

Ebû Amr –ki Ebû Abdullah ve Ebû Leylâ da denilir–Osmân Ýbni Affân radýyallahu anh’den rivayet edildiðine göre,
Hz. Resûlullah sallallahu aleyhi ve sellem þöyle buyurdu:
“Âdem oðlunun þunlar dýþýnda bir hakký yoktur: Oturacaðý ev, bedenini örtecek elbise, yiyecek ekmek ile su koyacak kap.”



Tirmizî, Zühd 30

Bir Dua

"Rabbim, beni (girilecek yere) doðru bir girdiriþle girdir ve (çýkarýlacak yerden) doðru bir çýkarýþla çýkar ve katýndan bana yardýmcý bir kuvvet ver." (Ýsra Suresi 80)

Peygamberimizin yapmasý istenen dua

Hikmetli Söz

Alan Sensin veren Sensin kýlan Sensin / Ne verdinse odur dahi nemiz var / Hakikat üzre anlayýp bilen Sen / Ne verdinse odur dahi nemiz var?

Canlý yayýn

Ýslam Ansiklopedisi

  Tasarým : Networkbil.NET

@2008 kuraniterbiye.Com